”Başbakan'ı, Nobel'e aday olarak öneriyorum”

CHP lideri Baykal, Başbakan'ın işsizlik sorununun çözümünü iş dünyasına havale ettiğini belirtti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'deki işsizlik sorununun çözümünü "Her biriniz bir kişi fazla alsanız, bu iş çözülür" diyerek iş dünyasına havale ettiğini öne sürerek, "Bu çok önemli bir tez. Ben, buradan, Sayın Başbakan'ı, önümüzdeki yıl Nobel ekonomi ödülüne aday olarak öneriyorum" dedi.

Baykal, CHP TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Mardin'in Mazıdağı ilçesine bağlı Bilge köyünde nişan töreni yapılan eve düzenlenen silahlı saldırı nedeniyle duyduğu üzüntüyü ifade ederek başladı. Enflasyon rakamlarının dün açıklandığını anımsatan Baykal, şöyle konuştu:

"Artık enflasyon yerlerde sürünüyor. Aslında bu memnuniyet verici olması gereken bir tablodur. Özellikle üretici fiyatlarına baktığınız zaman, ilk kez Türkiye'de üretici fiyatları düşmeye başlamıştır. Üretici artık, geçmiş fiyatlarla üretim yapamaz hala gelmiştir. Bu sevindirici bir tablo olarak değerlendirilemez. Bunun içinde bir alarm, bir deflasyon uyarısı vardır. Enflasyon kötüdür, onunla mücadele etmek lazımdır ama enflasyon kadar, hatta ondan da kötü olan bir başka dert deflasyondur. Deflasyon hazırdan yemedir. Artık ekonominin küçülmeye başlaması, sofradaki ekmeğin ufalmaya başlamasıdır. Bu tablo Hükümeti etkilemelidir."

"Başbakan işsizlik sorununun çözümünü iş dünyasına havale etti"

Başbakan Erdoğan'ın, TOBB Genel Kurulunda iş dünyasına, "1 milyon 300 bin üyeniz var. Her biriniz bir kişi çalıştırsa, 1 milyon 300 bin kişiye iş çıkar ve işsizlik yenilir. Niye yapmıyorsunuz?" diye seslendiğini ifade eden Baykal, şunları söyledi:

"Yani Türkiye'deki işsizlik sorununun çözümünü böylece iş dünyasına havale etti. 'Her biriniz bir kişi fazla alsanız, bu iş çözülür' dedi. Bu çok önemli bir tez. Ben, buradan Sayın Başbakan'ı, önümüzdeki yıl Nobel ekonomi ödülüne aday olarak öneriyorum. Bütün dünya işsizlikten kırılıyor. Bunun çaresini ABD, Avrupa, Japonya, Çin bulamadı, Başbakan buldu. 'Bir kişi daha çalıştırın, olsun bitsin' diyor. Yani ekonomik rasyonalite kaybolmuş ekonomik tahlil yapılırken... Bu iş, bu kadar kolaysa hiç durmayalım. Hatta ben diyorum ki 'Bir kişi alıyorlarsa iki kişi alıversinler.' Böylece sadece Türkiye'deki işsizliğe değil, Avrupa'daki işsizliğe de çare olalım. Başbakan, bunu bir süre önce söyledi, tebessümle karşıladık, iyi niyetli öneri falan dedik... Baktık, takip ediyor. Üç yıldır bunu söylüyor. Yanında bu işten anlayan bir kişi yok mu? Başbakan'ın yanında, 'Sayın Başbakan, ayıp oluyor, mahcup oluyoruz, bu lafı kaldırın' diyecek kendine güvenen, iktisat bilen kimse yok mu?

İşsizlikle mücadele edeceksen, sen, işçi çalıştıran işverene, eli öpülmesi gereken, alnından öpülmesi gereken, bu ortamda çok cesur, yararlı iş yapan insana, 'bir kişi daha al' diyeceğine, onun yükünü biraz indiriver. İşte bak, o zaman görürsün. O, 1 işçinin yanına 2'inci, 3'üncü bir işçiyi o zaman zaten alır. Senin görevin, ona buna rica etmek değil, onu bunu doğru adım atar çerçevenin içine yerleştirmek, o çerçeveyi doğru tarif etmek. Yapman gereken o."

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın, CHP'nin istihdamla ilgili önerisini kastederek, "Bunu yaparsak dengeler bozulur" dediğini anlatan Baykal, "Doğrudur ama senin görevin dengeleri önceden düzgün kurmaktır" dedi.

Erdoğan'a, "Dengeyi doğru kur, ranttan al, yolsuzlukla mücadele et. Harcamalarını kıs" diye çağrıda bulunan Baykal, İngiltere Başbakanı'nın uçak alma projesini bırakarak, kiralamaya yöneldiğini söyledi. Baykal, "Sen niye düşünmüyorsun, bunu? Kendi uçağından kesmiyorsun, uçağında harcama yaparken denge bozulmuyor ama 'üreticiye, işçiye kolaylık ver, sanayiciye yatırımcıya istihdam kolaylığı ver' dediğimiz zaman, 'denge bozulur' diyorsun. Bunun haklı bir tarafı var mı?" diye sordu.

Baykal, Başbakan Erdoğan'ın kamu-özel sektör borçları ayırarak değerlendirme yaptığını ifade ederek, 270 milyar dolarlık kamu borcunun yanında, Türkiye'de 200 milyar dolar civarında da özel sektör borcu bulunduğunu söyledi. Türkiye'de borçları bir bütün olarak düşünmek gerektiğine işaret eden Baykal, işler sıkıntıya girince, hükümetlerin, "O borç bizim borcumuz değil, özel sektörün" diye borçtan sıyrılamayacağını anlattı.

İMKB'de işlem gören şirketlerin karlarının da 2008'in ilk çeyreğine göre 2009'un aynı döneminde azaldığına dikkati çeken Baykal, özel sektörde karlılığının düştüğünü söyledi.

Baykal, ekonomik tablonun sahiplenilmediğini, yeni hedefler ilan edilmediğini belirterek, herkesin kafasında bir belirsizlik bulunduğunu kaydetti. Baykal, "Ekonomide, tutarsız bir tablo vardır. Bu böyle gidemez" dedi.

"Başbakan Ergenekon'un altında kalır"

Soruşturma kapsamında çıkan silahlara işaret eden Baykal, bu konunun aydınlığa kavuşturulmasını istedi. Baykal, "Silah, toplumsal dehşet duygusunu azamiye çıkarmak için kullanılan bir araç mı yoksa belli bir terör örgütünün, belli amaçla kullanmak üzere sakladığı bir cephane niteliğinde mi?" diye sordu.

Türkiye'de ilk kez Silahlı Kuvvetlerin, yürütülen soruşturmayla ilgili şikayet söyleme, tavır takınma ihtiyacı hissettiğini belirten Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunu, herkesin doğru değerlendirmesi gerekiyor, iyi gidiş değildir. Bu dava ne zaman rayına oturur, biter, kimsenin bir şey söylemesi mümkün değil. Sadece bu belirsizlik, güvensizlik dahil, toplumsal tehlike, tehdittir. İktidar, bu davanın bu noktaya gelişine çok gayret gösterdi. Bu tablonun sorumlusu, hiç kuşku yok ki iktidardır. Bu başından beri siyasal bir anlayışla inşa edilmiştir. İktidar, bu noktaya getirmiştir. Uyarıyorum, Başbakan, bunun altından çekilsin, yoksa, kendisi de bunun altında kalır. Bu dava, Başbakan'ı da altına alabilir. Bu uyarıyı yapmayı görev biliyorum."