"100 milyar $'lık hedefe ulaşmada, Tataristan çalışması 'model' alınabilir"

Türk iş adamlarının girişimciliğini, Rus iş adamlarına örnek olarak gösterdiklerini belirten Büyükelçi Aleksei Erkhov, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması için Tataristan’ın çalışmasının model olarak alınabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yeşim ARDIÇ

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Aleksei Erkhov, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması için Tataristan’ın çalışmasının model olarak alınabileceğini söyledi. Türk işadamlarının girişimciliğini, Rus işadamlarına örnek olarak gösterdiklerini belirten Erkhov, kısıtlamaya tabi tarım ürünlerde iki tarafı da tatmin edecek çözüme ulaşılacağını kaydetti. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Aleksei Erkhov, Ankara Temsilcimiz Ferit Parlak’ın sorularını cevaplandırdı.

► Türkiye ile Rusya arasındaki mevcut ticari ilişkileri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rusya açısından Türkiye ile olan ticari ilişkiler son derece önemlidir. Geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye Rusya Federasyonu açısından ana ticari partnerlerden biri olup olmaya da devam edecektir. Aramızdaki ilişkin basit ticaretin çok ötesinde ve önemli yatırımları da içeriyor.

Rusya’nın büyük şirketlerinin Türkiye ekonomisine çok ciddi yatırımları bulunuyor. Aynı zamanda Türk şirketleri de başarılı bir şekilde Rus piyasasında faaliyet gösteriyorlar. İşbirliği konusunda çok ciddi bir yelpazeden bahsediyoruz ve bu inşaat sektörüyle sınırlı bir durum değildir. İlişkilerimizi bazen inişli çıkışlı dönemler geçirmiş olmakla birlikte çok parlak bir kariyere sahiptir.

► İkili ticarette konulan 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedef olmakla birlikte son yıllarda toplam hacimde bir düşüş var…..

Ticari ilişkilerimizin en parlak dönemi olarak, ticaret hacminin 34 milyar dolara ulaştığı 2010 yılını gösterebiliriz. Siyasi irade o dönemde 100 milyar dolarlı bir rakam ifade etti. Ticaret hacmimiz son dönemde geriledi ve 7-8 yıl öncesine göre yarı yarıya azaldı. Bunu altında çeşitli sebepler vardır. Malum mesele tabloyu etkilemiştir. Bunun dışında piyasa koşulları da etkilemiştir. Fakat 100 milyar dolarlık rakamı hem çok iddialı aynı zamanda ulaşılabilir olduğuna inanıyoruz. Bu rakama nasıl ulaşılır sorusuna cevap aranırken hem iş dünyamız hem de bölgesel düzeyde diğer kurumlar ciddi çalışma içerisindeler. Burada olumlu bir başarı hikayesi olarak Tataristan’ı gösterebiliriz.

►Bir süre önce Rusya’nın bölgelerinden gelen heyetlerle İzmir Enternasyonal Fuarı’nın açılışına katıldınız. Nasıl geçti?

Evet, Rusya Federasyonu olarak ilk defa partner ülkeydik ve 300 kişiye yakın bir katılım gösterdik. Yine fuar etkinlikleri kapsamında KEK eş başkanları bir araya gelme fırsatı buldular. Görüşmelere Rusya’dan Enerji Bakanı Aleksandr Novak, Türkiye’den Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci katıldı. Ticari, ekonomik işbirliği konusunda iki ülke arasında üst düzeyde detaylı görüşmeler yapıldı. Burada ilişkilerimizin sorunlu bölümleri ele alındı.

► İki ülke arasındaki ticaret hacminde dengesizlik ve Türkiye’nin enerji alanındaki Rusya’ya bağımlılığı konusu çok tartışılıyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?

Ben her iki konuya da kesinlikle katılmıyorum. Bir ülkeyle doğalgaz ticaretini yapıyorsam bu kurum benden alım yaparken bana bir şekilde bağlı bu ürünü satarken bende bir şekilde alıcıya bağlıyım. Bizim ihtiyaç durumumuz kesinlikle karşılıklıdır.

Mevcut piyasa şartlarında kimseye illa bizden satın alınmasını empoze etme şansımız yoktur. İş dünyası bu yaklaşımı kabul etmiyor. Büyükelçilik olarak ticaret mümessili olarak görevlerimiz arasında iş dünyası için her iki ülkenin müteşebbisleri için sağlıklı şartların oluşturulması konusunda gerekli adımları atmalıyız. Ticaret arttıkça doğal bu işlerin doğal akışı şeklinde bir dengesizlik ortadan kaybolmasından bahsedebileceğiz.

► 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine nasıl ulaşırız?

Şahsi görüşlerim hem ikili ilişkilerimizde hem de dünya ekonomisinde piyasalarda gördüğümüz tablo üzerinden kurulu. Şunu görüyoruz mevcut ekonomik şartlarda eski kıstaslar yavaş yavaş değişime uğramakta. Kapital kitabında Marks’ın çizdiği klasik ekonomi modeli vardı ve bu şimdi çok değişti. Şimdi çok daha olgunlaşmış şekilleri görebiliyoruz, örneğin ortak çalışma ve iki ülke şirketlerinin üçüncü ülkelerde faaliyet göstermesi gibi. Siyasi anlamda çok büyük bir önem arz eden 100 milyar dolarlık rakamdan bahsederken sadece fiili bir ticaretten değil daha çok iki ülke arasındaki global (ekonomik) bir sinerjiden bahsetmeliyiz.

Bunun ölçülerek istatistiklere sokulması ayrı bir mesele. Hesaplama şekli böyle olursa genel ve global bir değerlendirme yaparsak bu rakama ulaşmak zamanla mümkün. Somut bir tarih veremeyeceğiz. Fakat üzerinde ciddi çabalar sarf ediyoruz. Ticaret mümessilliğimiz yoğun faaliyet içinde hem Türk hem Rus iş adamlarına yönelik sahada uygulamalı destek sağlanıyor. İşadamlarını bir araya getiren ve iş forumları düzenleyen sivil toplum kuruluşları da çok başarılı çalışmalar yapıyorlar.

► Rusya devleti Türk iş adamlarına nasıl bakıyor?

İş adamlarımıza Türk iş dünyasına bakmalarını öneriyoruz. İş adamlarımıza Türk iş dünyasını örnek olarak gösteriyoruz. Türk iş dünyası yapabileceği her işe atlar, kesinlikle yapmayım diye geri çekilmez. Mesela Türk havayolu şirketleri avantaj sağlayabilecekleri her noktaya uçarlar. Kendi menfaatini her zaman korurlar.

► Tahkimde mahkeme sonuçlanmadan jest mümkün olacak mı?

Gazprom ile ilgili Türk kuruluşu arasında devam eden tahkim süreci doğal bir süreç, hayatın doğal akışı. Gazprom şirketimiz devlet şirketi olmakla birlikte piyasa şartlarına göre ticaretini yapar. Tabii ki devlet bu şirketin faaliyetlerine herhangi bir yaptırım ve kısıtlama uygulamaz. Kâr amaçlı bir kuruluştur. Dolayısıyla jest, konusu masada karşılıklı olarak oturan ve kuruş hesabını yapan kişilerin elinde.

► İran ve Rusya’nın enerji anlaşması yaptığına yönelik haberler var. Bölge ülkeleri arasındaki bu tür anlaşmalar artacak mı?

İmzalanmış olduğunu basından öğrendik. Anlaşmaya taraf olan Rus şirketinin çok ciddi ve sağlam bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Yurt dışı faaliyetleri yüksek olan bir şirket. Anlaşmanın üç taraflı olması, benim daha önce bahsettiğim üçüncü piyasadaki ortak çalışmanın iyi bir örneğidir. Niyet bu olduktan sonra gerçekten bu imkanlar ortaklaşa değerlendirilebilir. Yatırım miktarı ise gösterge niteliğinde. Ticaret hacminden bahsederken, özellikle bunu kastediyorum. Hedeflenen rakamlar, kendi başına bir amaç değildir. Amacımız iki ülkenin ekonomisinin gelişmesi, iş adamlarının gelir elde etmesidir. Her iki tarafın iş dünyasının temsilcileri ne kadar daha aktif, daha verimli çalışırlarsa, potansiyel o kadar artar ve hedefe daha hızlı bir şekilde ulaşma fırsatına kavuşuruz.

► Rusya’daki bölge temsilcileriyle, Türkiye’nin sanayi kentlerine ziyaretler planlıyor musunuz?

Bu yıl sonbaharda Penza’dan bir heyetin gelmesi planlanıyor. Halihazırda Türk yatırımcı Penza’da bir tuğla fabrikası inşa ediyor. Anılan Rus bölgesinin temsilcileri Türk ekonomik kuruluşlarıyla gerçekleştirilebilecek işbirliğinin imkanlarını irdeleme fırsatını bulacak. Eylül ayında Antalya’da Rus-Türk Tarım İş Forumu’nun tertip edilmesi öngörülüyor.

1.7 milyar dolara düşen ihracat...

Ferit B. Parlak

İki ülke arasındaki ticaret 17 milyar doların altına düşmüşken, Türkiye’nin Rusya’ya olan yıllık toplam ihracatı 1.7 milyar dolara gerilemişken ve toplam ticaretin üçte ikisinden fazlasını ‘doğalgaz’ kalemi oluşturuyorken 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi ne nasıl ulaşılacak? Rusya Büyükelçisi Aleksei Erkhov ile yaptığımız sohbette milyarlarca dolarlık bu sorunun yanıtını aradık... Aslında potansiyel ve tamamlayıcılık ilkesi kullanıldığında, ticaret ve yatırım artışında kısa zamanda büyük işler yapılabileceğini gösteren ve ‘model’ olabilecek Tataristan örneği var... Bu model, sadece konuşmak ve bir şeyler istemek değil girişimde bulunmak, birlikte koşturmak/çalışmak gibi parametrelerden oluşuyor...

İran, Azerbaycan ve Fas'tan domates alıyoruz

► İki ülke arasındaki ilişkilerde bir de domates krizi yaşandı. Bu konuya nasıl bakıyor Rus tarafı?

Domates her düzeyde somut düzeyde konuşuyoruz, görüşüyoruz. Bugüne kadar bunun bu kadar zor ve teknik bir konu olduğunu tahmin edemezdim. Dedemin bahçesinde domates sularken, bu ürünün bu kadar idari yönetmelik, mevzuat sıkıntıları olabileceğini düşünmüyordum. Konu aslında İzmir etkinlikleri kapsamında hem KEK eş başkanları düzeyinde incelendi, hem de uzmanlar seviyesinde ele alındı. Biz ülkemizdeki arz-talep meselesinde mevsim faktörünün ciddi rol oynadığını anlattık. Ayrıca, domates bir çok vatandaşımızın kendi bahçesinde yetiştirilen bir ürün olduğu için tam anlamıyla piyasa şartlarından bahsedemeyiz. Yine de Rusya Federasyonu’nda mevcut karantina ve bitki sağlığı kuralları var.

Benden farklı olarak Türk uzmanlarının bu bitki karantina uzmanlarının bizim mevzuatlarımızı çok iyi bildiğini tespit ettim. En küçük ayrıntıya kadar iniyorlar. İzmir’de teknik uzmanlar düzeyinde kısa vadede mutabakat yoluna bizi sokabilecek yollar tespit edildi. Şu anda İran, Azerbaycan ve Fas gibi ülkelerden domates ithal ediyoruz. Aynı durum Rusya’dan ihraç edilmesi planlanan et ürünleri için de geçerli. Çözüm arayışı noktasında aynı yöntemleri kullanabiliriz.

Tataristan Cumhurbaşkanı çok aktif çalışıyor

► Tataristan Cumhurbaşkanı Türkiye’de çok aktif. O’nun çalışma yöntemi ‘model’ olabilir mi?

Keşke herkes Tataristan Başkanı gibi çalışsa. İstanbul Başkonsolosluğu’nu yaparken başkanın nasıl çalıştığını bizzat gördüm. Bursa’da 45 dakikalık bir çalışma kahvaltısında 30-35 işadamıyla görüşme yaptığına şahit oldum ve yardımcılarına da sürekli talimatlar veriyordu. Sonradan bunlar somut ticarete dönüştü. Bundan bir süre sonra İstanbul’da Çırağan Sarayı’nda Moskova Belediye Başkanı’nın işadamlarıyla çalışma kahvaltısı vardı. Kişi sayısı daha küçük olmakla birlikte bunların servetleri çok fazlaydı. Aslında bölge başkanlarımız aynı şekilde çalışıyor. Çok somut kısa ve öz görüşme yürütürler. Bizim amaç ve görevlerimiz bu kişilerin mümkün olduğu kadar Türkiye’ye çekmek ve daha fazla somut bağlantı kurulmasını sağlamak.

Örneğin, İzmir Fuarı’na Tataristan dışında 7 bölgenin daha heyetleri geldi. Tüm bölgeler kendi yatırım fırsatlarını sundular. Bu çalışmaları çoğaltabilirsek dengesizlik ortadan kalkar. Son yıllarda Türk iş adamları 10 milyar dolar yatırım yapmış, Rus iş adamlarının da Türkiye’ye aynı miktarda yatırım yaptığını görüyoruz. Yani yatırımlar konusunda dengeyi sağlamıştık.