Ani politika değişikliklerinden uzak durulmalı
Türkiye'nin ekonomide geldiği noktaya dikkat çeken TÜSİAD Başkanı Boyner, oluşan makroekonomik istikrarı korumak açısından ani politika değişikliklerinden uzak durulması gerektiğini söyledi.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
BURSA - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, ''Makroekonomik istikrarda çok önemli bir yere geldik. Açıkçası Türkiye'nin burada ani politika değişikliklerinden uzak durması lazım. O konuda bir kararlılığı zannediyorum hepimiz aşağı yukarı görüyoruz'' dedi.
Boyner, Capital ve Ekonomist dergilerinin Bursa Valiliği işbirliğiyle Uludağ'daki Grand Yazıcı Otel'de düzenlediği Uludağ Ekonomi Zirvesi'nin açılış oturumunda yaptığı konuşmada, eylül ayında ''Vizyon 2050'' raporunu yayınladıklarını hatırlattı. Ümit Boyner, aslında bunun dünyada yapılan çözülebilir büyüme odaklı raporun bir Türkiye'ye bakan penceresi olduğunu kaydetti.
Bu raporun özetinin, ''çeşitli noktalardan Türkiye'yi bugünkü yapısıyla 2050'ye nasıl taşımak'' olduğunu ifade eden Boyner, ''Bu, sürekli değiştirilmesi gereken bir rapor ve bunun devamı gelecek. Sektörel bazda da bunu yapacağız. Fakat ben şunun altını çizmek istiyorum: Gerçekten ekonomik büyüklük çok önemli ve Türkiye, geçtiğimiz yıllarda yaşadığı yüksek büyüme hızıyla evet birtakım zorluklar geçirdi, beraberinde ama onun yanında bu büyümeyi gerçekleştirirken bakmamız gereken bir çok nokta var. İnsani gelişmişlik endeksi bunun bir tanesi, aslında sosyal kriterlere biraz bakıyor. Eğitime katılım, kadının istihdama katılımı sivil toplumun gelişmesi gibi...'' diye konuştu.
2023 vizyonu
''Diğer taraftan ekonomik birtakım göstergeler de var'' diyen Boyner, ''2023'te ilk 10'u hedefliyorsak gözümüzü dikmemiz gereken farklı hedefler de var. Türkiye'nin orada da performansının mutlaka ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bunlardan bir tanesi, rekabet endeksinde durduğumuz nokta, bu nokta şu anda hala 59'unculuktadır, inovasyonu katarsak 69'a kadar düşüyoruz'' ifadelerini kullandı.
TÜSİAD Başkanı, ''Aslında öyle bir yere geldik ki düşünüyorum; özellikle 2001 krizinden sonra ve sonraki yıllarda ekonomik ve siyasi politikalardaki istikrarla ve makroekonomik politikalardaki istikrarla geldiğimiz yerde bugün gerçekten ileriye bakmak, aslında ileriyi planlamak açısından da çok önemli bir eşikteyiz'' şeklinde konuştu.
Yüzde 8 büyüme hızı
Ümit Boyner, şöyle devam etti:
''2010 yılı ekonomik büyüklüklere baktığımız zaman Türkiye 16'ncı sırada, yüzde 6,7 bir büyüme gerçekleştirmiş, İtalya 10'uncu sırada, Meksika 11'inci sırada, Kore 12'inci sırada. İtalya'nın büyüme hızı 2010'da yüzde 2,5, Meksika'nın 4, Kore'nin yüzde 6,6 imiş. Aslında Türkiye'nin önündeki büyüme potansiyelini gördüğümüz zaman belki bir şans var önümüzde ama çok ciddi bir şekilde nasıl bir büyüyeceğimize ve nelere dikkat etmemiz gerektiğine bakmamız lazım. Bu bize yüzde 8'lere varan bir büyüme hızı öngörüyor. Aslında dinamik iç pazarımızla, girişimci sermayemizle, girişimcilerimizin akılcılığıyla bunu gerçekleştirebiliriz gibi görünüyor.''
Büyürken karşılaşılacak sorunlardan da bahseden Boyner, ''Büyümemiz önünde ne gibi engeller veya sorunlar var dersek, bu tabii ithalatın bize getirdiği kaynak problemine dayanan bir büyüme modelinden bahsediyoruz. Enerji ithal ediyoruz, hatta ihracatta ara malı, yatırım malında ithalata çok bağlıyız. Üstelik de bu büyümeyi ağırlıklı olarak güç tasarruflarla gerçekleştiriyoruz. Bu da bir dış ticaret açığı yaratıyor. Bu da cari dengeyi bozuyor'' dedi.
Makroekonomik istikrar
''Tabii ki Türkiye'de tasarruf var. Farklı yerlere kanalize edilmiş durumunda'' diyen Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Önemli olan tabii ki tasarruf bilincini arttırmak ve daha fazla sayıda vatandaşın tasarruf edebilmesini sağlamaktır. Esasen tasarrufların finansal sisteme girişini sağlayabilmek. Burada da finansal verimlilik, finansal okur yazarlık aslında yine temelden başlayan hem sermaye piyasalarını ilgilendiren hem de bireylerin tasarruf etme şevkini, motivasyonunu arttıracak önlemler almak zorundayız. Ben hazırlayacakları paketi aslında heyecanla bekliyorum. Makroekonomik istikrarda çok önemli bir yere geldik. Açıkçası Türkiye'nin burada ani politika değişikliklerinden uzak durması lazım. O konuda bir kararlılığı zannediyorum hepimiz aşağı yukarı görüyoruz'' diye konuştu.
Boyner, ''Sürdürebilir ve verimlilik tabanlı bir büyümeye gelmek istiyorum. Burada aslında iki tane çok önemli konudan bahsediliyor. Bir tanesi inovasyon kapasitesinin artmasıdır Türkiye için. Burada neden bahsediyoruz? Teknoloji yaratma, teknoloji transfer etme, teknoloji kullanma ve bunları yapabilecek ortamı sağlayabilme. Hem kanunlar anlamında hem yapısal reformlar anlamında. İkincisi eğitim kapasitesi. Biz bundan şunu anlıyoruz; eğitimin kapsamı ne olacaktır, niteliği, içeriği ne olacaktır? Burada da aslında çok temel bir yerden eğitimcinin eğitiminden başlamak zorundayız'' dedi.
Türkiye'nin bir de katılaşmış bir istihdam problemi yaşadığını ifade eden Boyner, ''Ne kadar büyürsek büyüyelim biliyorsunuz ki bir katı kısmı var işsizliğin. Bu önemli bir sorun, o açıdan eğitim sistemini kurgularken vasıf uyumsuzluğu konusuna da eğilmemiz gerekiyor diye düşünüyorum'' diye konuştu.
Türk Ticaret Kanunu
Ümit Boyner, ''Ekonomik ve siyasi istikrar kadar hukukta da istikrar bir yatırım ortamı için diğer diğer etkenleri bir kenara bırakıyorum hukukun istikrarı da çok önemli'' diye konuştu.
İş dünyasındaki Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile ilgili bir takım düşüncelerin varlığından söz eden Boyner, ''Ama ne olursa olsun özünde Türkiye'de iş yapma biçimine reform biçiminde bir düzenlemedir. Son haline getiriliyor. Bizde bunun bir parçasıyız. Ama biz açıkçası yeni TTK'nın biraz daha aslında kurumsallaşma sürecinde firmaların rekabetçi olmasında konusunda çok etkili olacağını da düşünüyoruz. Büyümede sanayinin etkisinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkiye hiçbir zaman bir sanayi ülkesi olmaktan gözünü ayırmamalıdır diye düşünüyorum'' dedi.