Atradius'un araştırmasına göre kredi krizinin ağır etkileri 12 ay içinde ortaya çıkacak / İnşaat, imalat ve tüketim malları sektörleri topun ağızında

Atradius'un araştırmasına göre kredi krizinin ağır etkileri 12 ay içinde ortaya çıkacak / İnşaat, imalat ve tüketim malları sektörleri topun ağızında

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Kredi sigortası, kefalet ve tahsilat alanlarında hizmet veren Atradius'un araştırmasına göre, global ölçekte yaşanan kredi krizinin en ağır etkileri henüz yaşanmadı. Atradius'un, global ölçekte yaşanan kredi krizi ile ilgili, Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya'daki işletmeleri kapsayan 14 ülkeden 2 bin 500 uzmanın krizle ilgili görüşlerini değerlendirdiği araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre, kredilerde sıkışma ve artan ödeme problemleri gibi kredi krizi ile ilgili faktörler, 2008'in kalan aylarında ve 2009'da büyüme hızının daha da yavaşlamasına sebebiyet verecek ve geri ödeme sorunlarının artmasına neden olacak. Krizin etkilerinin 2007'ye nazaran 2008'de daha ağır hissedileceğine dair beklentileri ortaya koyan araştırmaya göre, kredi krizinin en ağır etkileri henüz yaşanmadı. Araştırmaya katılan katılımcıların yüzde 65'i, yaşanan kredi krizi neticesinde bazı bankaların zorluk yaşayacağını düşünüyor. Düşük faizli ipotek kredilerinden doğrudan etkilenenlerin oranı ABD'ye nazaran Avrupa'da daha yüksek. Katılımcıların yüzde 31'i, düşük faizli ipotek kredilerinden dolaylı olarak etkilendiğini söylerken, bu oranın en yüksek olduğu ülkeler yüzde 51 ile Meksika ve yüzde 46 ile ABD. Büyük ölçekli şirketleri vurdu Araştırmaya göre büyük ölçekli şirketler, kredi krizinin etkilerini küçük ölçekli şirketlere nazaran daha yoğun yaşıyor. ABD ve Meksika dışındaki ülkelerden İtalya, İngiltere, İspanya ve Avustralya/Yeni Zelanda, kredi krizinden etkilenen şirketlerin oranlarının en yüksek olduğu ülkeler olarak dikkati çekiyor. Meksika'daki şirketlerin yüzde 69'u zorlaşan kredilendirme şartlarının etkilerini şimdiden hissetmeye başladıklarını belirtirken, İtalyan ve İspanyol katılımcılar da kredi bulma zorluklarının daha da arttığını ifade ediyor. İsveç, Hollanda ve Danimarka kredi sıkışıklığını daha düşük oranlarda hissediyor. En fazla sıkışıklık enerjide Sektörler itibariyle bakıldığında, enerji sektörü, kredi sıkışıklığının, diğer sektörlere nazaran en yoğun hissedildiği sektör olarak öne çıkıyor. Tarım sektörü ise bu daralmadan en az etkilenen sektör. Yapı tedarik ve inşaat, sanayi ve imalat ile tüketim malları sektörleri, önümüzdeki 12 ayda krizden en ağır şekilde etkilenmesi beklenen sektörler. Araştırmaya katılan şirketlerin sadece yüzde 38'i, kredili satış politikalarını, değişen iş ortamına göre ayarladıklarını belirtiyor. Geri ödeme riski artıyor Araştırmaya göre, alacaklarını menkulleştiren şirketler, sıkışıklığın etkilerini halihazırda hissetmeye başladı. Ekonomik büyümesinin ana motoru gayrimenkul ve finans sektörleri olan ülkelerle, ticaretinin büyük bir çoğunluğunu ABD'yle gerçekleştiren ülkelerde krizin etkilerinin gelecekte de devam etmesi bekleniyor. Araştırma, enerji ve ana maddeler sektörlerinin şu ana kadar en büyük zararı gördüğünü ortaya koyuyor. Araştırmaya katılan şirketlerin en büyük endişesi, artan geri ödeme riski olup, bunu satışlardaki büyümenin azalması korkusu ve sermaye maliyetindeki artış beklentisi izliyor. Bankaların zararı 387 milyar dolar Alman bankaların zararı Amerikan bankaları aştı. Washington merkezli Uluslararası Finans Kurumu, 2007 yılı başından bu yana Avrupa bankalarının 200 milyar dolar zarar açıkladığını, ABD bankalarının ise 166 milyar dolar zarar ettiğini bildirdi. Ancak bu dönem içinde Avrupa bankaları kaynak yaratmak amacıyla 125.5 milyar dolarlık sermaye artırımına giderken, Amerikan bankaları 141 milyar dolarlık sermaye artırımı gerçekleştirdi. Avrupa'da sermaye artırımına giden bankalar arasında Lloyds TSB, HBOS, Sociate Genarele, Intesa, KBC, Standard and Chartered gibi büyük bankacılık grupları bulunuyor.