(16:00)"B ve C planları ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak"
(16:00)"B ve C planları ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak"
SAKARYA - AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, kapatılma durumunda B ve C planlarının olduğunu ama bunların ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacağını kaydetti. Şaban Dişli, Adapazarı'ndaki Orman Park'ta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kapatma davası konusundaki belirsizliğin ay sonuna ya da ağustos ayının ilk haftasına kadar sone ereceğini düşündüklerini belirten Dişli, hiçbir şey olmamış gibi çalışmalarına devam ettiklerini bildirdi. Dişli, şunları kaydetti: ''Ağustos ayında kapatma davası sonuçlanınca Meclisi tatile sokup ilçe kongrelerimize devam edeceğiz. Yerel yönetim seçimlerinden sonra il kongreleri ve büyük olağan kongremizi yapacağız. Parti teşkilatlarımız ve hükümetimiz hiçbir şey olmamış gibi çalışmalarına devam ediyor.'' AKP'nin kapatılması beklentisi içinde olmadıklarını kaydeden Dişli, şöyle dedi: ''Halkın AKP'ye desteği müthiş şekilde devam ediyor. Çünkü programımızdan hiç sapmadık. Birlik ve beraberliğimizi hiç bozmadık. AKP'nin başarısı çok büyük bir tankeri yarış motoru hızıyla çevirebilmesinden kaynaklanıyor. Bu, başbakana olan güven ve O'nun devlet adamlığından kaynaklanıyor. Kapatılma durumunda B ve C planları var ama bunlar ihtiyaç duyulduğu zaman devreye sokulacak. Aksi halde bir plan olarak kalacak şeylerdir. Şu anda hiçbir parti oluşumu yok ama dediğim gibi yeni bir parti oluşumuna inşallah Türkiye ihtiyaç duymayacak. Bence kapatma davası Türkiye'nin gündeminden hızla düşecek. Bazı çevrelerin beklentilerinin aksine biz oldukça ümitliyiz. 11 yargıç ayrı ayrı birer mahkeme gibi karar verecek. Benim beklentim; kapatma davası parti ve ülkemiz lehine olumlu sonuçlanacaktır.'' "Bilinen zarar 945 milyar dolar" Dişli, 2007 yılında Amerika'da ortaya çıkan mortgage (tutsat) krizinin dünya ekonomisini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. Amerika'daki krizin boyutunu kimsenin tahmin edemediğini kaydeden Dişli, şöyle konuştu: ''Şeffaf olması gereken Amerika'da bile krizin toplam maliyetinin ne olacağı ve bu işin ne kadar süreceğini hesap edemiyorlar. Son rapora göre bugüne kadar bilinen zarar 945 milyar dolar. En büyük korku ise Amerikan ekonomisinin resesyona (durgunluk) gireceği tartışmalarıdır. Amerikan ekonomisi durgunluğa girerse gelişmiş ülkeler de durgunluğa girecektir. Çünkü dünyadaki toplam üretimin yüzde 20'si Amerika'da tüketiliyor.'' Çekirdek enflasyonun (enerji, gıda fiyatları hariç) Amerika'da yüzde 5.7'ye çıktığını belirten Dişli, piyasalarda dünya ekonomisinin küçüleceği ya da büyüme hızının düşeceği beklentisi olduğunu kaydetti. Amerika'daki belirsizliğin Türkiye ekonomisi üzerinde de olumsuz etki yaptığını dile getiren Dişli, şöyle konuştu: ''Ülkemizde eskiden olduğu gibi sıcak para kaçışı yok. Borsanın bundan daha fazla düşemeyeceğini görüyoruz. Çünkü borsada işlem gören büyük şirketlerin çoğunun yabancı ortağı var. Yabancı ortaklar da hisselerini belirli bir seviyenin altına düşürmemeye çalışıyorlar. 22 Temmuz seçimlerinden sonra Merkez Bankası faizlerde birtakım düşürme yaptı. 6 aylık sürede sabit kaldı. Fakat kapatma davasından sonra 0,50 artış oldu. Merkez Bankası tahminlerine göre enflasyon baskısı nedeniyle 2008 yılının son çeyreğine kadar faizler artmaya devam edecek. Gelişmeler çerçevesinde 2009 yılından itibaren faizleri düşürmeye başlayacaklar.'' İç piyasadaki fiyat artışları nedeniyle ithalatta da artış gözlendiğini belirten Dişli, ''İhracat 127 milyar dolara çıkmasına rağmen, dış ticaret dengesindeki bozulma devam ediyor. Dolayısıyla da cari açıktaki artış ve artış hızı artmaya devam ediyor. Türkiye için önümüzdeki en önemli sorun cari açığı nasıl engelleyeceğimizdir. Türkiye'nin bazı anlaşmaları da var, ithalata çok fazla bariyer koyamıyorsunuz ama Çin ile ilgili konularda bazı tedbirlerin alınması gerekiyor'' diye konuştu.