(17:00)'Fonlarda hisse senedinin ağırlığı artmalı'

(17:00)'Fonlarda hisse senedinin ağırlığı artmalı'

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, "Türkiye'de yatırım fonları içinde hisse senedi ağırlığı oldukça düşük bir seviye olan yüzde 1'in altında bulunuyor" diyerek, bunun değiştirilmesi gerektiğini belirtti. Erol, Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) ve Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü tarafından düzenlenen "Yatırım Dünyasında Yeni Ufuklar" konulu panelin açılışında, sermaye piyasalarının bankacılığa göre çok daha esnek ve gelişmeye açık bir yapıya sahip olduğunu ifade ederek, bankacılığa göre çok daha küçük kalmanın sebeplerinin düşünülmesi gerektiğini ifade etti. Dünya geneliyle karşılaştırıldığında Türkiye'deki yatırım fonlarının büyüklüklerinin oldukça düşük seviyede bulunduğunu belirten Erol, gelişmiş ülkelerin yatırım fonları portföy büyüklüklerinin milli gelirlerine oranı ortalama yüzde 70 düzeyindeyken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5, Türkiye için de yüzde 4 düzeyinde olduğunu bildirdi. Erol, hedge fonları konusunda yola devam etme kararlılığı gösterdiklerini, bunu yaparken dünyadaki sorunlardan, yaşananlardan dersler çıkardıklarını belirterek, "Başvuru yapan kurumlarımız var. Bunlara ilgili risk, yönetim ve gözetim sistemlerini kurmaları için süre tanıdık. Onlar da yavaş yavaş bu sistemleri kurdular ve hazır hale geldiler" dedi. Turan Erol, sermaye piyasalarının kendileri için çok önemli olduğunu, bilgi birikimi bakımından belli bir seviyeye ulaştıklarını, risk ve gözetim sistemlerini de gereğince yerine getirerek yollarına devam edebileceklerini kaydederek, son zamanlarda başta hedge fonlar olmak üzere garantili ve korumalı fonlar, fon sepetleri ve borsa yatırım fonlarıyla ilgili, sektörle birlikte yoğun bir şekilde çalıştıklarını ve bunları sektörün kullanımına sunduklarını bildirdi. Yatırım fonlarının portföy büyüklüğü % 160 arttı Yatırım fonları kanalıyla aktarılan kaynak miktarında son yıllarda önemli bir hızlanma görüldüğünü belirten Erol, 2002 yılında yaklaşık 10 milyar YTL civarında olan yatırım fonları toplam portföy büyüklüğünün, bugün itibarıyla yüzde 160 oranında artışla 26 milyar YTL'yi aştığını kaydetti. Bireysel emeklilik sisteminde ise 1,5 milyon civarında bir yatırımcı kitlesi bulunduğunu ifade eden Erol, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Burada bizim çok hoşnut olmadığımız konu, bu tür fonların ağırlıklı olarak likit fonlardan oluşmuş olmasıdır. Yüzde 80 civarında likit fonlardan oluşması... Bu bizim kabul edemediğimiz bir durum. Hazine kağıtları, kamu kağıtları ağırlıklı bir yatırım fonu sektörümüz var ama ne olursa olsun daha fazla hisse senedi... Yani toplam yatırım fonlarımızın içerisinde binde 8 düzeyinde hisse senedimiz var. Bunu kabul edemiyoruz. ABD'de yatırım fonlarının içinde hisse senedinin ağırlığı bugün yüzde 50 civarındadır. Bizde ise yatırım fonları içerisinde hisse senedi ağırlığı yüzde 1'in altında. Bunu değiştirmemiz gerekiyor. Bunlar enstrüman çeşitliliği gerektiriyor. Korumalı ve garantili fonlar bu anlamda çok önemli." Dünya piyasalarının çok hızlı bir şekilde geliştiğini ve hızlı bir şekilde de çöküntüye uğrayabildiğine dikkati çeken Erol, "Bizim şans diyebileceğimiz bir konu var. Bankacılık sektörü ile sermaye piyasası arasında daha kalın ve kesin bir ayırım yapılmış olması... Bunun da bizim için bir şans olduğunu düşünüyorum" diye konuştu. Yeni SPK kanun taslağı SPK Başkanı Erol, krizlerden çıkardıkları en önemli derslerden biri olan riskin nerede ve kimin üzerinde bulunduğunun çok önemli olduğunu belirterek, "Sermaye piyasası ile bankacılık sektörü arasında net bir şekilde ayırım yapılmış olması, bu riskin ilk bakışta çok kolay ve net bir şekilde görülüyor olması, tanımlanabiliyor olması çok önemli" dedi. Erol, fon sektörünün geleceği ile ilgili görüşlerini ifade ederken de şunları kaydetti: "Fon sektörümüzü, fon endüstrimizi aslında biraz daha da bankacılıktan bağımsız hale getirmek konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Yeni kanun taslağımız ile fon sektörünün çok daha esnek bir yapı içerisinde, çok daha bağımsız ve daha hızlı karar alacak hale getirmiş olacağız. Bunu büyük ölçüde tamamlamak üzereyiz. Son gözden geçirmelerimizi yapıyoruz. Bunları tamamladığımız zaman sizlerle paylaşacağız. Yıl sonuna doğru, en geç 2009'un başında yeni kanun taslağımızı hükümetimize sunmuş olacağız." Erol, konuşmasını tamamlarken de, "Dünyadaki dalgalanmalardan, sıkıntılardan ders alarak yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Çok önemli bir seviyeye ulaştık" dedi.