Bankaların şube sayısı arttı
BDDK'nın Finansal Piyasalar Raporu'na göre ülkede banka sayısı değişmezken şube sayısı geçen yılsonuna göre 40 arttı
ANKARA - Türkiye'de bankacılık sektöründe faaliyet gösteren banka sayısı değişmezken şube sayısı geçen yılsonuna göre 40 arttı, personel sayısı 547 kişi azaldı. İç talepte yaşanan daralmanın şubeleşme politikalarında yavaşlamaya neden olduğu düşünüldü.
Sektörün olası bozulmalara karşı güçlü sermaye yapısını muhafaza eden ihtiyatlı bir yaklaşım içinde olduğu gözlendi. 2009 yılı ilk çeyreğinde, bankacılık sektörünün dönem net karı, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 31,6 oranında artarak 5,1 milyar lira düzeyine ulaştı.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 3 ayda bir hazırlanan 2009 yılının ilk çeyreğine (Ocak-Şubat-Mart) ilişkin Finansal Piyasalar Raporu yayımlandı.
Buna göre, alternatif dağıtım kanallarında büyüme genel olarak devam ediyor. Takibe düşen kredi kartı alacaklarının oranı son üç aylık dönemde 2 puan artarak yüzde 8,5'e yükseldi. Sektörün takipteki alacaklardaki artış dışında finansal sağlamlık göstergeleri olumlu bir yapıda.
Sermaye yeterliliğinin güçlü görünümü, sektör açısından bir tampon görevi yapmakta. Yabancı para net genel pozisyonu/toplam özkaynaklar oranı kur riskinin sınırlı olduğunu gösterdi. Takipteki alacakların oranı geçen yılsonuna göre 0,9 puan artarak yüzde 4,5 oldu.
Kredi riskindeki artış önümüzdeki dönemde de yakından takip edilmeye devam edilecek. Sektörün karlılığının seyri olumlu oldu. Bankacılık sektörünün toplam aktifleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 civarında büyüyerek 754 milyar liraya ulaştı.
Bu dönemde sektörün bilançosu önceki dönemlere göre daha yavaş büyürken, krediler geçen yılsonuna göre yüzde 0,5 azaldı, takipteki alacakların tutarı önceki dönemlere göre hızlanarak arttı. Menkul kıymetler portföyünde son üç ayda ticari portföy kaynaklı bir artış yaşandı.
Söz konusu gelişmede, kredilerdeki yavaşlamanın ve likit kalma tercihinin etkili olduğu düşünülmekte. En önemli fon kaynağı olan toplam mevduat, geçen yılsonuna göre yüzde 2,8 artarak 467,1 milyar liraya ulaştı. Karlılıkta yaşanan artışın da etkisiyle toplam özkaynaklar geçen yılsonuna göre yüzde 6 civarında arttı. Sektörde geçen yılın son çeyreğinden itibaren para ikamesinin etkisi gözlendi.
Küresel piyasalarda yaşanan olumsuzlukların iç talepte yarattığı daralma nedeniyle kredilerdeki artış, 2008 yılının ortalarından itibaren yavaşlama eğilimine girdi ve son üç ayda ise gerileme gösterdi. Son dönemde özellikle bireysel krediler kaynaklı bir azalma gözlemlenirken, diğer kredilerde ise duraklama görüldü.
Takipteki alacakların bilanço payı aynı dönemde yüzde 6,2'ye yükseldi
Ekonomide yaşanan daralma sürecine paralel olarak takipteki alacakların bilanço payı aynı dönemde yüzde 5,3'den yüzde 6,2'ye yükseldi. Sektörün aktif ve özkaynak karlılıkları ise önemli oranda azaldı. Bankacılık sektörünün maruz kaldığı kredi riskinde 2008 yılının son çeyreği ile başlayan yükseliş 2009 yılının ilk çeyreğinde de devam etti.
Kredilerin vade yapısı uzadı, uzun vadeli kredilerin toplam krediler içindeki payı 2009 yılı Mart dönemi itibarıyla yüzde 58'e yükseldi. Bankacılık sektörü tahsili gecikmiş alacaklarının 2009 yılının ilk çeyreğinde, 2008 yılsonuna göre yüzde 21,6 oranında artarak 15,8 milyar liraya yükseldiği görüldü.
Kredilerin takibe dönüşüm oranlarında önceki dönemde gözlenen artış, 2009 yılının ilk çeyreğinde devam etti. Bu dönemde toplam kredilerin takibe dönüşüm oranı 0,75 puan artarak yüzde 4,43'e yükseldi. 2009 yılı Mart ayı itibarıyla 2008 yılsonuna göre KOBİ kredilerinin takibe dönüşüm oranı yüzde 4,8'den yüzde 5,9'a, bireysel kredilerin takibe dönüşüm oranı ise yüzde 3,7'den yüzde 4,8'e yükseldi.