2007'de, 121 kamu emekçisine dava

2007'de, 121 kamu emekçisine dava

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

(12:00)ANKARA - KESK tarafından hazırlanan '2007 Yılı Sendikal Hak İhlalleri Raporu'nda, 18 kamu emekçisinin para cezasına çarptırıldığı, 121 kamu emekçisi hakkında dava açıldığı, bunlardan 22'sinin hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi. Alınan bilgiye göre, KESK, Sendikal Hak İhlalleri Araştırması'nda kullanılmak üzere "2007 Yılı Sendikal Hak İhlalleri Raporu" hazırlayarak Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'na (ITUC) gönderdi. Raporda, 2005 yılı toplu görüşmelerinde KESK'in mutabakat metnine şerh koyduğu öneriyle, kamu görevlilerinin işvereni olarak hükümetin sendika üyelerinin aidatlarını ödemesinin uygun bulunduğu belirtilerek, geçen yıl Türkiye Kamu-Sen ve Memur-Sen'in 5 YTL'lik miktarın 10 YTL'ye çıkarılmasını kabul ettikleri kaydedildi. Raporda, bu uygulamanın, "hükümetin sendikalar üzerindeki denetimini ve hegemonyasını daha da artırması anlamına geldiği" savunuldu. Geçen yıl gerçekleştirilen toplu görüşmeler öncesinde, ILO komite kararları da dikkate alınıp, ILO sözleşmelerine referans verilerek toplu sözleşme hakkının kullanılması yönündeki talebin yinelendiği dile getirilen raporda, bu konuda yapılan çağrılara hükümetten cevap alınamadığı ifade edildi. Raporda, hükümetin 2006 yılında gerçekleşen toplu görüşmelerdeki tavrına devam etmesi ve toplu sözleşme ve grev hakkını tanımaması nedeniyle geçen seneki toplu görüşmelere katılmama kararı alındığına yer verildi. Raporda, "Toplu görüşmeler sonunda kararların yine hükümet tarafından tek taraflı olarak verilmesi KESK'in haklılığını kanıtlamıştır" denildi. Yapı Yol-Sen'in, 1998 yılında yapmış olduğu iş bırakma eylemi nedeniyle verilen para cezasına karşı açılan davada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), 17 Temmuz 2007'de ceza olarak ödenen paranın tanzimine karar verdiğine işaret edilerek, "AİHM kararında, Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. Maddesi'ni ihlal ettiğini ve iç düzenlemeleri buna göre yapmadığını belirtmiştir. Tüm bu yasal süreçlere ve uyarılara rağmen, hükümet bu konuda gerekli adımları atmamaktadır" denildi. Raporda, sendikal hak ihlalleri konusunda yer verilen bazı olaylar şöyle: "-Örgütlenme özgürlüğü ve sendikal faaliyetler önündeki engeller ve baskılar çeşitli boyutlarda devam etmektedir. Kırklareli Valiliği tarafından uzun süredir sendika yönetici ve üyelerimize baskı uygulanmakta, sendikal çalışmalar engellenmek istenmektedir. -Toplantı ve gösteri hakkı sık sık engellenmekte, müdahale edilmektedir. 15-17 Ocak 2008 tarihleri arasında konfederasyonumuzun gerçekleştirdiği İstanbul-Ankara Yürüyüşü eyleminde, Ankara'da TBMM önüne gidilmesi engellenmiştir. -Geçen yıl Haziran ayında Eğitim Sen Mardin Şubesi üyesi Nurullah Tunç hakkında çocuğunu mazeretsiz doktora götürüp işe gelmediği için disiplin soruşturması açılmıştır. Bu soruşturma gerekçe gösterilerek devlet memurluğundan çıkarılmıştır. -4 Mart 2007 tarihinde Eğitim Sen Sakarya Şubesi kimliği belirsiz kişilerce kundaklanmıştır." "Güvence yok" Sendikal hak ve özgürlüklerin temel insan hakları bağlamında değerlendirilmesi ve güvence altına alınması gereken haklar arasında yer aldığı vurgulanan raporda, ülkede sendikal hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla güvence altında olmadığı öne sürüldü. Konfederasyona bağlı sendikaların üye ve temsilcilerinin bu nedenle görev yerlerinin değiştirildiği ya da cezai yaptırımlara maruz kaldığı iddia edilen raporda, şunlar kaydedildi: "2007 yılında, 8 kamu emekçisi sürgün edildi. 32 kamu emekçisi hakkında disiplin soruşturması açıldı. 18 kamu emekçisi para cezasına çarptırıldı. 121 kamu emekçisi hakkında dava açıldı, bunlardan 22 kişi hapis cezasına çarptırıldı. Birçok farklı iş yerinde sendikal faaliyetlere müdahale edildi, 2 üye sendikal faaliyetlerinden dolayı işten çıkarıldı. Birçok basın açıklamasına müdahale edildi ve fiziksel saldırı yaşandı, sendikal yetki birçok kez gasp edildi, birçok kez toplu sözleşmeyi zayıflatan yasama gerçekleşti."