Ali Kahyaoğlu, TİM Başkanlığı'na aday olacağını DÜNYA'ya açıkladı / İhracatçı sadece tekstilci değil bütün sektörler kucaklanmalı

İSTANBUL - İstanbul Maden İhracatçıları Birliği eski Başkanı Ali Kahyaoğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi'ne (TİM) başkan adayı olduğunu bildirdi. Bu kararını ilk olarak DÜNYA aracılığı ile duyuran Kahyaoğlu, öncelikle haziran ayında yapılacak olan ihracatçı birlikleri seçimlerinde kendi sektöründen başkan adayı olacağını bildirerek, ardından da eylüldeki TİM başkanlık seçimlerinde aday olacağını açıkladı. TİM'de artık yeni bir yapılanma ihtiyacı hissedildiğini belirten Kahyaoğlu, göreve geldiği takdirde bu değişimi sağlayacağını ve TİM'i proje üreten ve baskı kuran bir kuruluş haline getireceğini iddia etti. Kahyaoğlu, "Ben bu makama, kendi sektörüm için adayım. TİM kurulduğundan bu yana sadece tekstilcilerin kuruluşu gibi gözüktü ve son yıllarda da iyice tekstilci olmaya başladı" diye konuştu. "İhracatçı demek, tekstilci demek değildir" diyen Kahyaoğlu, önümüzdeki eylül ayında yapılacak seçimlerde bu yapının mutlaka değişmesi gerektiğini savundu. Mevcut yönetimin alt sektörlerin hiçbirini kucaklamadığını iddia eden Kahyaoğlu, şöyle devam etti: "Bir fuar açılışına gitmek, kutlamaya katılmak, kucaklamak değildir. Eğer sen bu işi yapıyorsan, o sektörün her şeyi ile ilgileneceksin. Ha 'yapamıyoruz zamanımız yok' diyorsan, o zaman bu göreve talip olmayacaksın. Mesela benim sektörüm olan maden çok zor günler geçiriyor. Bu sektör, dağlarda çabalar, köylü ile bürokrasi ile uğraşır ve hiçbir yerden yardım almaz. Ne yapılıyor bu sektör için? Ayrıca artık bir otomotiv, bir gıda sektörlerinin de artık yönetime gelmesi gerek diye düşünüyorum." Kendisinin daha önce İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanlığı yaptığını ve çeşitli nedenlerden dolayı istifa ettiğini dile getiren Kahyaoğlu, o dönem çok yıpratıldığını ve istifa etmek zorunda kaldığını belirtti. Kahyaoğlu, "Benim seçime gireceğim evrakımı çaldılar. 'Çaldılar' diyorum, çünkü 259 evrak verildi, bir tek benim evrakım kayboldu. Sonra belgeleri yeniledim. Bu kez de tarih yetişmedi. Bunun dışında ekip arkadaşlarıma da bazı şeyleri kabul ettiremedim. Bunları şimdi konuşmak istemiyorum. Baktım ki böyle olmayacak, bırakmak en doğrusuydu ben de istifa ettim" diye konuştu. Şimdi aynı birliğe tekrar aday olduğunu bildiren Kahyaoğlu, aradan geçen bu iki maden sektörünün, kendisinin bıraktığı mirası iyi kullanamadığını da savundu. 500 milyar dolar ihracat hedefinin altı dolu değil Ali Kahyaoğlu, TİM'in 2023 ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, ancak bunun altının doldurulmadığını iddia etti. Kahyaoğlu, bu hedefe giderken sektörlerle tek tek oturulup, detaylı bir çalışma yapılmadığını savundu. Sadece 'döviz-faiz'e itiraz etmekle olmaz TİM'de şu andaki yönetimin sadece döviz ve faize itiraz ederek bir şeyler yapmaya çalıştığını savunan Kahyaoğlu, "Yapılacak çok şey var. Bugün tarım, hayvancılık gibi politikalar oluşturuyor musunuz? Sadece dövize faize kilitlenirseniz başaramazsınız. Sürekli olarak 'faizleri düşür' demekle olmuyor bu işler" ifadelerini kullandı. Kendisinin göreve geldiği takdirde, projeler üretip hükümet üzerinde ihracatçının gücünü hissettireceğini vurgulayan Kahyaoğlu, "Çünkü, ihracatçı, sadece satıcı değil, aynı zamanda üretici. Devlet yanlış, eksik yapıyorsa, anlatmak da bizim vazifemiz olmalı" diye konuştu. Tekstil üzerinden gidilen ufuk karanlık Açıklamalarında mevcut Başkan Oğuz Satıcı'nın da TİM'e çok büyük katkıları olduğunu ve bunları kimsenin inkar edemeyeceğini söyleyen Kahyaoğlu, TİM'in Oğuz Satıcı'nın başkanlığından sonra tüm kamuoyu tarafından tanındığını ve kendisinden önce bu kurumu kimsenin bilmediğini söyledi. "Oğuz Bey'in şahsına dair söyleyecek hiçbir şeyim olamaz" diyen Kahyaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zaten birilerini karalayarak bir yere gelemezsiniz. Ama kendisinin sektörleri kucaklama adına çok fazla bir şey yaptığına inanmıyorum. Bu işin başına değişik sektörlerden insanların da geçmesini istiyorum. Artık yukarı çıkıp, bu işi biraz da biz yapmak istiyoruz. Bu platformda oyuncuların değişme zamanı geldi. Türkiye sadece tekstil üzerinden gidecekse, bana göre ufku karanlık. Bunu tüm dünya biliyor. Sistem tıkandı çünkü."