Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Uğur Erkan'a göre: Geleceğin gözde sektörleri sigorta ve eğlence olacak
Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Uğur Erkan'a göre: Geleceğin gözde sektörleri sigorta ve eğlence olacak
İSTANBUL - Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı Uğur Erkan, Türkiye'nin önümüzdeki dönemine iyimser olarak baktıkça, bireysel emeklilik sistemine (BES) de iyimser olarak bakmak gerektiğini belirterek, "Türkiye ne kadar hızlı büyürse, bizim sistemimiz o kadar hızlı büyüyecek. Bu alan, büyük bir fırsat gibi gözüküyor tabii dışarıdan bakıldığında. Türkiye'de en önde gelecek sektörler, sigortacılık ve eğlence sektörü olarak gözüküyor önümüzdeki dönemde" dedi. Uğur Erkan, hedeflerinin üzerinde bir büyüme gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek Anadolu Hayat Emeklilik'in 2008 yılı hedefinin, 400 bin katılımcıya ulaşmak hatta bunu biraz da aşmak, fon büyüklüğünde ise 1,4 milyar YTL'ye ulaşmak olduğunu bildirdi. Sektörde 1,5 milyonu aşkın katılımcı ile 4,5 milyon YTL'ye yaklaşan bir fon büyüklüğü bulunduğunu aktaran Erkan, Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının 650 milyar YTL olduğu düşünüldüğünde, sektörün topladığı fonun, bunun yüzde 1'i kadar olması için 6,5 milyar YTL civarında bir birikim oluşması gerektiğini söyledi. Erkan, şöyle konuştu: "Çok başarılıyız aslında. Sektörün başından bugüne kadarki fizibilitelerde hedeflerimizin ötesindeyiz. Ama hâlâ gelinen noktada toplam fon büyüklüğü açısından Türkiye'nin GSMH'sinin yüzde 1'i kadar bile fonu biriktirmiş değiliz. GSMH'nin yüzde 100'ünü aşan ülkeler de var, yüzde 70, yüzde 80'ine ulaşan ülkeler var. Biz, kendimizi daha çok Doğu Avrupa ülkeleriyle kıyaslarsak mesela Macaristan, Polonya gibi, onlar GSMH'nin yüzde 15'ine ulaşmışlar. İlk aşamada böyle bir hedefimiz olmalı bizim de. 650 milyar YTL GSMH'nin yüzde 15'i demek, yaklaşık 100 milyar YTL'lik bir fon demektir bireysel emeklilikte. Bu, çok uzun vadeli bir fon, minimum 25 yıl vadeli bir fon olacak. Sonuçta bu fonları biz, devlete borç veriyoruz. Ülke ciddi bir sermaye birikimine sahip olacak. O açıdan da çok kıymetli. Biz henüz 5 milyar YTL'ye yaklaşıyoruz ama başlangıçtaki hedeflerimizin ötesindeyiz." Türkiye'de iyimser olmamak için bir neden yok Bireysel emeklilik sisteminin, Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemine alternatif değil, onu tamamlayıcı olarak düşünüldüğünü vurgulayan Erkan, sistemin cazip hale getirilebilmesi için bireylere ve bu alanda yatırım yapan şirketlere yönelik bazı vergi teşvikleriyle desteklendiğini söyledi. Erkan, sistemin son derece güvenli ve şeffaf olduğunu belirterek, "Bu şeffaflığın getirdiği bir güven oluşmasını bekliyoruz" dedi. Erkan, sistemin gelir ile devletin verdiği teşvike bağlı olduğunu vurgulayarak, "Mutlaka, o geliri belgeleyen yani kayıtdışı olmayan bir gelir olmalı. Bunlar varsa, burada sağlanan vergi teşvikleri öylesine cazip ki... Türkiye'deki ekonominin şuraya ya da buraya gidiyor olmasının ötesinde, kendi içerisinde sağlanmış vergi teşviki, sistemi çok fazla ittirebilecek potansiyele sahip. Sistem, bu vergi avantajıyla en azından kayıtdışı olmayan düzenli geliri olan kitle için son derece cazip bir seçenek" şeklinde konuştu. Sigortacılık ve bireysel emeklilik faaliyetlerinin, gelirin bir fonksiyonu olduğunu belirten Erkan, şunları kaydetti: "Biriktirilebilir bir geliri olmalı ki insanların onu bir yere koyabilsinler. Türkiye'nin önümüzdeki dönemine iyimser olarak baktıkça, bizim sistemimize de iyimser olarak bakmak lazım. Türkiye ne kadar hızlı büyürse, bizim sistemimiz o kadar hızlı büyüyecek. Gelir ne kadar artarsa, insanlardaki tasarruf bilinci, ileriye dönük sigorta bilinci, o düzeyde yavaş yavaş artıyor." Erkan, Türkiye'deki bireysel emeklilik şirketleri arasında yüzde 100 Türk sermayeli olarak Anadolu Hayat Emeklilik'in kaldığını kaydederek, bireysel emeklilik ve sigorta şirketlerinin bu kadar cazip olmasının nedeninin, Türkiye'de üretilen primin ya da üretilen katkı payının, biriktirilen fon toplamının, GSMH'ye oranının son derece küçük olmasından kaynaklandığını söyledi. Uğur Erkan şöyle devam etti: "Bu alan, büyük bir fırsat gibi gözüküyor, tabii dışarıdan bakıldığında. Türkiye'de en önde gelecek sektörler, sigortacılık ve eğlence sektörü olarak gözüküyor önümüzdeki dönemde. Türkiye'de iyimser olmamak için bir neden yok, çünkü AB yolunda ilerliyoruz. Onlara uyum sürecindeyiz. Her şeyin daha iyiye gideceğine dair, (tabii küresel bir felaket olmazsa) beklentimiz var. Dolayısıyla, bizim sektörümüz de benzer bir iyimserlikle gidecektir." Hep kadınlara yakın durmayı tercih ettik Uğur Erkan, Anadolu Hayat Emeklilik'in pozitif ayrımcılık ilkesini benimsediğini ve kadınların kendileri için ön planda bulunduğunu söyledi. Sektörde katılımcı erkek-kadın oranının yüzde 40'a 60 olduğunu belirten Erkan, "Bizde katılımcı sayısının yüzde 48'i erkek, yüzde 52'si kadın. En yüksek oran, ev kadınları" dedi. Bütün sosyal sorumluluk projelerinde hep kadınlara yakın bir şirket olarak durmayı tercih ettiklerini vurgulayan Erkan, kadınlara yakın durma perspektifleri gereğince Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde "Geleceğin Sigortası Kızlarımız" adı altında proje gerçekleştirdiklerini aktardı. Erkan, 2005'te başlayan bu proje çerçevesinde Türkiye çapında meslek liselerinde sigortacılık bölümlerindeki 500 kız öğrenciye burs vermek üzere yola çıktıklarını, şu anda 300 civarında öğrenciye burs verdiklerini, projenin kapsamının burs, staj ve mezuniyetten sonra istihdama yardımcı olmak şeklinde olduğunu kaydetti.