"2019 toparlanma yılı olsun"

Döviz kurundaki istikrarsızlık, enflasyon ve işsizlikte artış, büyümenin düşmesi gibi ekonomide birçok olumsuzluğun yaşandığı 2018 yılı geride bırakılırken, İzmir iş dünyası, 2019 yılının toparlanma yılı olmasını bekliyor. (Beyza Coşkuntürk)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

BEYZA COŞKUNTÜRK

İzmir iş dünyası, ekonomik açıdan çalkantılı bir yıl olan 2018 yılını geride bıraktıklarını belirterek, 2019'un toparlanma yılı olmasını beklediklerini söyledi.

2019'da bir yerel seçimin yaşanacağına dikkat çeken iş dünyası temsilcileri, bu nedenle yeni yılda ekonomide atılacak adımlarda daha dikkatli davranılması gerektiğini, özellikle yurtdışı piyasaların iyi okunarak, tedbirlerin alınmasının şart olduğuna işaret ettiler. 2019' da en önemli konunun enflasyon ve döviz kuru istikrarı olacağının altını çizen İzmir iş dünyası temsilcileri, gerçekçi ve uzun vadeli programlar beklediklerini dile getirdiler.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar:
2019'da daralacak bir piyasa ile karşı karşıya olacağız

Ekonomik açıdan 2019'a baktığımızda, dikkate almamız gereken çok önemli bir tahmin bulunuyor. OECD ve IMF 2019 yılı tahminlerini revize ederek Türkiye'de büyümenin 0.5'e kadar düşeceğini, Moody's daralacağını belirtti. Yüzde 5 büyürken, sıfıra ve hatta negatife düşmek kuşkusuz dengelerimizi bozacak. Yani daralacak bir piyasa ile karşı karşıya olacağız. Bugünden işaretlerini almakta olduğumuz zorluklar, kuşkusuz 2019'da daha da netleşerek ilimiz iş dünyasını da etkileyecek. Ekonomik sıkıntıların olduğu dönemlerde ihracat her zaman kurtarıcı oldu. 2019 bu anlamda bir ‘ihracat atağı' yılı olmalı. Ancak şu da bir gerçek, ihracatın kilo bazında değil, değer bazında artması en büyük dileğimiz. 2019'un zor bir yıl olacağı aşikar. Ancak, pek çok zorlu süreci geride bırakmamızı sağlayan birlik ve beraberlik anlayışımızı ve mücadele azmimizi 2019'da da sürdürerek, ülkemiz için yeniliklere imza atacağımıza duyduğum inanç tam.

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener:
2019 Türkiye için fırsatlar yılı olacak

Türkiye ekonomisi için 2018 Ağustos ayında yaşanan suni döviz krizi başta olmak üzere, sert virajların alındığı, zorlu sınavlardan geçilen bir yıl oldu. 2018'de çift hanelerin üzerinde olmasın derken, yüzde 20'lerin üzerine çıkan enflasyon rakamlarına karşı önemli bir refleks gösterildi. Yaz aylarındaki çalkantının yılın sonuna geldiğimiz şu günlerde yerini dengelenmeye bıraktığını memnuniyetle görüyoruz. Ekonominin hayat damarlarından olan istikrar ve güvenin hızla tesisi için 2018'de hayata geçirilmek istenen yapısal reformlara, sürdürülebilir büyüme hedefine ilişkin girişimlere önümüzdeki yılda da hız kesmeden devam etmeliyiz. 2019'un da sert virajların ardından geniş ve düz bir yolun başladığı bir yıl olacağına inanıyorum. 2019'da her zamankinden daha fazla teknoloji, tasarım, markalaşma, patent, Ar-Ge ve inovasyon konuşulacak. Finansmana erişim konusunda akut çözümler yerine, orta ve uzun vadeli reçetelere yönelin. 2019, iyi değerlendirmesi halinde Türkiye için fırsatlar yılı da olacak.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi:
Hedefe ulaşmamız için koşmamız gerekiyor

Türkiye, 2019'da 182 milyar dolar ihracat hedefliyor. Bu rakama ulaşmak için üretim ve ihracat eksenli politikalara ağırlık verilmeli ve Türkiye'nin kaynakları katma değer üreten sektörleri daha fazla destekleyen bir pozisyon almalı. Ekonomik darboğaz nedeniyle çok sayıda firmanın konkordato başvuruları ile karşı karşıya kalıyoruz. Bu sürece girmiş firmaların ve bu firmalardan tahsilat yapamadığı için zora girecek firmaların iflasa sürüklenmemesi için formüller üretilmeli. İhracata dayalı büyüme stratejisi izliyorsak, hepimizin üzerine düşen pek çok görev ve atılması gereken çok adım var. Hedefe ulaşmak için; koşmamız gerektiği kesin. Küresel ekonomideki değişime ayak uydurarak katma değerli ürün ihracatını arttırmak için inovasyon, Ar-Ge ve tasarım eksenli çalışmalarımızı 2018 yılında olduğu gibi 2019 ve sonraki yıllarda sürdüreceğiz. Türkiye'nin 2023 yılında dünya dış ticaretinden yüzde 1.5 pay alması için inovasyon, Ar-Ge ve tasarım odaklı çalışmaktan başka çıkar yolumuz yok.

İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli:
Ekonominin geleceği nitelikli üretim ve yüksek kalitede

Ekonomi bilimi ile uğraşanlar açısından 2018'de hem Türkiye'de hem de dünyada yaşananlar, üzerinde uzun uzun düşünülmesi, araştırılması ve gelecek nesillere aktarılması gereken bir sürecin parçası adeta. İç piyasada seçime endeksli olarak başlayan ve baş döndürücü gelişmelere sahne olan bu dönem, dövizde yaşanan sert dalgalanmalarla bambaşka bir seyir izledi. Dünyada ise küreselleşme hızla geri çekilmeye başladı. Ülkeler ve bölgeler arasındaki ticaret savaşları kızıştı. İş dünyası açısından böylesine belirsizliklerle dolu ortamlar hem büyük riskler barındırır hem de yeni fırsatlar yaratır. İzmir Ticaret Borsası olarak Türk ekonomisinin geleceğinin nitelikli üretim ve yüksek kalitede olduğuna inanıyoruz.İzmir önceliği çevreci enerji, teknoloji ve tarıma vermeli.

İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk:
Yapısal adımların destekçisiyiz

Dünya ekonomisi yavaşlarken, ülkemiz ekonomisi de sancılı bir dönemden geçiyor. Mayıstan itibaren artmaya başlayan ve ağustosta rekor kıran döviz kuru sonucunda ekonomide yaşanan kırılma, yüksek faiz ve yüksek enflasyon sarmalıyla beraber üretimde ve dış ticarette ciddi daralmaya yol açtı. 2019'da hepimizi zor günler bekliyor. Bu tabloya rağmen iyimserliğimizi korumaya gayret ediyoruz. Hükümetin ekonominin toparlanmasını sağlamak için atacağı yapısal adımların destekçisiyiz. Kruvaziyer sektörüyle ilgili iyimser beklentilere sahibiz. Yavaş da olsa gelecek yıldan itibaren sektörün canlanacağına ve 2022'den itibaren toparlanacağına inanıyoruz.

İZSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:
2019 yılında tasarruf seferberliği başlatmalıyız

Ülkemiz, 1950'lerden bu yana ne yazık ki her 10 yılda bir dış kaynak darboğazından kaynaklanan krizlere sürükleniyor. Çünkü ekonomimiz ağırlıklı olarak üretime değil, sıcak paraya dayanıyor. Türk özel sektörünün borçluluk oranı da ne yazık ki cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesinde. Bu olumsuz tabloyu tersine çevirebiliriz, o potansiyele fazlasıyla sahibiz. 2019 beklentilerimin başında, tasarruf geliyor. Başta kamu olmak üzere, ülke genelinde tasarruf seferberliği başlatmalıyız. Katma değerli üretimin artması yolunda acil atılması gereken adımlar atılmalı. Verilen desteklerin doğru dağıtılması ve verimli kullanılması da sağlam bir denetim mekanizmasıyla takip altına alınmalı. Sadece bu üç temel adımı atmamız; orta vadede, ekonomimizi düzlüğe çıkaracak ve istikrara kavuşturacak, Türkiye'nin değerli ekonomiler ligine yükselmesini sağlayacak.

TÜGİAD Ege Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Can Yavaş:
En önemli konu enflasyon ve dövizde istikrar

2019 yılındaki temel mücadele alanımız enflasyon ve özellikle dövizdeki istikrar olacak. İthalata dayalı üretim anlayışından ülke olarak kurtularak, öz kaynaklarla üretim ve ihracat yapabilen bir ülke olmak, böylesi zamanlarda daha da önemli oluyor. Seçimlerden sonra hükümet eliyle atılacak adımlar ve alınacak önlemlerin doğrudan ekonomiye etki edeceğini düşünürsek, özellikle seçime kadar stabil bir dönem geçireceğimizi düşünüyorum.