55 bin Türk oryantal tütün üreticisinin geleceği tehdit altında
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, 'Türkiye'nin ihracat gücünü tehdit eden gelişmeler yaşanıyor. Bu tehdit, 55 bin Türk tütün üreticisinin geleceğini de yakından ilgilendiriyor'
İSTANBUL - Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yeniden düzenlenen ve bu yıl 12 Kasım’da Seul’de üye ülkelerin onayına sunulacak, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi dünyanın bir numaralı oryantal tütün (şark tütünü) üreticisi olan Türkiye’nin sektördeki üretim, istihdam ve ihracatını tehdit ediyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Türkiye’nin ihracat gücünü de tehdit edebilecek gelişmeler yaşanıyor. Ve bu tehdit 55 bin Türk tütün çiftçisinin geleceğini de yakından
ilgilendiriyor”
Uluslararası Tütün Yetiştiricileri Derneği Başkanı Antonio Abrunhosa, Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı değişikliklerin yasa dışı üretimleri alternatif haline getireceğini öne sürdü. Ege Tütün
İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Noyan Gürel, “düzenleme amacından saptı. İş ‘oradan alma, buradan al’ noktasına geldi” dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından hazırlanan ve 2004 yılından itibaren ülkemizde de uygulamaya geçirilen Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nde planlanan yeni değişiklikler, 12 Kasım 2012 tarihinde Güney Kore’nin başkenti Seul’de düzenlenecek toplantı ile ülkelerin
onayına sunulacak. Özellikle 17. ve 18. maddelerde yapılacak yeni düzenlemeler Oryantal tütün üretiminde ve ihracatında dünya lideri olan Türkiye’yi üretim, istihdam ve ihracat anlamında tehdit ediyor.
Konuya dikkat çekmek adına gerçekleştirilen toplantıya katılan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, tütün üretimini tamamen ihracat üzerinden değerlendirdiklerini söyledi. Türkiye’nin 2023 yılında dünyada tarımsal büyüklük açısından ilk 5 ülke içinde olmayı planladığını hatırlatan Büyükekşi, tütünün bu hedefteki en önemli tarımsal ürün olduğunu ifade etti.
“Yapılan yeni düzenleme, tütün üretimine ayrılan alanların zorla sınırlandırılmasını, tütün çiftçilerine sağlanan finansal ve teknik desteklerin yasaklanmasını ve ülkelerin üretimlerini eş zamanlı azaltmalarını öngörüyor” diye konuşan Büyükekşi, 55 bin tütün çiftçisinin, aileleriyle birlikte 250 bin kişinin bu yasaklardan olumsuz etkileneceklerine işaret etti.
Dünya Sağlık Örgütü alternatif sunmuyor
Uluslararası Tütün Yetiştiricileri Derneği Başkanı Antonio Abrunhosa da, tütün tüketiminin gittikçe arttığına dikkat çekerek, tütün tüketiminin azaltılmasına yönelik çalışmaların, üretimin yasaklanmasıyla gerçekleştirilemeyeceğini söyledi. Abrunhosa, “Dünya Sağlık Örgütü tarafından, Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nde yaptığı değişiklikler, gittikçe artan tütün talebini karşılamada yasa dışı üretimleri alternatif haline getirecek. Talebe karşı arzın yasal yolları varken neden böyle yapılıyor?” diye konuştu.
Tütün’ün her türlü hava koşulunda yetiştiğini hatırlatan Abrunhosa her ülkede aynı değerde alternatif ürün yetiştirmenin mümkün olmadığına da değinerek, “alınan önlemler amaçladıkları şeylere hizmet etmiyor. Kimse Türkiye’de de üretim azalıyor diye ‘daha az tütün tüketeyim” demeyecek. Dolayısıyla tütün ihtiyacını Türkiye yerine bu sözleşmeye imza atmayan ABD, Brezilya, Arjantin, Zimbabwe ve Malavi gibi ülkeler karşılayacak” dedi.
Üretim ve ihracat korunmalı
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Noyan Gürel de konuşmasında, Türkiye’nin gelen talebi bile karşılamakta zorlandığını söyledi. Türkiye’nin yerine bu ihtiacın başka ülkeler tarafından karşılanmasından endişelendiklerini söyleyen Gürel, “Oryantal tütün dünyasında yüzde 26 pay ile en büyük üreticiyiz. Üretimimizi, istihdamımızı ve ihracatımızı korumak istiyoruz” dedi.
Gürel, Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlık anlamında aldığı kararlara saygı duyduklarını, ama gidişatın amacından saptığını ve “oradan alma, buradan al” noktasına geldiğini söyledi.