(18:00)Lehman Brother'ın Türkiye ofisi hizmette

(18:00)Lehman Brother'ın Türkiye ofisi hizmette

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL- Uluslararası yatırım bankası Lehman Brothers, Türkiye ofisini resmi olarak hizmete açtı. Düzenlenen basın toplantısında konuşan Lehman Brothers Avrupa, Orta Doğu, Asya Pasifik Üst Yöneticisi (CEO) Jeremy Isaacs, Türkiye ofisinin resmi olarak hizmete girmesi ile danışmanlık, aracılık gibi bütün finansal hizmetleri verir hale geldiklerini, şu anda Türkiye'de 50'nin üzerinde çalışanları olduğunu aktardı. Sermayenin küreselleşmesi sayesinde 4-5 yıl önce düşünemeyecekleri bir biçimde müşterilerine yeni değer yaratma yolları sunabildiklerini dile getiren Isaacs, Türkiye'nin de dahil olduğu ülkelerde üç tip müşteri grubuna hitap ettiklerini, kendi ülkelerinde büyümek ya da uluslararası alanda gelişerek Türkiye pazarına girmek isteyen firmaların yanı sıra Türkiye'deki firmalara da dışarıda yatırım yaparak büyüme imkanları sunabildiklerini aktardı. "Sürecin yüzde 75'ini arkamızda bıraktık" Isaacs, şirketlerin yatırımlarının geri dönüşünün geçmiş yıllarda yüzde 20-30'lu oranlarda gerçekleştiğini, şimdi ise marjların düşmesi ile bu oranın yüzde 10'lu rakamlarda oluşacağını kaydederek, şirketlerin maliyet kontrollerinde, aktiflerin dağıtımında, risk sermayelerinde ve bilançolarında çok daha verimli ve dikkatli olmaları gerektiğini, ancak bu şekilde yatırımcıların istedikleri marjlara ulaşabileceklerini vurguladı. Bütün ekonomik krizlerde olduğu gibi risklerin öncelikle bankacılık ve mali sektörde görüldüğünü kaydeden Isaacs, şöyle konuştu: "Dolayısıyla borcu verenlerde sürecin daha iyi çalışması lazım ki, borcu olanlar daha etkin bir şekilde bu duruma cevap verebilsinler. Şu anda bu sürecin gerçekleştiğini görüyoruz. Bankaların yaklaşık olarak yarım trilyon dolar topladıkları varlık var. Onarma sürecinde olduğumuzu görüyoruz. Bence bu daha çok 4'te 3'lük bir kısmın toparlanmış halidir. Artık bankalar belirlenmiş hedeflere daha yakın. Rasyolar daha çok yerine oturmuş durumda. Tekrar satış yaratmak ve kredi sağlayabilmek açısından çok daha iyi durumdalar. Sistemdeki likidite çok daha gelişmiş durumda. Bence bu sürecin yüzde 75'ini arkamızda bırakmış bulunuyoruz. Bu sürecin yüzde 75'ini atlatmış görünüyoruz ama süreç tamamlandığında 2006'ya döneceğiz diye bir şey yok. Fakat gerçekten muazzam fırsatların olduğu bir dönemde olduğumuzu düşünüyorum. İnanılmaz değer tekliflerinin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Dünyanın her yerinde alma ve satma zamanları vardır. Eğer 3-4 yıllık bir perspektifiniz varsa ve elinizde de sermaye bulunuyorsa, şimdi alma zamanıdır diye düşünüyoruz" "Yüzde 25'lik kısım da zaman alabilir" Isaacs, sancının büyük oranda atlatılmış olduğunu, insanların farklı şekillerde ve farklı koşullarda başarılı olmayı öğreneceklerini belirterek, "Yüzde 75 ne kadar önemli bir oran olsa da, yüzde 25 de çok önemli. Bu yüzde 25'lik kısmın atlatılması kısa değil uzun zaman da alabilir" dedi. Isaacs, Lehman Brothers'ın da süreci aynı şekilde yaşadığını aktararak, 12 milyar dolarlık yeni sermaye oluşturulduğunu, varlıkların satıldığını, bilançonun düşürüldüğünü ve şu anda toplam 33 milyar dolar öz sermayeye sahip bulunduklarını belirterek, bu süreçte daha güçlü ve rekabetçi bir pozisyona gelmiş bulunduklarını söyledi. "Türk finans şirketlerine destek olabiliriz" Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Isaacs, Lehman Brother'ın Bear Sterns'ün ardından gelecek ikinci şirket olacağı yönündeki "dedikoduların" hatırlatılması üzerine, arada pek çok fark bulunduğunu, Lehman Brothers'ın müşterilerinin parasını kendi bilançosunun bir parçası olarak göstermediğini, 45 milyar dolarlık güçlü bir nakit yapısına sahip olduğunu, borçlanmanın düşürüldüğünü, Amerikan Merkez Bankasına (FED) erişimleri bulunduğunu anlattı. Jeremy Isaacs, Türkiye'ye ilişkin araştırma raporlarında "AKP hakkında bir kapatma kararı verilmesi olasılığının yüzde 40 olarak hesaplandığının, ancak başka bazı analizlerde bu olasılığa daha yüksek bir oranda yer verildiğinin" hatırlatılması üzerine, "Dava sonucu ne olursa olsun işimize devam edeceğiz. Türkiye uzun vadede her zaman reel büyüme oranı yüksek olan ve fırsatlar sağlayan bir ülke. Stratejimiz buna dayalı olacaktır" diye konuştu. Sürecin ABD'de, Avrupa'nın bir yıl öncesinde gidiyor olmasının, Avrupa ile daha yakın ticari ilişkileri olan Türkiye'yi önümüzdeki dönemde nasıl etkileyeceğine ilişkin bir soru üzerine Isaacs, Avrupa içinde de farklı pazarlar bulunduğunu, Fransa, Almanya ve İtalya'nın gayrimenkul sorunundan çok etkilenmeyeceğini, ancak önümüzdeki 18-24 ayda İngiltere ve İspanya'da sıkıntılı mücadelelerin verilmesi gerekeceğini kaydetti. Isaacs, "Türkiye, İngiltere ile ticari anlamda yakın ortak olduğu için bunun bazı sıkıntıları olabilir. Ama genel olarak bakarsak, Türkiye stratejik olarak çok iyi konumlandırılmış durumda" dedi. Türkiye'de en çok finans, özellikle yenilenebilir enerji olmak üzere genel olarak enerji sektörü, gayrimenkul, ilaç gibi küresel anlamda büyük ve uzmanlıkları bulunan sektörlerde yoğun olarak çalışacaklarını söyleyen Isaacs, ayrıca Bağımsız Devletler Topluluğu, Balkanlar gibi bölgelerde yatırım yapmak isteyen Türk finans şirketlerine de destek olabileceklerini aktardı. Lehman Brothers Türkiye CEO'su Kozak Lehman Brothers Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Uzay Kozak ise, Türkiye'deki faaliyetlerine yeni başlamadıklarını, sadece hizmetlerini farklı bir platforma taşıdıklarını vurgulayarak, 2007 yılında MNG Menkul Kıymetlerin hisselerini satın alarak Türkiye'de lisans sahibi bir kurum olarak faaliyetlerine başladıklarını ancak bunun öncesinde de 10 yıldır Türkiye ile bağlantılı faaliyetleri bulunduğunu anlattı. Kozak, Isaacs'in, sürecin yüzde 75'inin tamamlandığı görüşüne ilişkin olarak, banka ve finans kuruluşlarının kendi aktif-pasif yönetimlerini yeniden yapılandırmasının yüzde 75'inin tamamlandığını belirterek, "Ne zaman ki, bankaların yeniden yapılanmaları sona erecek, bankalar özel sektöre rahat rahat kredi verip, sisteme para sokacak duruma gelecek, o zaman fırsatlar kullanılabilir hale gelecek" dedi. Halka arzların kısa vadede gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceği ve bunlara ilginin ne düzeyde olacağına ilişkin bir soru üzerine Kozak, "Eğer gerçekten dünyadaki piyasalara karşı güven geri gelmeye başlarsa, herkesin dönüp bakacağı yerler, gelişmekte olan ülkeler olacaktır ve Türkiye de bu piyasalardan biridir" diye konuştu.