Albaraka Türk, net kârda yüzde 59 kredide yüzde 31 büyüme hedefliyor
Albaraka Türk, net kârda yüzde 59 kredide yüzde 31 büyüme hedefliyor
Geçen yıl 85 milyon YTL net kâr açıklayan Albaraka Türk'ün Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, 2008'de toplam varlıklarında yüzde 32, kredi hacminde de yüzde 31'lik bir artış hedeflediklerini söyledi. Büyükdeniz, "Albaraka, Türkiye'nin bir gerçeğidir ve yatırımcıların, sanayicilerin, işadamlarının bankacılık ihtiyaçlarına cevap vermektedir" dedi. Bu yıl şube ağını genişleterek 80'den 100'e çıkarmayı, kârı da yüzde 59 oranında artırmayı öngördüklerini açıkladı. Büyükdeniz, Albaraka Banking Group'un Türkiye iştiraki Albaraka Türk'ün 2007 yılı finansal sonuçları ve 2008 yılı beklentilerine ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, geçen sene ortalarında halka açılan Albaraka Türk'ün 2007 yılını değerlendirirken, geçen sene 80'e ulaşan şube sayılarını bu sene 100'e çıkarmayı hedeflediklerini aktardı. Toplam varlıkların YTL bazında yüzde 48 artışla 3 milyar 690 milyon YTL olarak gerçekleştiğini, 2008 yılı için bu artışın muhafazakar bir tahminle yüzde 32 olmasını beklediklerini dile getiren Büyükdeniz, toplam kullandırılan fonlarda 2007 yılında kaydedilen yüzde 44'lük artışın 2008 yılında yüzde 31 olarak gerçekleşmesini öngördüklerini aktardı. Büyükdeniz, kredi portföylerinin yüzde 90'ını kurumsal ve ticari mahiyetli kredilerin oluşturduğunu, bunların yüzde 70'inin de KOBİ kredileri olduğunu belirterek, yatırımcı ilgisinde kârlılık yanında kredi portföyünün sağlamlığının da önem kazandığını, bunun kendilerini en güçlü gördükleri alanlardan biri olduğunu söyledi. Bu çerçevede takipteki alacaklarının da geçmiş yıllarda sektör ortalamasının altında olduğuna işaret eden Büyükdeniz, 2007 yılında takipteki alacaklar genel bankacılık sektöründe yüzde 3.47, katılım bankacılığında yüzde 3.32 paya sahipken, Albaraka Türk'te bu oranın yüzde 1.50 olduğunu aktardı. Büyükdeniz, "Kâr marjlarının bu kadar daraldığı, kâr elde etmenin zorlaştığı bir ortamda bankaların çok büyük batak kredilerle karşılaşma, çok büyük batak problemleriyle uğraşma lüksü yok. Bence bir bankanın en önemli maliyet tasarruf kalemi, vadesi gecikmiş alacakları asgari düzeye indirmek olacaktır" dedi. Bir önceki sene 72 milyon YTL olan vergi öncesi kârın, 2007 yılında yüzde 50 artışla 108 milyon YTL olarak gerçekleştiğine işaret eden Büyükdeniz, net kârın ise yüzde 47 artışla 85 milyon YTL'ye yükseldiğini, 2008 yılında net kârda yüzde 59 artış beklediklerini anlattı. Körfez'den kamu fonları geliyor Genel Müdür Başyardımcısı Fahrettin Yahşi de AK Parti hakkında açılan kapatma davasının 2008 yılı beklentilerinde revizyon yapmalarına neden olup olmadığına ilişkin, davanın mutlaka etkisi olacağını, siyasi istikrarın, ekonomik istikrarın tamamlayıcısı olduğunu, henüz sürecin başında bulunulduğunu belirterek, ihtiyatlı bir şekilde olayları izlemek gerektiğini söyledi. Yatırımcı İlişkileri Müdürü Melihşah Utku da, Körfez'deki kamu fonlarını çekmek için devlet kademesinde ilişkilerin iyi olması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye hükümetinin son yıllarda birtakım adımlar atmaya başlamasıyla Körfez ülkelerinden kamu fonlarının yavaş yavaş Türkiye'ye gelmeye başladığını dile getirdi. Utku, diğer özel sermayenin de Türkiye'ye hızlı bir şekilde, kamu fonların takip ederek gireceğini düşündüklerini sözlerine ekledi. Siyasi gerilim artmazsa krizi hafif atlatırız Adnan Büyükdeniz, küresel ekonomideki çalkantıda şu anda yatırımcıların seçici davranmayarak yatırımlarını geri çektiğini, ikinci aşamaya geçildiğinde ve işler durulduğunda Türkiye'nin tercih edilen ülkelerden olacağını düşündüğünü belirtti. Büyükdeniz, artık riskin tabiatının değiştiğini, bankalar için en önemli riskin açık veya kur riskleri değil, kredi riskleri olduğunu dile getirerek, bankalarda 2001 yılında mevduatların içindeki kredi oranının yüzde 20-25 düzeyinde iken, bugün yüzde 60-65'e çıktığını ifade etti. Albaraka Türk Katılım Bankası Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz, "Benim güvencem, 2001 yılına göre ekonomik temellerin Türkiye'de daha olumlu olması, bizim bu krizi, eğer olumsuz siyasi gelişmeler olmazsa, tahmin edilenden daha hafif atlatabileceğimiz..." dedi. Son dönemdeki gelişmelerin de bu anlamda en ciddi yüzleşme olduğunu kaydeden Büyükdeniz, "Eğer bunun adına kriz demiyorsak, bu en ciddi düzeltmedir" dedi. Büyükdeniz, cari açık konusuna da değinerek, bu sorunun sadece yüksek faiz düşük kur ekseninde tartışılmaması gerektiğini, Türkiye gibi tasarruf oranı yetersiz bir ülkede büyümenin kaçınılmaz olarak cari açık yaratacağını, bunun yapısal bir sorun olduğunu vurguladı. Türkiye'nin güçlendirilmiş bankacılık sektörü, denk bütçeye yakın sonuç veren, düzeltilmiş kamu maliyesi ve başarılı bir şekilde işleyen dalgalı kur sistemi nedeniyle bu krize daha hazırlıklı bir şekilde yakalandığını söyleyen Büyükdeniz, şöyle konuştu: "Bu küresel sorun karşısında tedbir olarak hangi para politikası ya da Maliye politikasını alırsanız alın, bunlar ne kadar doğru kararlar olursa olsun, bunlar sizin bu krizden ciddi şekilde etkilenmenizi önleyemeyebilir. Sizin bu krizden etkilenmemenizi sağlayacak şey, ekonomik temellerinizin sağlamlığıdır. Benim güvencem, 2001 yılına göre bu ekonomik temellerin Türkiye'de daha olumlu olması. Bizim bu krizi, eğer olumsuz siyasi gelişmeler olmazsa, tahmin edilenden daha hafif atlatabileceğimiz... Mutlaka etkileneceğiz ama daha hafif atlatabileceğimiz yönündedir."