”Bakanlarımız söylemi bırakıp eyleme geçmeliler”

TGSD Başkanı Nakkaş, Türkiye'nin tekstilde yol ayrımının eşiğinde olduğunu belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Ahmet Nakkaş, sektöre ilişkin hazırlanan Strateji Eylem Planının uygulamasında bugüne kadar yol alınamadığının belirterek, "Bakanlarımız artık söylemi bir kenara bırakıp eyleme geçmeliler" şeklinde konuştu. 

Nakkaş, tekstil ve hazır giyim sektörünün 6 aylık değerlendirmesinin yapıldığı toplantıdaki konuşmasında, Türkiye'nin tekstilde yol ayrımının eşiğinde olduğunu belirterek, değişim için önerilen çözümlerin hayata geçirilemediği söyledi. 

Hükümetle birlikte sürdürülen çalışmayla oluşturulan Strateji Eylem Planının uygulamasında bugüne kadar yol alınamadığını ifade eden Nakkaş, "Bakanlarımız artık söylemi bir kenara bırakıp eyleme geçmeliler. Bu planda 'can suyu' olarak nitelediğimiz önlemler hemen uygulanmalı. Yoksa, orta ve uzun vadeli önlemlerin uygulanabileceği bir sektör kalmayacak" dedi. 

Bu eylem planının gecikmesinden dolayı sektörün pek çok sorun yaşadığını, iç piyasada büyük bir durgunluk yaşayan sektörün ihracatta dördüncü sıraya gerilediğini anlatan Nakkaş, son 4 yıl içinde 10 bine yakın firmanın kapandığını, söylemlerin artık eyleme geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan'ın "tekstil ve hazır giyim sektörünün var olmasının ülke menfaatleri için önem taşıdığı" yönündeki söylemlerini duyduklarını anlatan Nakkaş, şöyle devam etti: 

"Ama bizim artık bu söylemlere tahammülümüz kalmadı. Çünkü biz, üyelerimize, sektörde faaliyet gösteren işletmelere sabretmeleri gerektiğini, Türkiye'de ilk kez bir adım atıldığını, Strateji Eylem Planının hazırlandığını ve bunun da çok kısa sürede hayata geçirilmesi yönünde somut adımlar atılacağı yönünde telkinde bulunduk. Son 1,5-2 aydır bu telkinlerimizi bir kenara bırakın, işletmelerimizden yoğun baskı alıyoruz. 'Bizi artık bu konularda meşgul etmeyin, artık söylemden eyleme geçilmediği noktada sizin bile bizim gözümüzde inandırıcılığınız kalmıyor' gibi bir serzenişlerle karşı karşıyayız." 

Türk hazır giyim sektörünün büyük bir bilgi ve teknik birikime sahip olduğunu anlatan Nakkaş, buna rağmen eldeki pazarları ve rekabet gücünü kaybetmeme adına gelecek iki yılın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 

 

"Reel sektörün % 90'ı yabancılaşır"

Dünya pazarında yüzde 5 pay alan Türk hazır giyim sektörünün bu oranı koruması durumunda 2020'de rahatlıkla 100 milyar dolara ulaşabileceğini belirten Nakkaş, "Ancak bunun zeminin sağlanması lazım. Organik pamuk üretimini her geçen gün düşürüp, işalatı canlı tutarak, enerjiye peş peşe zam yaparak Anadolu'yu bir yana bırakıp Mısır gibi ülkelere gitmeleri yönünde teşvik ederek arzu edilen büyümeyi yakalamak mümkün olmaz" şeklinde konuştu. 

Nakkaş, Anadolu'da birlik yaratılmadan Avrupa Birliği'ne girilemeyeceğini dile getirdi. 

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Nakkaş, sektörün yıl sonu ihracat hedefine ilişkin bir soru üzerine, bugün itibariyle ihracatta yüzde 8 oranında artış olduğunu, ancak Avrupa pazarında daralma bulunduğunu, yıl sonunda geçen yıla yakın bir ihracat rakamına ulaşılabileceğini söyledi. Uygulanan politikaların bu şekilde devam etmesi durumunda Türk reel sektörünün yüzde 90'ının yabancılaşacağı görüşünü savunan Nakkaş, "Bu iyi bir şey mi? Bence iyi değil" dedi. 

 

"Yüzde 13,3'lük daralma var"

 

TGSD Ekonomi Danışmasını Can Fuat Gürlesel de sektörün ilk yarı yıl performansını değerlendirdi. Hazır giyim sektörünün bu dönemde performansını, global hazır giyim harcamalarındaki yavaşlama, iç yazardaki daralma, üretim maliyetlerindeki artış ve Strateji Eylem Planı uygulamasındaki gecikme gibi nedenlerin etkilediğini anlatan Gürlesel, global dalgalanmanın Türkiye'nin ihracat pazarlarında daralma ve yavaşlama etkisi yarattığını söyledi. 

Bu durumun iç pazarda da etkili olduğunun altını çizen Gürlesel, yılın ilk yarısında hazır giyim harcamalarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13,3'lük daralma görüldüğünü bildirdi. 

Sektörde üretim ve rekabet koşullarında bozulmanın Ocak-Haziran döneminde sürdüğünü dile getiren Gürlesel, girdi, enerji ve işçilik maliyetlerindeki artışa işaret etti. Gürlesel, global pazarlarda yavaşlama, iç talepte daralma, üretim maliyetlerindeki artışın üretim ve ihracatı olumsuz etkilediğini, hazır giyimde sanayi üretimin daralmaya devam ettiğini anlattı.