'Petrolde yatırımlardaki düşüş gelecek için risk'

Sabancı Üniversitesi tarafından düzenlenen 7. Uluslararası Enerji ve İklim Forumu'da konuşan Fatih Birol, petrol piyasasında yatırımın ilk defa iki yıl üst üste düştüğünü söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından düzenlenen 7. İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Forumu İstanbul'da toplandı.

Forum’un açılışında konuşan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü ve IICEC Yönlendirme Kurulu Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, enerji piyasasında, özellikle yenilenebilir temiz enerji alanında önemli dönüşümler gerçekleştiğini belirterek, “Temiz enerji açısından bir devrim yaşanıyor. Hem maliyetlerde bir düşüş yaşanıyor hem de teknolojiler ucuzluyor” dedi.

Enerji piyasasındaki dönüşümlerin daha çok yeni teknolojilerin kullanımında görüldüğünü, hiçbir ülkenin enerji açısından bir ada olmadığını, her değişikliğin bütün ülkeleri ilgilendirdiğini anlatan Birol, “Enerjide çalışan birçok kişi var. Günümüz dünyasında hiç bir ülke enerji açısından bir ada değildir. Yani Ortadoğu'da ABD'de ya da Japonya'da yaşananlar mutlaka hepimizi etkileyecektir. Petrolde değişimler olacaktır, bu durum kömür fiyatlarını etkileyecektir. Yeni teknolojiler hepimizi etkileyecektir” diye konuştu. 

Bütün enerji kaynaklarının fiyatlarının düşük olduğu bir dönemden geçildiğinin altını çizen Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü ve IICEC Yönlendirme Kurulu Onursal Başkanı Dr. Fatih Birol, Paris COP21 toplantılarının etkileri üzerinde durdu. Birol, “Daha rahat bir dünyada yaşayabilmek için enerjiye ihtiyacımız var. Dünya nüfusunun halen yüzde 20'si elektriksiz yaşıyor. Enerji, ekonomik gelişmenin ve hayatın temel kaynağı. Büyüme tahminlerine baktığımızda zengin ülkelerde enerji talebinde bir yavaşlama hatta azalma olduğu görülüyor. Asıl büyüme kaynağı yükselen ülkeler” dedi.

“Petrol fiyatları 52 dolar, daha fazla artış beklemiyorum” 

Petrol piyasasında yatırımların düştüğüne işaret eden Fatih Birol, “Geçen yıl yatırımlarda bir düşüş oldu. Bu yıl da yine düşüş görüyoruz. Petrol tarihine baktığımızda hiç bir zaman petrol yatırımlarının iki yıl üst üste düştüğünü görmedik. Nadiren bir yıl düşüş olsa bile ertesi yıl hep artış olurdu. Bu kez iki yıl üst üste düşüş gördük” diye konuştu.
Yatırımlardaki azalmanın piyasadaki riski artırdığını belirten Fatih Birol, geçen Ocak ayında 30 dolara kadar inen petrol fiyatlarının 52 dolara kadar yükseldiğini, ancak daha fazla artış beklemediğini kaydetti.

Kömür ve gaz piyasasındaki gelişmeleri değerlendiren Birol, kaya gazının kömürün yerini aldığını ifade etti. 
LNG piyasasında büyüme beklediğini de belirten Birol, bu durumun önemli gaz ithalatçısı Japonya, Türkiye ve Kore gibi ülkeler için çok olumlu bir gelişme olduğunu söyledi.

Uluslararası piyasalarla ilgili ayrıntılı bir değerlendirmede bulunan Fatih Birol şöyle konuştu:

“Yenilenebilir kaynakların maliyeti yavaş yavaş düşmeye başladı. Örneğin, rüzgar enerjisiyle ilgili analizlerimiz maliyetlerin üçte bir azaldığını gösteriyor. Güneş enerjisinde maliyet yüzde 80 azaldı. Yenilenebilir enerji ekipmanlarının maliyeti azaldıkça gaz, kömür ve diğer kaynaklara da önemli bir rakip doğmuş oluyor. Enerji verimliliği ve yenilenebilir kaynakları kullanmak önemli. Tabii ki nükleer karbonsuz bir yakıt olduğundan yararlı olabilir. Temiz kömür santralleri işe yarayabilir. Ama Paris Toplantısı önemli bir cevap oldu. Önemli olan bunun uygulanması. Rüzgar ve güneş alanında da patlama yaşanıyor ve bu da olumlu. Fakat, bütüne baktığımızda Paris'te koyulan hedefin ve temiz teknoloji açısından koyulan hedeflerin oldukça uzağındayız. Petrol fiyatlarımızda son altı ayda 25 dolar artış oldu. Bu fiyat düzeyinin bir süre bu şekilde kalacağını düşünebiliriz. 

Gaz ve kömür fiyatları üzerinde önümüzdeki birkaç yıl boyunca baskı olacağını düşünüyoruz. Petrol ve gaz açısından önemli bir konu, yeni yatırımlar yapılmıyor. Gelecek birkaç yılda önemli bir mesele haline gelebilir. COP21 iyi bir zirve olmuştur. Temiz teknolojilere ivme katmıştır. Çok daha hızlı şekilde yenilenebilir enerji teknolojilerine yönelmemiz gerekir. Hiçbir ülke enerji adası değildir. Birbirimizden öğrenmek, işbirliği yapmak zorundayız. Enerji alanında uluslararası alandaki işbirliği hiçbir dönemde bugünkü kadar önemli olmadı.”