(16:00)"Yeminime sadığım"

(16:00)"Yeminime sadığım"

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

LEFKOŞA - KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, tek egemenliği, egemenliğin iki halktan kaynaklanması şartıyla kabul ettiklerini belirterek, yeminine sadık olduğunu ve Rumlara teslim ettikleri bir şey olmadığını bildirdi. Talat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere KKTC'yi ziyaret etmesinin kendilerine güç vereceğini ve Türkiye'nin desteğini bir kez daha yanlarında hissedeceklerini söyledi. KKTC'de yayına yeni başlayan Ada TV'de canlı yayımlanan bir programa katılan Talat, Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas ile 1 Temmuz'daki görüşmelerinde, tek egemenliği ve tek vatandaşlığı prensip olarak kabul ettiklerini, uygulama yönetmelerini ve ayrıntıları kapsamlı müzakerelerde ele alacaklarını anımsattı. Talat, Hritofyas'la 25 Temmuz'da yapacakları görüşmenin gündeminin, çalışma gruplarının çalışmalarını gözden geçirmek ve tam teşekküllü görüşmeleri başlatmak olduğunu kaydetti. Tek egemenlik ve tek vatandaşlık konusunda kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt veren Talat, 1 Temmuz görüşmesinde Hristofyas'la egemenliğin nereden kaynaklandığı konusunu tartıştıklarını, kendisinin egemenliğin eşit iki halktan kaynakladığını savunduğunu, Rum liderininse egemenlik Kıbrıs halkından kaynaklanır, Kıbrıs halkı ise iki halktan oluşur görüşünde olduğunu anlattı. Hristofyas'ın görüşünü kabul etmediğini ve bunun BM kayıtlarına da girdiğini ifade eden Talat, tek egemenliğin kabulü için şartlarının, egemenliğin iki halktan kaynaklandığı ilkesi olduğunu vurguladı. Talat, Kıbrıs'ta iki halk bulunduğunun, 24 Nisan 2004 Annan planı referandumuyla da ispatlandığını belirtti. "Rumlara bir şey teslim etmedik" Rumlara bir şey teslim etmediklerini ve KKTC'nin tasfiyesinin de söz konusu olmadığını belirten Talat, kast edilenin, KKTC'nin gelişip güçlenmesi, uluslararası boyut kazanması ve dünyayla bütünleşmesi olduğunu kaydetti. Yaptığının KKTC'yi yüceltmek olduğunu kaydeden Talat, şunları söyledi: "Ben yeminime sadığım. Yeminin gereğinin fazlasını yapmaya çalışıyorum. Ne münasebet tasfiye! Tasfiye dediğinizde, kapatır birine bağlanırsınız, yok öyle bir şey. Emin olsunlar ki, şu anda güttüğümüz politika, esas olarak Kıbrıs Türk halkını, Kıbrıs Türk halkının devletini uluslararası alana taşıma, dünyayla bütünleştirme ve dünyanın parçası haline getirme uğraşıdır. Bizim teslim ettiğimiz hiçbir yetkimiz yoktur." "Egemenliği gerçekten paylaşmamız lazım" Ortak devlette endişe edilecek hiçbir şey bulunmadığını kaydeden Talat, "Ama tabii ki kuralları tamamen oturtmamız lazım. Egemenliği gerçekten paylaşmamız lazım. Egemenlikteki ortaklığımızı tescil etmemiz lazım. Bunun eşit olacağını belgelememiz lazım" ifadesini kullandı. Müzakere sürecinde Türkiye ile istişare halinde bulunduklarını da belirten Talat, Hristofyas'ın referandumda Rum tarafından "hayır" çıkmasının ortağı olduğu anımsatarak, Hristofyas'ın bu davranışı nedeniyle, hala kuşkuları bulunduğunu kaydetti. Talat, uyumlu ve esnek olmanın kendilerine bir şey kaybettirmeyeceğini söyledi. Güney Kıbrıs'tan alışverişin ülke ekonomisine zarar verdiğine de işaret eden Talat, Güney'den Kuzey'e geçen Rumlarınsa, ucuz mal da olsa alışveriş yapmadığını işaret etti. "Hicap duymuyorlar" KKTC Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs'tan pasaport almasıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Bizim alabilecek durumda olan hemen hemen bütün insanlarımız, çoğunluğu, 'Kıbrıs Cumhuriyeti' pasaportu aldı. Bunu övünerek ifade de ediyorlar, övünerek anlatıyorlar. Belki en fazla utanılması gereken konu olduğu halde bundan hicap da duymuyorlar." Rum tarafının da bunun reklamını yaptığını kaydeden Talat, bunun kendisi için çok utanç verici bir şey olduğunu ifade ederek, "Ben bunu çok rahatsız edici ve çok aşağılayıcı bir şey olarak gördüğümden dolayı böyle bir şeyi asla düşünmüyorum. Ama anlayışla da karşılıyorum, bunu yapanları kınamıyorum. Fakat bu normal bir şey gibi lanse ediliyor" dedi.