Bakan Zeybekci, İhracatçılar Meclisi'nde konuştu

Bakan Zeybekci, darbe girişimi sonrası yaşanan havanın ihracatçılar için olumsuz olduğunu, ancak 15 Temmuz'dan daha parlak, güvenilir, garantili bir geleceğe bakılabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ihracatçı birliği başkanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 15 Temmuz'da dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir kahramanlık destanı gerçekleştirdiğini, diğer yandan bu ülkeye yapılacak en büyük haksızlığın, sürülebilecek en büyük lekenin de yaşandığı bir gün olduğunu kaydetti. 

Türkiye'nin böyle bir haksızlığı, lekeyi hak etmediğini ifade eden Bakan Zeybekci, şunları söyledi:

"Cuma günü her şeyin mükemmel olduğu, bütün sistemin dünya ile entegre şekilde çalıştığı bir ülke, cuma günü geç saatlerde ve cumartesi günü her şeyin yerle yeksan olduğu bir ülke görüntüsüne büründü. Böyle bilinmek biz ihracatçıların, dış ticaretçilerin, dünya ile entegre olan, üreten, istihdam yaratanlar için ne demek olduğunu bizden başkalarının anlaması biraz zor olur. Kelimelerin yetersiz olduğu günler oldu. İşin tesellisi olarak,15 Temmuz'dan daha parlak, güvenilir, garantili bir geleceğe bakıyorum.

Bu millet, dünya demokrasi tarihine altın harflerle yazılacak bir sivil demokrasi devrimini gerçekleştirdi. Bugüne kadar demokrasi, özgürlükler, milli irade, parlamenter yapı, hukuk, insan hakları, özgür basın gibi değerler manzumesini birilerinin lütfettiği kadar yaşayan bu millet 'yeter' dedi. Demokrasi artık bu ülkede devletin, hakim güçlerin, güçlü odakların garantisi altında değildir, benim ülkemde demokrasi de özgürlükler de devlet de artık halkın garantisi altındadır. " 

Zeybekci, bundan sonra Türkiye'de kimsenin ilkel darbe düşüncelerini veya hak sahiplerinin haklarını gasp etmeyi aklının kenarından geçiremeyeceğini anlattı. 

'Uluslararası ilişkilerde 'küstüm seninle oynamıyorum' olmuyor'

Bakan Zeybekci, Türk milletinin tanka, uçağa, helikoptere, ateş edenlere karşı yürüdüğünü anımsattı.

Algının her şey olduğuna işaret eden Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti:

"Algı ile ilgili bizim bir şekilde ilişki içinde olduğumuz belki ihracatçılar için olmazsa olmaz olan ticaret ortaklarımızın olduğu ülkelerdeki algının iki basamağı var. Felaket senaryoları peşinde olan bir insan değilim, hayata hep optimist baktım, yokluğu varlığı, sıfırı ve reel rakamları bilen biriyim. Bu hayata olumlu bakacak milyarlarca sebep olduğuna inananlardanım. Türkiye ile ilgili senaryoları olanların yürüttükleri kampanyaların bir bölümü bu darbe senaryosuydu. Bunun arkasından aynı zihniyete sahip olanlar benim şanlı Türk bayrağımı ülkelerindeki en önemli derginin kapağına yapıştırıp, önüne tel örgü, üstüne dikenli teller koyup, onun üstüne de 'bir zamanlar demokrasi vardı' diyerek, bu hain ihanetin birinci haftasında bunu yayınlayabiliyorlar. Zaten darbenin arkasında olanlar darbeyi bir şekilde destekleyenler de onlardı."

Zeybekci, uluslararası ilişkilerde, insan ilişkilerindeki gibi "küstüm seninle oynamıyorum" denilemediğini vurgulayarak, diğer taraftan başka şeklide olan algıları da anlamaya çalıştığını aktardı. 

Darbe girişiminin olduğu gün yaşadıklarını anlatan Zeybekci, "Darbe girişiminin ardından dünyaya verdiğimiz resimleri 'dışarıdan ben görsem ne düşünürdüm' diye kendi kendime sorguladığımda ikinci kısımdakileri de anlamaya çalışıyorum. Türkiye ile ilgili negatif propaganda yaparak, düşmanlık kastıyla yapmıyorlar belki ama gördükleri resmi de yadırgıyorlar." dedi.