Asansörcülerin yurt dışında açtığı firma sayısı 150'yi geçti
İç piyasadan umduğunu bulamayan sektör dışarı açıldı. Başta Gürcistan olmak üzere Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkeleriyle Türk cumhuriyetlerinde kurdukları şirketlerin sayısı 150'yi aştı. ASFED Başkanı Atik, "İçeride önümüzde engeller var ama yurt dışında tam tersi" dedi.
Gülay SOYDAN PEHLEVAN
Asansör sanayicileri, yerli ürüne beklenilen rağbet olmadığı için rotasını yurt dışına çevirdi. Bazıları gittikleri ülkelerde şirket açtı bazıları da bayilik verdi. Böylece yurt dışında iş yapan firma sayısı 150-200 adetleri gördü. Özellikle Gürcistan pazarında payı yüksek olan Türk firmalarının yoğun olduğu ülkeler arasında Cezayir, Fas, Irak, Afganistan ve Azerbaycan var. Öte yandan yurt dışında konuşlanan firmalara her yıl yenilerinin eklendiği belirtiliyor.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Asansör Sektörü Raporu 2017'ye göre; Ortadoğu, Balkanlar ve son zamanlarda Afrika ülkelerinde devam eden Türk yatırımları, asansör sektörünü pozitif yönde etkiliyor. Yurtdışında montaj, komple (paket) asansör satışı gibi alanlarda da Türk firmaları çalışmalar yaparken; Türk cumhuriyetleri, Orta Asya ve AB ülkelerinde asansör montaj işleri yapan firmaların sayısında da önemli oranlarda artış söz konusu. Sektör cirosunun montaj, belgelendirme hizmetleri, periyodik kontrol hizmetleri, aksam üretimi ve bakım hizmetleri genelinde yaklaşık 500 milyon dolar seviyesinde olduğunu söyleyen Asansör Sanayicileri Federasyonu (ASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Atik, sektörün iç pazarda yerli ürüne rağbet olmaması sebebiyle son yıllarda yurt dışına yöneldiğini belirtti.
"İç piyasada asansörcülerin önünde birçok engel var. Oysa yurt dışında durum tam tersi" diyen Atik, "Firmalar yurtdışında daha rahat iş bulup çalışıyor. Özellikle Türk yatırımlarında yine Türk asansör firmaları tercih ediliyor. Bugün gelinen noktada yurt dışında iş yapan Türk asansör firması irili ufaklı 150-200 adetlere ulaştı. Bu firmaların bazılarının yurt dışında yeri var bazıları da bayilik sistemiyle çalışıyor. Yoğunlukla Cezayir, Fas, Irak'ta bulunuyorlar. Afganistan'a iş için gidip yerleşenler var. Özellikle Gürcistan'daki asansörcülerin çoğu Türkiye'den gitme. Azerbaycan'da da yoğunuz. Her yıl bunlara ortalama beş yeni firma ekleniyor" şeklinde konuştu.
Yıl sonu ihracat artış öngörülerinin yüzde 10 civarında olduğunu bildiren Atik, sözlerine şöyle devam etti:
"İhracat rakamlarımız düşük olsa da ürünlerimiz dünya pazarında geniş bir yelpazede alıcı buluyor. Şu an Arap ülkeleri ihracatta ilk sırada yer alıyor. Suudi Arabistan, İran, Irak, Türk cumhuriyetleri, Fransa, Romanya, Çekoslovakya'ya yüksek oranlarda gönderiyoruz. Cezayir, Fas ve Tunus son dönemlerde iyi gidiyor. Libya'dan da büyük talep alıyoruz ancak bölgedeki karışıklıklar sebebiyle biraz daha zamana ihtiyacımız var."
Yurt içinde en büyük sıkıntı 'yerli ürüne' talepte
Türkiye'de irili ufaklı 5-6 bin civarında asansör firması olduğunu belirten Atik, buna rağmen piyasanın sayısı beşi bulan global firmaların elinde olduğunu vurguladı. Yabancı firmaların iç pazarın yüzde 70'ine sahip olduğunu kaydeden Atik, "Yerli firmaların payı ise yüzde 30 civarında. Yurt içinde en büyük sıkıntıyı yerli üretim noktasında yaşıyoruz. Cumhurbaşkanımızın yerli üretim kullanılmasına yönelik açıklamalarına rağmen kamu ve özel sektör ısrarla ithal ürün kullanıyor. Oysa aldatılıyorlar. Çünkü yabancı firmalar ürünü ucuza vermesine rağmen servisi, bakımı, yedek parçası derken misliyle kazanıyor. Şu an sektörümüz ülke ihtiyaçlarına cevap verebilecek durumda. Hatta eleman bulmakta zorlanıyoruz. Tek sıkıntımız yabancı firmalar sebebiyle yaşanan acımasız rekabet şartları" dedi.
'İhtisas gümrüğü' kurulması için harekete geçildi
Atik, geçen yıl dış ticaret hacmi toplamda 421 milyon dolar seviyesinde olan asansör sektörünün, yaklaşık 132 milyon dolar ihracat değerine karşılık, 289 milyon dolar ithalat değeri ortaya koyduğunu vurguladı. Atik, "Sektör ithalatı geçen yıl yüzde 10 arttı. Maalesef artış bu yıl da devam ediyor. Tahminen yine yüzde 10'ları bulacak. Bunda inşaat sektöründe yüksek katlı binaların yapılmasının da büyük payı var. Markaya takılan firmalar ithal ürünlerin Çin'den gelen üçüncü sınıf malzemeye sahip olduğunun farkında değil" iddiasında bulundu.
İthalata karşı önlem alınmasını istediklerini ve bu doğrultuda Bakanlıktan İç Anadolu Bölgesi'nde ihtisas gümrüğü kurulmasını talep ettiklerini aktaran Atik, böylece asansör malzemelerinin gerekli kontrollerin ardından Türkiye'ye dağıtılabileceğini söyledi. Projenin hayata geçirilmesi halinde Türkiye'ye sadece kaliteli ürünlerin girebileceğinin altını çizen Atik, "Özellikle Çin'den gelen ucuz ürünler ülkemize giremeyecek. Böylece Türk asansör sektörü iç pazarda fiyatta rekabet edebilir duruma gelecektir. İthalat oranı da tahminen yüzde 30 seviyesinde düşecektir. Öte yandan özellikle uzak doğu kökenli ürünlere anti- damping uygulanması gerekiyor" diye konuştu.
Sektörün kapasite kullanım oranı yüzde 60
Geçen yılın verilerine göre, Sanayi Sicil Kanunu gereği, Türkiye'de 2 bin 285 adet sanayi sicil kaydı bulunan asansör montaj ve asansör aksam imalat firması bulunuyor. Yıllık işletme cetveli veren asansör montaj ve asansör aksam imalat firması sayısı da 1.533 adet. Asansör İşletme, Bakım ve Periyodik Kontrol Yönetmeliği gereği Türk Standartları Enstitüsü tarafından asansörler için hizmet yeterlilik belgesi verilen firma sayısı da 2 bin 100 adet. Kapasite kullanım oranı yüzde 60 seviyesinde olan sektörün sağladığı toplam istihdam ise 20 bini aşmış durumda.
Yeşil etiket alan asansör sayısında artış var
2012, 2013, 2014, 2015 ve 2016 yılları için asansör periyodik kontrol sonuçları değerlendirildiğinde; kontrol edilen asansör sayısında ve yeşil etiket alan asansör sayısında önemli bir artış sağlandığı görülüyor. Bu kapsamda, 2016 yılında, toplamda 301 bin 533 adet asansörün periyodik kontrolü yapılmış olup, 189 bin 539 adet asansöre (yüzde 63) kırmızı etiket, 8 bin 813 adet asansöre (yüzde 3) sarı etiket, 36 bin 458 adet asansöre (yüzde 12) mavi etiket ve 66 bin 723 adet asansöre de (yüzde 22) yeşil etiket iliştirildi.