Artan gıda fiyatları nedeniyle sübvansiyonlar son bulmalı
Artan gıda fiyatları nedeniyle sübvansiyonlar son bulmalı
The Independent Başyazı Afrika tarımının büyük bölümü geçen yüzyılın ikinci yarısında büyümekte başarısız oldu, çünkü Avrupa Birliği'nin sübvanse edilmiş ve korunmuş çiftçileriyle rekabet edemedi. Geleneksel olarak, tarımsal korumacılığı savunan lobinin çileden çıkaran alışkanlıklarından biri, herhangi bir ekonomik eğilimi kullanarak kendi düşüncelerini meşrulaştırmaktaki isteklilikleridir. Dünya gıda fiyatları düşük olduğunda yoksul çiftçilerin gelirinin güvence altına alınması gerektiği söylerler. Fiyatlar yüksek olduğunda da, görünüşe bakılırsa bu, üretimi artırmak için sübvansiyonların gerekli olduğuna bir işarettir. Dolayısıyla, hububat ve diğer emtiada küresel kıtlığın Ortak Tarım Politikası'nı (OTP) savunmak için kullanıldığını duymak şaşırtıcı olmayacaktır. Fransız Tarım Bakanı Michael Barnier OTP'yi bütün dünyaya ihraç etmenin küresel "gıda güvenliği"ni sağlayacağını bile ileri sürüyor. Aslında bunun tam tersi doğrudur. OTP'yi güçlendirmek küresel gıda krizini yalnızca daha da kötüleştirecektir. Yakın gelecekte sübvansiyonlar üretimi artırsa da, uzun dönemde yalnızca serbest ticaret küresel üretim artışını uygun bir seviyeye gelmesini sağlayacaktır. (...) Ne mutlu ki, Avrupa Komisyonu'nun OTP'de reformlarla ilgili dün (20 Mayıs) yayımladığı taslak politika metni, tarım lobisinin etkisine genel olarak direnildiğini gösteriyor. Metinde, büyük toprak sahiplerine verilen sübvansiyonları sınırlamak, süt kotalarını aşamalı olarak azaltmak ve tarım bütçesinin daha büyük bir bölümünün kırsal kalkınma ve çevresel koruma programları için ayrılmasından söz ediliyor. Su yönetimini iyileştirmek, ekolojiyi güçlendirmek için çiftçilere para vermenin savunulacak bir tarafı var. Bunlar herkesin çıkarına olan toplumsal yararlardır. Ama halkın parası çiftçilerin daha fazla üretmelerini ödüllendirmek için kullanılmamalı. (...) Ama ulusal hükümetlere kendi yetkileri dahilinde daha fazla OTP fonu kullanmaya izin vermeyi öneren bir madde de var. Bu maddenin bazı üye devletlerce -özellikle Fransa- sübvansiyonla üretim arasındaki bağlantıyı yeniden kurmak için kullanılma tehlikesi var. Bu yöndeki herhangi bir hareket sert bir direnişle karşılanmalıdır. Aslında, yüksek küresel gıda fiyatları, korumacı OTP'yi ortadan kaldırmak için altın bir fırsat sunuyor, ama Avrupalı liderlerin bunu kavraması için yeterli bir düş gücü olması gerekir. ürünleri rekor fiyatlardan satılırken çiftçiler yoksulluktan mazeret olarak gösteremezler. (...) Yüksek talep geçici bir eğilim olmayacaktır. Dolayısıyla Avrupa'daki üretimi artırmak için OTP'ye gereksinim olduğuna yönelik savlar zamanla gücünü yitirecek. Küresel arz kesinlikle artacak, ama Asya'dan kaynaklanan ek talep sürecek gibi görünüyor. Bu da, Avrupalı çiftçilerin üretimi sürdürmeleri için gerekli teşvikin sürekliliğini güvence altına alacak. Bu durumun başka yararları da var. Avrupa'nın, sübvansiyonları azaltmak için ciddi bir harekette bulunması, ABD'nin üzerinde kendi korumacı yapısının çözülmesini sağlaması için baskı yaratacaktır. Washington uzun süreden beri, eğer Brüksel de aynısı yaparsa kendi tarım sübvansiyonlarını sona erdireceğini söyledi. Son olarak ama aynı derece önemli olan bir konu da, son zamanlardaki gıda fiyatlarındaki artışın Avrupalı tüketicilerin hesaba katması gereken etkisi. Tarım ürünlerine uygulanan ithalat vergilerini kaldırmak, -çok ucuz gıda dönemi artık kesinlikle bitmiş olsa da- zamanla tüketicileri biraz rahatlatacaktır. (...) Avrupa tarım sektörünü kendi ayakları üzerinde durmaya zorlamak için ortaklaşa çaba göstermenin zamanıdır. Çeviren: Servet YEŞİLYURT