(15:00)EPDK: OSB'lerin mağdur olmamaları için gereken yapıldı

(15:00)EPDK: OSB'lerin mağdur olmamaları için gereken yapıldı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AFYONKARAHİSAR - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, lisans alarak elektrik üretim faaliyetinde bulunma imkanına sahip Organize Sanayi bölgelerinin (OSB) herhangi bir mağduriyete uğramaması için, kurumun gereken adımları attığını bildirdi. EPDK Başkanı Köktaş, Afyon Korel Termal Otel'de düzenlenen Organize Sanayi Bölgeleri 2. Enerji Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, OSB'lerin, Türkiye sanayisinin olduğu kadar, üretim, ihracat, istihdam ve katma değerin merkezi konumunda olduğunu söyledi. OSB'lerin gerek teknik altyapı, gerek ekonomik kolaylıklar sunarak girişimcilerinin daha rasyonel çalışmasını sağlayan, böylece hem ülkenin sanayileşmesine hem bölgesel dengesizliklerin azalmasına büyük hizmetler veren "dev eserler" olduğunu ifade eden Köktaş, "Bu itibarla buradaki tesislerimizin enerji ihtiyacının sürekli, en kaliteli ve en ekonomik şekilde temin edilmesi de şart" dedi. Söz konusu tesislerin, ancak girdi maliyetlerini ucuzlatarak, rekabet gücünü arttırabildiği ve dünya ile yarışabildiğine işaret eden Köktaş, EPDK'nın OSB'lerin elektrik piyasası faaliyetlerini düzenler ve denetlerken, bu hususları dikkate alarak ve yapıcı bir anlayışla çalışmaya devam edeceğini söyledi. "Kaygılar önemli ölçüde azaldı" Köktaş, mevzuata ilişkin bilgi de verirken, 2006 yılının Mayıs ayında yapılan bir kanun değişikliğiyle, OSB'lerin 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu hükümleri çerçevesinde, onaylı sınırları içerisinde lisans alarak elektrik üretim faaliyeti göstermelerine izin verildiğini hatırlattı. Bu kapsamda bir yönetmelik de çıkarıldığını belirten Köktaş, bununla Organize Sanayi bölgelerine "OSB dağıtım ve OSB üretim lisansı verilmesi, üretilen veya serbest tüketici sıfatıyla temin edilen elektrik enerjisinin katılımcıların kullanımına sunulması, dağıtım bedelleri ve diğer hizmet bedellerinin belirlenmesi ve son olarak yürütülecek diğer faaliyetler ile ilgili hususlara" ilişkin esas ve usullerin düzenlendiğini kaydetti. Böylece farklı bir kanunla kurulmuş ve yıllarca bu kanun çerçevesinde faaliyet göstermiş OSB'lerin, birden bire kendilerini farklı bir mevzuat ve farklı bir piyasa yapısı ile karşı karşıya bulduklarını ve çeşitli tedirginliklerin yaşandığını anlatan Köktaş, ancak piyasa yapısının daha yakından kavranması, lisanslandırma sürecinde Kurum tarafından istenilen bilgi ve belgelerin tamamlanması gibi etmenler sayesinde bilhassa alt yapılarını tamamlamış OSB'ler için, bu kaygıların önemli ölçüde azaldığını söyledi. Bu konuda önemli bir mesafe kat edildiğinin, lisanslandırma sonuçlarından da anlaşıldığına işaret eden Köktaş, şöyle konuştu: "Bu kapsamda yönetmeliğimizin yayımlandığı tarihten bugüne, toplam 118 adet OSB'nin dağıtım lisansı başvurusu kabul edilmiş, bugüne kadar 65 adet OSB'ye lisans verilmiş, 17 başvuru için uygun bulma kararı alınmıştır. Ayrıca inceleme ve değerlendirme aşamasına gelmiş 8 adet ve başvuru aşamasında olan 28 adet OSB bulunmaktadır. Türkiye genelinde, faal veya kuruluş aşamasında olan 248 adet OSB'nin olduğu, OSB Üst Kuruluşuna üye 130 adet OSB'nin bulunduğu dikkate alındığında OSBÜK üyelerinin çoğunluğunun lisans başvurusunu yapmış olduğu görülmekte." "Çeşitli sorunlar yaşandı" Köktaş bu arada, OSB'ler tarafından EPDK'ya dağıtım bedeli teklifi hazırlanırken çeşitli sorunlar yaşandığına dikkati çekti. Köktaş, Yönetmelik uygulamalarında, OSB'lerin onaylı sınırları içerisindeki katılımcılarının büyük çoğunluğunun sanayici olduğunun düşünüldüğünü, ancak yapılan başvurular sonucunda her OSB'nin kendine özgü bir yapısı, büyüklüğü ve onaylı sınırları içerisinde değişik abone grubu özelliği taşıyan katılımcılar barındırdığının görüldüğünü vurguladı. OSB'lerde yıllık tüketime sunulan elektrik enerjisi miktarının 1-1 milyar 800 milyon kilovatsaat arasında değişebildiğine işaret eden Köktaş, ayrıca OSB'lerin sisteme genellikle orta gerilim seviyesinden bağlı katılımcılar olduğu düşünülürken, bazı OSB'lerde katılımcılarının çoğunun sisteme alçak gerilim seviyesinden bağlı olduğu anlaşıldığını belirtti. Öte yandan yatırımları yeni tamamlanmış, ancak kredi ödemeleri devam eden ya da yatırımları halen devam etmekte olan ve elektrik enerjisi tüketim miktarları da oldukça düşük bir kısım OSB de bulunduğuna vurgu yapan Köktaş, "tüm bu hususlar, OSB'lerin uygulama yılı için teklif ettiği dağıtım bedellerini doğrudan etkilemekte. Kurumumuz bu belirsizliklerden dolayı OSB'lerin herhangi bir mağduriyete uğramaması için, gereken adımları atmakta" diye konuştu. "Kanun herkes tarafından çok iyi anlaşılmalı" Ayrıca EPDK tarafından ilk başvurular kabul edilirken, tek bir dağıtım bedeli önerisi uygulanması planlanmış iken, OSB'lerin belirtilen nedenlerden kaynaklı farklı dağıtım bedeli önerileri getirmeleri durumunda, konunun incelenerek uygun bulunması halinde değerlendirmeye alındığını ifade eden Köktaş, şöyle devam etti: "İşleyiş açısından bir diğer önemli husus ise OSB'lerin büyük çoğunluğunun kendilerini bir dağıtım lisansı sahibi değil de ticari faaliyet yapan ve elektrik enerjisi satışı ile iştigal eden bir perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiler gibi görme eğiliminde olmaları. Bu kapsamda OSB'ler de elektrik dağıtımından elde edecekleri gelirleri, başka alanlarda da kullanmak istemekte. Halbuki bu konuda yasal ayrımlar çok nettir ve kanunun herkes tarafından çok iyi anlaşılması gerekmekte." Köktaş, Kurul tarafından onaylanan dağıtım bedelinin içinde de sadece dağıtım faaliyetine ilişkin giderlerin, maliyetlerin yer almasına izin verildiğini, dolayısıyla buradan elde edilen gelirin sadece bu faaliyet bazında kullanılmasının talep edildiğini belirtti.