'Yürüyen atı kamçılamak gerekiyor'
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye şu anda inanılmaz pozitif bir yola girmiştir. Türkiye çok önemli bir süreci tamamlamak üzeredir" dedi
DENİZLİ - Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin geleceğinin ihracata bağlı olduğunu, bakanlık olarak "yürüyen atı kamçılamaları" gerektiğini belirterek, "Denizli, Gaziantep, Konya, Kayseri, Çorum gibi Anadolu'nun kendini göstermeye çalışan şehirlerini ihmal etmeyeceğiz" dedi.
Denizli programı kapsamında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile birlikte işadamlarıyla toplantı düzenleyen Zeybekci, yaptığı konuşmada 2014 itibariyle ihracatta güzel bir performansın yakalandığını, bu performansta Denizli'nin de önemli katkısının bulunduğunu söyledi.
'Türkiye inanılmaz pozitif bir yola girdi'
Türkiye'nin geleceği için önemli olanın ihracat olduğunu, ihracatın artmasının üretim, istihdam ve dolaylı olarak refahın artmasını beraberinde getireceğine dikkati çeken Zeybekci, "Gerçek anlamda milli büyüme dediğimiz, sağlıklı ve iyi büyüme dediğimiz büyüme rakamlarını yakalamamızın yolu ihracattan geçiyor. Kalkınma, bölgeler arasındaki farklılık, gelir dağılımı adaletli ile ilgili çalışmalarımız mutlaka olacaktır. Bu yöndeki faaliyetlerimiz, teşviklerimiz olacaktır. Ama şundan da emin olun, Denizli, Gaziantap, Konya, Kayseri, Çorum gibi Anadolu'nun kendini göstermeye çalışan şehirlerini de ihmal etmeyeceğiz. Oralarda sektörleri desteklemek, bugüne kadar bizi bu hale getiren sektörleri daha ileri götürmek adına gayret göstereceğiz. Aynı zamanda 'kültür coğrafyası' dediğimiz bölgelere doğrudan yönelen bir sanayi dinamiği yaratmak adına gayret göstereceğiz. Şundan emin olmanızı istiyorum, Türkiye şu anda inanılmaz pozitif bir yola girmiştir. Türkiye çok önemli bir süreci tamamlamak üzeredir. Bugüne kadar edilgen bir ekonomi, fason tarzı üretim ile ihracat yaparak büyüme aşamasını tamamlamış olan ekonomimiz, bundan sonra etken biçimde, hammadde ve enerji anlamında kendini garanti altına alma yolunda önemli faliyetlerde bulunacaktır" diye konuştu.
Türkiye olarak Almanya'daki dağıtım ağlarında etkili bir rol oynamak üzere olumlu adımlar atıldığını, dünya genelinde Türkiye ticaret merkezlerini yaygınlaştıracaklarını ifade eden Zeybekci, çeşitli ülkelerde görev yapan yaklaşık 450 ticaret müşavir ve yardımcı eleman ağını da genişleteceklerini dile getirdi.
Kuracakları yapı sayesinde hedef olarak belirlenen pazarları 24 saat takip edeceklerini, orada iş yapmak isteyen işadamlarına uzmanlar vasıtasıyla destek sağlanacağını anlatan Zeybekci, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin geliştirilmesi konusunda da çalışmalar sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
'Kötümserliğe gerek yok'
[PAGE]'Kötümserliğe gerek yok'
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de 1994 yılında ekonomist olduğu dönemde Türkiye'de yaşanan krizde "Anadolu'da ne oluyor" diye Denizli'ye geldiğini ve fabrikaların çalıştığını, üretimin devam ettiğini, ihracat bağlantılarının da sürdüğünü gördüklerini söyledi. O zaman yazdıkları raporda, "Her ne kadar Ankara'da hava bulutluysa da aslında Anadolu'da büyük bir enerji var. Dolayısıyla Türkiye, bu krizden çok hızlı çıkacak" dediğini aktaran Şimşek, şöyle konuştu:
"Bu aralar biliyorsunuz Türkiye'de epey bir gürültü var. Süreçleri zaten takip ediyorsunuz. Ben inanıyorum ki Türkiye bunları çok rahat aşacak. Çünkü Türkiye'de 1994'te temel o kadar çok sağlam değildi. Türkiye 1994'te çok büyük faiz dışı açık veriyordu. Bütçe açığını bir kenara bırakın. O dönemde Türkiye bu açıkları, Merkez Bankası'na para bastırırarak kısmen finanse ediyordu. İnişli çıkışlı enflasyon ve kalıcı istikrarı ön göremek o zaman çok daha zordu. Bugün çok şükür Türkiye'nin temelleri sağlam, sanayici ve işadamları rahat olsunlar. Türkiye'yi yöneten ekip Türkiye'nin temel yapısal sorunlarını çok iyi biliyor. Bu yapısal sorunlara ilişkin çözümleri de devreye sokmuş durumdayız. Bazı alanlarda hızla dönüşüm var, bazı alanlarda ise zaman alıyor. Kötümserliğe hiç yer yok" diye konuştu.
'Zorunlu eğitim tesadüfen 12 yıla çıkarılmadı'
Türkiye'nin Dünya Bankası sınıflamasına göre, yüksek orta gelir düzeyini yakaladığına işaret eden Şimşek, "Orta okulu terk bir beşeri sermaye ile ortalama 6.5 yıl eğitimle bunu başarmış. Halbuki yarış içinde olduğumuz batı ülkeleri ortalama 11.5 yıllık eğitime sahip. Hükümetimiz zorunlu eğitimi 12 yıla tesadüfen çıkartmadı. Türkiye'nin bütçesi hızlı büyüdü eğitime ayrılan para yüzde 9'du. Bu yıl yüzde 18'i aşacak. Bütçenin beşte biri. Eğitimde, kalitede hamle içindeyiz. Her şeyin başı insandır, insana hiçbir dönemde olmadığı kadar yatırım yapıyoruz. 6.5 yıllık eğitimle 10 bin doları aşmış ülke, 12 yıllık eğitimde 40-50 yıl içinde 60 bin dolarları çok rahat bir şekilde yakalayacaktır. Petrolün, doğalgazın zengini olmamamıza rağmen" diye konuştu.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin enerjide muazzam bir hamle içinde olduğunu Türkiye'de kurulu gücün elektrik alanında yüzde 38-40'ının hidroelektrik santralları ve yenilenebilir enerji alanında olduğuna işaret ederek, "Şu anda inşa halindeki santrallere bakarsanız yüzde 75'i yenilenebilir enerji, rüzgar, güneş, jeotermal. Enerjide dışa bağımlıyız petrolde 92, doğalgazda 98'ini dışa para ödeyip alıyoruz. Başkasının enerjisini alıp hurdasını alıp çevirip satıyoruz. Bu ekmeği taştan çıkartmanın ötesindedir. Kötümserliğe gerek yok" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin hızla ilerlediğini, patent sayısının geçen yıl bin 800'den, 12 bini aştığını anlatan Şimşek, şöyle devam etti: "Bu hiçbir şey değil 50 binleri, 100 binleri bulmamız gerekiyor, bulacağız. Endüstiriyel tasarımda Avrupa'da önde geliyoruz. Markalaşmada birinci sıradıyız. Tasarım olmadan, bilgi yoğun bir şeyler üretmeden ihracat yapmadan para kazanmak zordur. Her türlü desteği veriyoruz. Bir lira harcayacaksınız 2.5 lira da destek vereceğiz. Katma değeri yüksek ürünler ihraç ediyoruz. Tamamlanma aşamasında birçok proje var. Sıçramayla gireceğiz. 90'lı yıllarda boş bir hangar olan TAI'de bugün 4 bine yakın mühendis çalışıyor. 16-17 uçak tipine parça üretiliyor. Kötümserliğe gerek yok Türkiye'nin önü açık."
"Önemli mesafe kat ediyoruz, 2002 yılında ülkede reel faiz yüzde 25 civarındaydı, bugün 17 Aralık çalkantıları ve siyaset mühendisliğine rağmen, ABD'nin 'para muslugunu kısıyorum' demesine rağmen reel faiz yüzde 3'lerin altında" diyen Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Uzun vadede enflasyonu belirleyen bütçedir. 2002 yılında toplanan verginin yüzde 86'sı faize gidiyordu. Biz bunu 1980'li yıllardan bu yana en düşüğe indirdik. Vergi gelirlerinin yüzde 85'i hizmete, yatırıma gidiyor, temelleri sağlamlaştırdık."