7/24 çalışan Perakende işçisi sendika istiyor

7/24 çalışan Perakende işçisi sendika istiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Avrupa ülkelerinde bulunan, hafta sonu tatili zorunluluğu ve günlük açık kalma saati kısıtlamalarının Türk perakende sektöründe bulunmaması çalışanlarla işverenlerin arasındaki gerginliği tırmandırıyor. Son dönemde sayıları hızla artan süpermarketler, yapımarketler ve alışveriş merkezleriyle büyüyen sektörde, ücretlerin düşük seviyelerde kalması çalışanlar arasında sendikalaşma faaliyetlerinin hızlanmasına neden olurken, firmalar da sendikal çalışmanın önünü almak için kolları sıvadı. Son olarak sektörün önemli firmalarından Praktiker'de, sendikal faaliyetlerini sürdüren sürdüren KOOP-İş Sendikası ile işveren arasında sıkıntı baş gösterdi. Avrupa'daki işletmelerinin tamamında işçilerinin sendikalı olduğu Praktiker, yaklaşık 3.5 yıldır Türkiye'deki sendikalaşma faaliyetlerine set çekiyor. Son olarak KOOP-İş, sendikaya üye olan işçilerin bazılarının işveren tarafından "sürgün" edildiğini belirterek, işverene karşı eylem süreci başlattı. Büyük oyuncular sorunun farkında Perakende sektöründe aktif oyuncuların bir bölümü, hazırlık çalışmaları hala devam eden yeni yasa tasarısı kapsamında "çalışma saatlerinin sınırlandırılması ve hafta sonu tatili uygulamasanı geçilmesini" talep etmişlerdi. Tasarı ile ciro ya da metrakere hesabı üzerinden belirli bir büyüklüğün üzerindeki mağazaların hafta sonları bir gün zorunlu olarak kapalı olmasını ve iş günlerinde de çalışma saatlerinin sınırlandırılması gündeme gelmiş ve bunun yasa ile düzenlenmesi talep edilmişti. Fakat, tartışmalı taslak üzerinde taraflar arasında bir uzlaşmaya varılamaması tasarının yasalaşmasını engelledi. 7 gün 24 saat çalışıyorlar Praktiker'de sendikal çalışma sürdürdüğü için işverenle karşı karşıya gelen KOOP-İş Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar, sektörde çalışma yaşamının adeta "kaynayan kazan" olduğunu belirtiyor. DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Alemdar, "Praktiker örneğinden de, bizim genel olarak sektör gözlemlerimizden de hareket edebiliriz. Şu bir gerçek ki, perakende sektöründe, örgütlü olanlar dışında çok uzun süre aynı işyerinde çalışan ya da sektörde kalan işçi bulamazsınız. Çünkü neredeyse 7 gün 24 saat çalıştırılıyorlar ve ücretler asgari ücret ile 700 YTL arasında dalgalanıyor. Sektörün genel yapısına baktığınızda bu ücretlere ve çalışma şartlarına ancak dehşet verici diye bakmak gerekir" diyor. Çalışamalara katılanlara sürgün Sektörün büyük oyuncularının genellikle yabancı şirketler olduğunu, bunların bir kısmında çeşitli sendikaların örgütlü bulunduğunu anımsatan Alemdar, "Doğrusu 2004 yılında Praktiker işçisinden örgütlenme talebi geldiğinde sözkonusu firmanın kendi ülkesindeki sendika ilişkilerinden dolayı çok büyük sorunlar yaşayacağımızı düşünmüyorduk. Ancak klasik olarak işten çıkarmalar, işçilere baskılarla karşılaştık. Bu aşamada kazandığımız davalar var. Ardından bir diyalog aşaması geldi. Ancak şimdi yine 'kanunların arkasından dolaşmak için "sürgün" modelini işletmeye çalışıyorlar. Üç arkadaşımız aynı il veya başka illerdeki mağazalarda görevlendirildi. İyi niyetli bir tayin olmadığı açık. Hukuk mücadelesi başlattık. Önümüzdeki günlerde işçilerimiz hak mücadelesi için eylemlerimiz de başlayacak" diye konuştu. Avrupa'da sektör çalışanları sendikalı Alemdar, perakende sektöründe Avrupa'da sağlıklı bir sendikal yapının bulunduğunu ve bu nedenle işçilerin uzun süreler aynı işyerinde çalışabildiğini belirterek "Avrupa'daki de Türkiye'deki de aynı işveren. Kendi ülkesinde sendikal ilkelere ve iş barışına uygun bir çalışma yürütürken, Türkiye'de neredeyse işçi düşmanlığına varan bir tutum takınılıyor. Sanıyorum, gelecek dönemde perakende sektöründe ağır bir çalışma yaşamı sorunu ortaya çıkacak. İşte o zaman biz de kamuoyundan, halkımızdan işçi kardeşlerine sahip çıkmaları için duyarlılık talep edeceğiz. Bu konuda Türkiye kamuoyunun ne kadar hassas olduğunu herkes iyi ölçmeli ve ona göre hareket etmelidir" diye konuştu.