”2010'da doğalgaz önem kazanabilir”

İSTANBUL - Shell Global Çözümler İnovasyon Müdürü Dr. Andrew Harrison, 2010 yılında doğal gazın önem kazanabileceğini, GTL (gazdan sıvıya dönüşüm) teknolojisinin de geleceğin önemli yakıt alternatiflerinden biri olduğunu belirtti.

Shell'den yapılan açıklamaya göre, İstanbul Teknik Üniversitesi'nde düzenlenen Yakıtlar ve Yanma Teknolojileri (FCE 09) konferansında konuşan Harrison, Shell enerji senaryolarına göre 2050 yılına gelindiğinde nüfus artışıyla birlikte enerji talebinin de artacağını, petrol ve gaz gibi geleneksel enerji kaynaklarının bu talebi karşılamasının mümkün gözükmediğini ifade etti.

Harrison ayrıca, iklim değişikliğine yol açan karbondioksit salınımının da hesaba katılması gerektiğini, o nedenle gelecekte alternatif enerji kaynaklarının ağırlığının artacağını ve daha karma bir enerji kaynağı kullanımının söz konusu olacağını kaydetti.

Günümüzde ortaya çıkan karbondioksit salınımının dörtte birinin nakliye kaynaklı olduğunu vurgulayan Harrison, yapılan araştırmalara göre 2007 yılı itibarıyla 900 milyon olan dünya araç parkının 2050 yılında 2 milyara ulaşmasının beklendiğine dikkati çekti.

Geleceğin yakıtları konusunda kilit rol oynayacak faktörleri, erişilebilirlik, maliyet, kaynaktan tekerleğe emisyon, performans, hükümet politikaları ve müşterilerin tercihi olarak sıralayan Harrison, 1990'ların sonlarında hidrojenin öne çıktığını, 2000'li yılların başlarında biyoyakıtların gündeme geldiğini ve günümüzde de elektrikli araçların ağırlık kazandığını, 2010 yılında doğal gazın önem kazanabileceğini, ancak daha uzun vadeli bakıldığında ulaşımda yakıt olarak günümüzde de gündemde yer alan elektrik, doğal gaz, biyoyakıt ve hidrojen kullanan araçların varlıklarını karma olarak sürdüreceğini belirtti.

Harrison, bu bağlamda GTL teknolojisinin geleceğin önemli yakıt alternatiflerinden biri olduğunu, Türkiye'de de satışa sunulan GTL teknolojili yakıtın geleceğin yakıtlarından biri olduğunu ve ülkelerin ve şehirlerin enerji kaynaklarını çeşitlendirmelerine, yerel emisyonları azaltmalarına ve sürdürülebilir ulaşımın teşvik edilmesine yardım edebilecek uygun maliyette bir alternatif yakıt olma özelliğini taşıdığını kaydetti.

Gelecekte kullanılacak yakıtların emisyon, enerji güvenliği ve maliyet kaygılarının baskısı nedeniyle 2025 yılına kadar basit karma ve 2050 yılına kadar da tam karma enerji kaynaklarının kullanılmasının öngörüldüğünü anlatan Harrison, petrol, kömür ve gaz gibi fosil yakıtların kullanılmaya devam edileceğini, ancak hızlı bir şekilde de bunlara alternatif olabilecek yenilenebilir enerji veya nükleer enerjiye ağırlık verilmesi gerektiğini ifade etti.