Aktifleri 3 trilyon dolara yaklaşan refah fonlarının çalışma ilkelerini oluşturmak için ortak çalışma grubu kuruldu / IMF'den ülke fonları için yol haritası
Aktifleri 3 trilyon dolara yaklaşan refah fonlarının çalışma ilkelerini oluşturmak için ortak çalışma grubu kuruldu / IMF'den ülke fonları için yol haritası
WASHINGTON - Kasalarındaki trilyonlarca dolarla dünyanın dört bir yanında yatırım yapan refah fonları, Batılı ülkeleri kaygılandırmaya başlayınca Uluslararası Para Fonu (IMF) devreye girdi. IMF ile 25 ülke fonu arasında, devletlere ait olan bu fonlar için ilk kez en doğru çalışma ve uygulama ilkelerini oluşturmak amacıyla uluslararası bir çalışma grubu kuruldu. Batılı ülker, bu fonların giderek daha fazla güç elde etmesinden endişeli. Abu Dabi Yatırım İdaresi'nin (ADIA) başkanı ve grubun eş başkanı olan Hamad el Suwaidi, Washington'da yapılan iki günlük toplantının bitiminde bir açıklama yaparak , "Gelecekte izleyeceğimiz yaklaşım konusunda bir görüş birliğine vardık" dedi. Suwaidi, büyük fonlardan hangilerinin gruba katıldığını açıklamadı. "Çok yapıcı tartışmalar oldu" diyen Suwaidi, çalışma ilkelerini belirleyecek küçük komiteler oluşturulduğunu ve ekim ayına kadar bir taslağın hazırlanmasının hedeflendiğini söyledi. Grubun diğer eş başkanı olan IMF Para ve Sermaye Piyasaları Bölümü Başkanı Jaime Caruana da, "Burada önemli olan farklı servet fonları bulunması; toplantıda ileriye dönük bir uzlaşmanın gerekli olduğunu gördük" dedi. Saydamlık isteniyor Fonların gözeteceği yönetişim ve saydamlık ilkeleri, pekçok Batılı ülkede bu fonların giderek daha da büyümesinden ve güç elde etmesinden duyulan kaygıları giderme hedefini taşıyor. Bu kaygıların nedeni de fonların pek çoğunun yatırımlarını gizli tutmaları. Uluslararası Çalışma Grubu (IWG) tarafından yapılan yazılı açıklamada "yatırım ilkeleri ve uygulamalarını doğru olarak yansıtan" servet fonlarının sorunlarını görüşmek üzere gelecek aylarda da toplanacakları belirtildi. "IWG, ülke servet fonlarının (SWF) bilgi alma ve verme olanaklarını sağlayacak ve üyeleri ve diğer taraflar arasında anlayış geliştirilmesi için çaba gösterecektir." Pekçok ülke, yaptıkları yatırımlar sayesinde hassas bilgilere eriştikleri takdirde veya piyasa istikrarını bozabilecekleri gerekçesiyle servet fonlarının ulusal güvenlik riski oluşturmasından kaygılanıyor. IMF ise, bu tür korkuları destekleyecek kesin kanıt bulunmadığını söylüyor. Pek çoğu büyük petrol üreticisi ülkede ve Çin gibi önde gelen ihracatçı Asya ülkelerinde oluşan fonların elinde 2-3 trilyon dolarlık varlık bulunuyor. Fonlar ise, uluslararası sermaye akışını engelleyecek korumacı önlemler alınırsa, bunların yatırımlarını kısıtlayacağından kaygılılar. Ancak son aylarda finansal piyasalardaki çalkantıdan zarar gören Batılı bankalara milyarlarca dolar yatırım yapan bu fonlar, aynı zamanda piyasalarda istikrar sağlayıcı rol oynayabileceklerini de gösterdiler. Bu fonlar son 1 yıl içinde dünya genelinde bankalar ve finans kurumlarına 40 milyar doların üzerinde 15 büyük yatırım yaptı. Bu yatırımların büyük kısmı Çin ve Ortadoğulu fonlar tarafından gerçekleştirildi. Son olarak Çin Yatırım Kurumu, mortgage krizi nedeniyle 2007 yılının son çeyreğinde 5,8 milyar dolar zarar eden yatırım bankası Morgan Stanley'nin yüzde 9,9 hissesini 5 milyar dolar karşılığında satın aldı. Bundan kısa bir süre önce de, Asya'daki refah fonları Atlantik'in öteki tarafındaki Citigroup ile UBS'e büyük miktarda fon aktardı. ADIA, geçtiğimiz aylarda, Amerikan bankası Citigroup'tan hisse almıştı. Dünyanın en büyük refah fonları varlıkları 875 milyar doları bulan Abu Dabi Yatırım İdaresi, 330 milyar doları kontrol eden Singapur Hükümet Yatırım Kurumu (GIC) ve 322 milyar dolarlık Norveç Emeklilik Fonu (GPFG).