Alışverişlerin yüzde 65'i kartla yapılıyor
Bankalararası Kart Merkezi "Kart Monitör 2009 Araştırması"nın sonuçlarını açıkladı
İSTANBUL - Bankalararası Kart Merkezinin (BKM) "Kart Monitör 2009 Araştırması"nda, Türkiye'de alışverişlerin yüzde 65'inin kartlarla yapıldığı belirtildi.
BKM'nin, banka ve kredi kartlarında davranış alışkanlıklarını belirlemek amacıyla Yöntem Araştırma ile işbirliği içinde yaptığı Kart Monitör 2009 Araştırması'nın sonuçları, BKM Genel Müdürü Sertaç Özinal'ın katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklandı.
16 ilde gerçekleştirilen araştırmada, kredi kartı ile ayda ortalama 881 lira harcandığı, aylık alışveriş tutarının yüzde 65'inin kartlarla yapıldığı, taksit uygulayan sektörlerde bu oranın yüzde 80'lere yükseldiği kaydedildi.
En sık kullanılan kredi kartının en beğenilen özelliğinin yüzde 50 ile taksitlendirme ve yüzde 27 ile puan toplama uygulaması olduğu belirtilen araştırmada, her 10 kart kullanıcısından 7'sinin alışverişlerinde puan topladığı bildirildi.
Cüzdanlarda ortalama 2,2 kredi kartı bulunduğu ifade edilen araştırmada, kredi kartları için yüzde 43'lük kesimin aylık limiti bin lirayı aşmayan limitli kredi kartını tercih ederken, yüzde 74'lük kesimin limitinin en fazla yüzde 50'sini kullandığı ifade edildi.
Kredi kartı kullananların yüzde 80'inin borcunun tamamını ödediği kaydedilen araştırmada, "Sadece yüzde 20'lik bir kesim, borcunun bir kısmını ödeyerek kart kullanımının taksit, puan toplama, hızlı alışveriş gibi özelliklerinden faydalanmaya devam ediyor. 2001'de kredi kartı borcunun bir kısmını ödeyen kullanıcıların oranı yüzde 40 olmasına rağmen, bu oran 2007'de yüzde 20'ye düştü ve 2008 yılında da aynı düzeyi korudu" denildi.
Ödeme yöntemlerinde şubelerin payı giderek azalırken, yıllar geçtikçe daha pratik bulunan ATM'lerin payının arttığı vurgulanan araştırmada, "kredi kartınız ile nerelerde ödeme yapmak istersiniz?" sorusuna gençlerden ağırlıklı olarak "üniversite harçları" yanıtı alınırken; "ev kirasını kredi kartı ile ödemek istiyorum" diyenlerin oranının da yüksek olduğu belirtildi. Elektrik, telefon, doğal gaz ve su faturaları, tekel ürünleri, ulaşım ve pazar harcamaları da kredi kartının kullanılmasının istendiği diğer alanlar oldu.
"İş yerleri birçok nedenden dolayı kredi kartı ile satış yapmayı tercih ediyor"
Geçen yıl yapılan araştırmada, chip&PIN özelliği bilinirliği yüzde 91 iken, bu oranın yüzde 96'ya çıktığı belirtilen araştırmada, iş yerlerinin birçok nedenden dolayı kredi kartı ile satış yapmayı tercih ettiği, bu nedenlerin başında yüzde 60'lık oranla "kredi kartı kullanımının müşteri sayısını artırmasının" yer aldığı kaydedildi.
Araştırmada, iş yerlerinde yüzde 18'lik kesimin müşterinin yanında parası olmasa bile kredi kartı ile alışveriş yapması nedeniyle kredi kartı ile satışı tercih ettiği, ayrıca taksitli satış yapılması, nakit para riskinin kalkması, güvenli alışveriş sağlaması, bozuk para derdinin olmaması, veresiye satış yapılmasına gerek kalmaması, fiş kesildiği için mali sorumlulukların kolaylaşması gibi nedenlerin de iş yerlerinin kredi kartı ile satış yapmasını sağladığı vurgulandı.
İş yerlerinin toplam satışları içerisinde kredi kartı ile yapılan satışların yüzde 44'lük orana sahip olduğu vurgulanan araştırmada, kullanıcıların yüzde 81'inin kredi kartını önemli bulduğu, yüzde 42'lik kesimin hem peşin hem de taksitli ödeme seçeneği sunduğu için yine yüzde 42'lik kesimin de nakit taşıma ihtiyacını azaltması bakımından kartın önemli olduğunu belirttiği ifade edildi.
"Kredi kartlarının Türkiye ekonomisi için önemi var mı?" sorusuna, yüzde 92'lik kesimin "evet" yanıtı verdiği bildirilen araştırmada, kullanıcıların yüzde 56'sının, kayıt dışı ile mücadelede en önemli faktörün kredi kartları olduğunu söylediği, ekonomide canlılık yaratması ve oluşturduğu istihdamın da alınan diğer yanıtlar arasında olduğu vurgulandı.
"Türk halkının puan toplamayı bilinçli bir şekilde gerçekleştiriyor"
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, BKM'nin "Kart Monitör 2009 Araştırması"nın açıklandığı toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de 40 yılı deviren kredi kartları ile ilgili güncel tutum ve alışkanlıkları belirlemek adına söz konusu araştırmayı hem kart kullanıcıları hem de iş yerleri açısından ele aldıklarını söyledi.
31 Mayıs 2009 itibariyle 43 milyon 784 bin kredi kartı, 19 milyon 860 bin müşteri sayısı olduğunu, tüm harcamalar içerisinde kartlı ödeme sistemlerinin payının arttığını bildiren Özinal, "Türkiye'de hane halkı harcamalarının yüzde 25'ine yakını kartlı ödeme sistemleriyle yapılıyor. Bu oran 2000'de yüzde 6, 2003'de yüzde 10,5, 2005'de yüzde 16 ve 2007'de yüzde 21'di" dedi.
Kredi kartının beğenilen özellikleri arasında taksitin büyük önem taşıdığını kaydeden Özinal, "Taksit oranı 7 yıl önce yüzde 7 civarındaydı. Son 5-6 yılda yüzde 20-21 bandında devam ettiğini görüyoruz. Bizden bu altyapının kopyalanmasıyla birçok ülkede de taksit uygulaması yapıldığını görüyoruz. Birçok uygulamada altyapımız diğer ülkelerde kullanılmakta" şeklinde konuştu.
Türk halkının puan toplamayı bilinçli bir şekilde gerçekleştirdiğini, 4 milyon kişinin ücretsiz uçtuğunu, kartlar aracılığıyla geçen yıl 274 milyon lira bağış yapıldığını bildiren Özinal, araştırmanın; kart kullanıcılarının ev kirasını kredi kartlarıyla ödemeyi istediğini ortaya koyduğunu, bunun yeni bir açılım getireceğini ve ev sahipleri için bir yönlendirme olacağını düşündüklerini ifade etti.
Türk halkının kredi kartının bir nakit aracı değil, ödeme aracı olduğu konusunda bilinçlendiğini dile getiren Özinal, sahtekarlık rakamlarının 1-2 yıllık süreçte önemli oranda azaldığını, artık sahtekarların Türkiye'den çok umut bulmadığını, bu nedenle ABD ve İsrail gibi ülkelere kaçış olduğunu anlattı.
Özinal, perakende sektörünün içinde bulunduğumuz bu dönemde kartlı ödeme sistemlerinin kendilerine katkı sağlayacağını dile getirdiğini ifade ederek, www.kartbilinci.com sitesine büyük bir ilgi olduğunu, bu dönemde bilinçlendirmenin büyük önem taşıdığını, bilinçlendirme kampanyalarının önümüzdeki dönemde de devam edeceğini söyledi.
Araştırmada, üye iş yerlerinin toplam satışları içinde kredi kartlarının yüzdesinin ortalama yüzde 44 olduğunun, üye iş yerlerinin yüzde 45'inin ekonomik krizde kart kullanımının arttığını belirttiğinin ortaya çıktığını kaydeden Özinal, "Azaldığını belirtenler de (yüzde 36) var. Ekonomik olumsuzluklar nedeniyle bilinçsiz bir kullanım söz konusu değil" dedi.
"Sorunlu kredi alacakaları işsizliğe paralel olarak artabilir"
Sertaç Özinal, Merkez Bankasının sorunlu kredi kartı alacakları oranlarına ilişkin bir soru üzerine, "Kişi sayısı 4,5'lar civarında. Oran olarak da en son açıklanan oran 9,45. Bunu küçümsemek istemiyorum. Orada belli bir artış olduğunu belirtmekte fayda var. İçinde bulunduğumuz ekonomik durumlar da bu oranların az da olsa artışına sebep oluyor. 2000-2001'lerde yüzde 11-12'lere kadar çıkmıştı. Bu oran da işsizliğe paralel, ekonominin gidişatına paralel bir miktar daha artabilir" diye konuştu.
Söz konusu oranın Avrupa ortalamasında yüzde 11-12, İngiltere'de 12-15 ve ABD'de 14,15'lerde olduğunu belirten Özinal, "Dolayısıyla evet, bir sorun var. Bir artış olacak, ancak panik yaratan bir durum olacağını düşünmüyoruz. 4,5 oranı da yine bir miktar artabilecek" dedi.
Hane halkı içerisinde kredi kartı borçluluğunun son 4-5 yılda yüzde 50'lerden yüzde 28'lere düştüğünü belirten Özinal, "Kaç müşteri sorun yaşıyor. Yüzde 4,8'ler civarında. Yüzde 95'lik kesimin kartlarını sorunsuz olarak kullanması önemli..." görüşünü dile getirdi.
Özinal, "Türkiye'deki altyapıyı alan kaç ülke var?" sorusuna, "Direkt bütün talepler bize gelmiyor. Yunanistan, Portekiz, İspanya ve İtalya gibi daha çok Akdeniz ülkelerinden bu tip talepler var. Körfez ülkelerinden, BAE'den böyle bir talep olduğunu hatırlıyorum. Buraya gelen yabancı bankalar da beğenilen bir uygulamayı faaliyet gösterdikleri ülkelerdeki ürünlere uygulayabiliyor" karşılığını verdi.
"Kontör bank"
BKM Genel Müdürü Özinal, "kontör bank iş yerlerine" karşı bir çalışmaları olup olmadığının sorulması üzerine de zaman zaman bu tip bilgilerin kendilerine de geldiğini, BKM Güvenlik Komitesi'nin bu konuları değerlendirdiğini anlatarak, şunları kaydetti:
"Bu tip uygulamalar duyulduğu zaman bankalarımız o kişilere uyarı mektubu yazıyor ve belli bir süre veriyor. Bu diğer bankalarla da paylaşılıyor. Bir banka bunu öğrendiği zaman o iş yeri birden fazla bankayla çalışıyorsa koordineli olarak onlara da haber veriliyor. Bir süre veriliyor. Bankaların gidip POS'ları alması iş yeri için önemli bir uyarı oluyor. Bu konuyu yakından takip ediyoruz. Zaman zaman BDDK ile de bu konuyu paylaşıyoruz."
TOBB'un "Kriz varsa çare de var" kampanyasının henüz yeni olduğu için rakamlara nasıl yansıdığını bilmediğini, bu tip uygulamaların kısa ve orta vadede olumlu sonuç yaratacağını ifade eden Özinal, e-ticaret ile ilgili sahtekarlıklarda düşüş olduğunu, sahtekarlığın internette de azaldığını vurguladı.
Kredi kartı kullanımı ve kriz ilişkisine ilişkin bir soru üzerine de Özinal, ekimde başladıkları kampanyada kredi kartının bilinçli kullanımına ve bir ödeme aracı olduğuna dikkat çektiklerini, ülke ekonomisi açısından önemini vurguladıklarını söyledi.