ABD ekonomik olarak da desteklemeli

TÜSİAD Başkanı Boyner: "Türkiye'nin AB hedefini her zaman siyasal olarak destekleyen ABD'nin, artık ekonomik açıdan da Türkiye'yi bir aday AB üyesi olarak, Transatlantik çerçevenin içinde görmeye başlamasının da zamanının geldiğini düşünüyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, Türkiye'nin AB hedefini her zaman siyasal olarak destekleyen ABD'nin, artık ekonomik açıdan da Türkiye'yi bir aday AB üyesi olarak, Transatlantik çerçevenin içinde görmeye başlamasının zamanının geldiğini belirtti. TÜSİAD ile ABD Ticaret Odası koordinasyonunda, Washington merkezli Sidar Global Advisors tarafından hazırlanan "Yeni Dönemde Türk-Amerikan İlişkileri: Daha Güçlü Bir Stratejik Ortaklık İçin Analiz ve Öneriler" raporu, Ceylan Intercontinental Oteli'nde tanıtıldı.

Toplantıda konuşan Ümit Boyner, ABD'nin, TÜSİAD'ın yakından takip ettiği ve aktif olarak varlık gösterdiği öncelikli ülkelerden biri olduğunu söyledi. 2010 yılında, stratejik iş geliştirme birimi TÜSİAD International bünyesinde ABD Çalışma Grubu'nun kurulduğunu hatırlatan Boyner, tanıtımı yapılan raporun, Türk ve Amerikalı iş dünyası temsilcileri için bir rehber niteliği taşıyacağına ve yenilikçi bir tartışma ortamı yaratacağına işaret eti.

Türkiye ve ABD ikili ilişkilerinde başarılı sonuçlar vermeyen eski yöntemlerin bir kenara bırakılarak, yaratıcı stratejiler benimsenmesi gereğini vurgulayan Boyner, "Türk ve ABD hükümetleri arasında uyumlu ihracat politikalarının uygulanması için çalışmalıyız. Üçüncü ülke piyasalarına ortak yatırımların özendirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyoruz. Enerji, inşaat, sağlık gibi sektörlerde finansman imkanlarının yaratılmasının ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinde hayati nitelik taşıdığını düşünüyoruz" diye konuştu. Türkiye'nin dünya ekonomik ortamındaki en önemli ekonomik partnerinin AB olduğunu dile getiren Boyner, şunları kaydetti: "AB ve ABD ise küresel düzende birbirlerinin en önemli ekonomik partnerleridir. Ufukta AB ile ABD arasında bir serbest ticaret anlaşması müzakere dönemi var. Türkiye'nin AB hedefini her zaman siyasal olarak destekleyen ABD'nin, artık ekonomik açıdan da Türkiye'yi bir aday AB üyesi olarak, bu Transatlantik çerçevenin içinde görmeye başlamasının da zamanının geldiğini düşünüyoruz. Sadece Gümrük Birliği temelinde, ABD ile Türkiye arasındaki dış ticaret rejiminin, gümrük tarifeleri ve kuralları ile, ABD ve AB arasındaki mevcut ticaret rejimi ile aynı olması gerektiğini düşündüğümüzün altını çizmek isterim. Bugün TÜSİAD-ABD Ticaret Odası işbirliğinde düzenlenen bu etkinliğin, ABD ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin ikili, bölgesel ve global boyutuyla ele alınması açısından önemli bir fırsat yaratacağını düşünüyor, ilişkilerin yeniden yapılanmasında katkı sağlamasını umut ediyoruz."

-"2023 başarısının içinde yer almak istiyoruz"-

ABD Ticaret Odası Avrupa-Avrasya Başkan Vekili Peter Rashish de, şöyle konuştu: "Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkiler, değişen küresel ve bölgesel şartları da yansıtıcı şekilde gelişmeli. Türkiye yabancı yatırım için Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü'ne (UNCTAD) göre yabancı yatırım için 15. en cazip ülke. Türk ekonomisindeki büyüme bizi çok etkiliyor. Ekonomilerimizin yanı sıra küresel ticari konuları da tartışmamız gerekiyor. Amerikan şirketleri olarak, Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10. büyük ekonomisi olma hedefinin ve başarısının içinde yer almak istiyoruz. Büyüyen Türk piyasasında Amerikan şirketleri için önemli yatırım imkanları var. Türk ve Amerikan şirketlerinin birbirlerini daha  iyi tanımaya ihtiyacı var."

-"Türk-Amerikan şirketleri daha fazla ortaklık kurmalı"

TÜSİAD International ABD Çalışma Grubu Başkanı Adnan Nas da, çalışma grubunun, Başkan Obama'nın yeni açılımının ardından 2010 yılında kurulduğunu söyledi. "Ekonomik ilişkileri geliştirmenin en iyi yolu Türk-Amerikan şirketlerinin daha fazla ortaklık kurmasından geçiyor" diyen Nas, bu tür ortaklıkların geçmişte ciddi başarı hikayelerine dönüştüğüne dikkati çekti.

Nas, "Türk-Amerikan şirketlerinin ortaklığı, Türkiye'nin ABD'ye ihracatını da artıracak, Türk şirketlerinin, Amerikan pazarının kendine özgü özellikleri nedeniyle ortaya çıkan dezavantajlardan kurtulmalarını sağlayacak. Amerikan şirketleri de, Türk ortaklarıyla, bölgedeki üçüncü ülkelerde önemli avantajlar kazanacak" değerlendirmesinde bulundu. Türkiye'nin ihracatında önemli ağırlığı olan bölgelerdeki ekonomik krizlere ve risklere dikkati çeken Nas, "ABD, üzerine yoğunlaşmamız gereken bir alan. Şimdiye kadar, 'AB bize yetiyor' anlayışı vardı. Ama artık ABD pazarı Türk özel sektörü için hayat-memat meselesi" dedi.

Bu arada, konuşmaların ardından söz alan bazı Türk iş adamları ise, ABD'de iş yapmanın önündeki en büyük engellerden birinin vize sorunları olduğunu ve kimi zaman vize uygulamaları nedeniyle bu ülkede rekabet açısından ciddi sıkıntılar yaşadıklarını vurguladı.

(AA)
 

Bu konularda ilginizi çekebilir