(15:00)"Türkiye'nin geciktirilmesine bir cevap bulamıyorum"
(15:00)"Türkiye'nin geciktirilmesine bir cevap bulamıyorum"
ANTALYA - Uluslararası Kimya İşverenleri Çalışma İlişkileri Komitesi (LRC) Başkanı Wolfgang Goos, Türkiye'nin AB'ye katılmasının geciktirilmesine mantıklı bir cevap bulamadığını kaydetti. Uluslararası Kimya İşverenleri Çalışma İlişkileri Komitesi (LRC) 2008 toplantısı KİPLAS'ın ev sahipliğinde Antalya Dedeman Otelde başladı. 15'i yabancı toplam 40 iş adamının katıldığı toplantının açılışında konuşan LRC Başkanı Wolfgang Goos, bu tip toplantılarda çeşitli ülkelerin bilgi ve deneyimleri paylaştıklarına dikkati çekti. Konuşmasında, Türkiye'nin AB adaylığına değinen Goos, Türkiye'nin, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının AB sözleri karşısında hayal kırıklığına uğramış olabileceğini belirterek, "Türkiye'nin AB'ye sağlayacağı avantajlar vardır. Bunu iyi anlatın. Türkiye doğu ile batı arasında bir köprü olmuştur. Özellikle Arap ülkeleri ile AB arasında bir köprüdür. Türkiye bunu uzun yıllardır yapmaktadır" dedi. Türkiye'nin AB'ye katılmasını engelleyenleri anlayamadığını belirten Goos, "Türkiye'nin AB'ye katılmasının geciktirilmesine mantıklı bir cevap bulamıyorum. Avrupa devletlerinin kararını vermesi gerekir. AB, Türkiye'ye karşı adil davranmalıdır. Türkiye'de işverenler geleceğe açık ve net bir şekilde bakabilmelidir. Türkiye'de genç bir nüfus var. Genç Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin kabul edilmesi AB'ye fayda getirecektir" diye konuştu. "AB'nin de Türkiye'ye gereksinimi var" Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik İşverenleri Sendikası (KİPLAS) Başkanı Refik Baydur da, Türkiye'nin, zor ve kaynayan bir bölgede laik, demokratik, parlamenter demokrasiyi başarı ile temsil etmeye devam eden bir ülke olduğunu söyledi. Buna karşın Türkiye'den daha geri AB üyeleri bulunduğunu, AB'nin Türkiye'yi eleştirdiğini ve Türkiye'nin AB üyeliğini geciktirdiğini ifade eden Baydur, bunu yaparken büyük hata işlendiğini belirtti. Türkiye'nin bir çok Avrupa ülkelerinden önce demokrasiyi, işçi haklarını özümsediğini, sendikaları koruduğunu anlatan Baydur, Türkiye'de Müslümanların sahip olduğu haklara Hristiyan ve Musevilerin de sahip olduğunu kaydetti. Türkiye'nin Atatürk'ün çizdiği çağdaş dünya görüşünden ayrılmayacağına işaret eden Baydur, şunları söyledi: "Türkiye Müslüman bir devlettir. İslamın insani ve sosyal değerlerini yüceltmek onun görevidir. İktidar ve muhalefet dahil herkesin isteği laik, demokratik, parlamenter Türkiye'dir. Yolu Atatürk yoludur, bu yoldan bizi kimse caydıramayacaktır. Türkiye büyük ve güçlü bir devlettir. Geleceği ümit vericidir. Türkiye müteşebbisler ülkesidir. Avrupa, büyüyen Rusya karşısında zor duruma düşebilir. Burada da Türkiye'ye ihtiyaç duyabilir. Türkiye'nin çoktan hak ettiği AB üyeliğini geciktirmek için bazı kişi veya kurum kuruluş temsilcilerinin Türkiye'nin yaşam ve yönetim tarzına dil ve el uzatmaya hakları yoktur. Türkiye AB'ye ne kadar ihtiyaç duyuyorsa, AB'nin de Türkiye'ye o kadar gereksinimi vardır." Kimya sanayinin hem temizliğin hem de kirliliğin kol gezdiği bir sanayi kolu olduğunu da vurgulayan Baydur, başıboş bir kimya sanayinin doğaya büyük zarar verebileceğini, bu nedenle de kimya sanayi üreticilerinin çevre ile dost yaşamak zorunda olduğunu ifade etti. KİPLAS'ın yaptığı çalışmalar hakkında da bilgi veren Baydur, kimya sanayinde eğitime büyük önem verdiklerini, işçiye ve yöneticiye ömür boyu eğitimi öngördüklerini, iş güvenliği, iş yeri güvenliği ve çevre eğitimine destek verdiklerini anlattı. Baydur, kimya organize sanayi bölgesi kurduklarını ve burada Türkiye'de ilk defa 60 milyon dolar harcanarak tehlikeli atık bertaraf tesisi kurduklarını, bu anlayış ile kimya sanayine hizmet veren kuruluşlar olarak, sadece üretmediklerini, çevreye de hizmet verdiklerini anlattı.