25 yıl sonra yasal bir düzenlemeye kavuşacak olan Dernek Başkanı Zafer Ataman: Tasarı, faktoring sektörüne yabancının ilgisini artırdı
25 yıl sonra yasal bir düzenlemeye kavuşacak olan Dernek Başkanı Zafer Ataman: Tasarı, faktoring sektörüne yabancının ilgisini artırdı
Faktoring Derneği Başkanı ve Strateji Faktoring Genel Müdürü Zafer Ataman, faktoring sektörünün önümüzdeki beş yıl içinde 100 milyar dolarlık hacme ulaşmasını beklediğini söyledi. Ataman, yıl sonuna kadar Meclis'ten çıkması beklenen Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanun Tasarısı'nın sektöre yabancı ilgisini artırdığını söyledi. Ataman, "Yabancılar şu anda görüşüyorlar. Kanunun çıkması onların kararlılığını artıracaktır" dedi. Hem uluslararası faktoring hem de yurtiçi faktoringde 2007 yılında mesafe kaydettiklerini belirten Ataman, sektörün toplam cirosunun 28 milyar dolar olduğunu bunun 13 milyar dolarının ihracat faktoringinden kaynaklandığını dile getirdi. Geçen yıl sektörün yüzde 30 oranında büyüdüğünü ve 100 milyar dolarlık hacim hedeflerininin bulunduğunu ifade eden Ataman, "Ticaret hiçbir zaman durmaz. Yavaşlama, hızlanma süreleri var. Yavaşladığı dönemlerde faktoring sektörü de etkileniyor. Önümüzde çok büyük pasta var ve o pastanın ufak bir bölümünü değerlendiriyoruz. Diğer bölümü hâlâ boşta. Bizim beklentimiz, Türkiye'de tüm ticari birimler faktoringe tabi olabileceği için ve potansiyel değerlendirilemediği için önümüzdeki beş yıl önemli büyüme öngörüyoruz." Kanun, yabancıların kararlılığını artıracak "Yabancılar mutlaka bu sektöre gelecektir" diyen Zafer Ataman, bankalar vasıtasıyla iştiraklerle birlikte yabancı ortaklığın olduğu sektörde, bazı yabancı bankaların da gelip burada faktoring şirketi kuracaklarına dikkat çekti. Bazı özel fonların da Türkiye'de ortaklık yapıp gelecekte büyük faktoring zincirlerine bunları satmak isteyeceklerinin altını çizen Ataman "Yabancılardan sektöre ilgi var ve gelecek dönemlerde de artarak devam edecek. Yabancılar şu anda görüşüyorlar. Kanunun çıkması onların kararlılığını artıracaktır" dedi. Ataman, faktoring şirketlerinin halka arzının diğer şirketlerden daha farklı olduğunu belirterek, "Portföy oluşturmak ve o portföyün kalıcılığını göstermeniz lazım ki halka arz olsun. Şu anda sektörde üç şirketin hisseleri İMKB'de işlem görüyor. Yeni kanunun çıkmasından sonra sektörde halka arzlar gelebilir. Faktoring sektörü para piyasaları ile daha içten çalışmalı. Çünkü seküritizasyonla, halka arzla, sendikasyonlarla içli dışlı olması lazım ki, kendi borçlanma hacmini yükseltsin, onu da finansman tekniği olarak müşterisine yansıtsın" diye konuştu. Kurumsal risklerin arttığını belirten Ataman, "Kriz dediğiniz zaman bunu hissediyorsunuz. Ticarette kaynakta sıkışmış olanlarda vadeler uzamaya başlıyor, bu da kaynak maliyetlerini artırıyor. Ekonomik siyasi her yönden ilk üç ayda sıkışma oldu. İnanıyorum ki yine büyüyeceğiz" şeklinde konuştu. Faktoring sektörünün önü çok açık Ataman, pastada çok büyük potansiyelin hâlâ durduğunu sektör olarak daha ufak şehirlere yayılarak oradaki KOBİ'lere ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. Ataman, "Her alana nüfuz edebildiğiniz sürece, yavaşlamalardan trend olarak etkileniyorsunuz, ama hacim olarak etkilenmiyorsunuz. Maraş, Antep, Adana, Mersin, Çorum ve Samsun'da potansiyel var. Yeni kanunu bekliyoruz, oralarda etkin olarak faaliyet göstereceğiz. Kredi sigortası ile alacağını garanti altına alırsanız faktoringin önü çok açık" dedi. Stratejik ortaklığa ışık yaktı Zafer Ataman, Strateji Faktoring'in sektörde uzun yıllardan beri faaliyet gösterdiğine dikkat çekerek yabancılarla çok sık görüştüklerini ve sektörle ilgili bilgi almak için yatırımcıların kendilerine danıştığını anlatarak "Benim şahsi görüşüm, iş hacmini büyütmek, pazarda büyük pay elde etmek istiyorsanız stratejik ortaklık daima daha iyi. Bizim bu konuda agresif bir planımız yok. Biz en büyük ihracat faktoringi yapan şirketiz. Bu standartlarla bir ışık yanarsa niye ışığa sırtımızı dönelim. Oturur konuşuruz. Bu zaman ve süreç gerektiren bir durum. Kısa vadede böyle bir şey beklemiyorum" diye konuştu. Ataman fonun genelde Batı'dan geldiğini, Körfez'den de gelenlerin olduğunu sözlerine ekledi.