Bayrak üretimi de teknolojiye yenildi

İstanbul'da 500'e yakın küçük atölyede faaliyet gösteren bayrak sektörü, teknolojiye direnemeyen mesleklerden biri haline geldi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Başta resmi bayramlar olmak üzere milli birlik ve beraberlik duygularının yaşandığı anların vazgeçilmezi Türk bayrağının üretimi de teknolojiye yenik düştü.

İstanbul'da 500'e yakın küçük atölyede faaliyet gösteren bayrak sektörü, ülke genelinde yaklaşık 2000-2500 kişiye istihdam sağlıyor. Ancak dijital baskı teknolojisinin hızla gelişmesi, sektörün son yıllarda küçülmesine neden oldu. Çin'den 20-30 bin dolara baskı makinelerini satın alan tabelacı ve matbaacılar da bayrakçılara rakip olunca bu sektör de teknolojiye direnemeyen mesleklerden biri haline geldi.

İstanbul'da 16 yıldır bayrak üretimi yapan bir firmanın sahibi olan Ramazan Çendik, sektörün yaşadığı sorunları ve Türk bayrağı üretimindeki sıkıntıları anlattı.

Bayrağın malzemesinin pahalı olması nedeniyle eskisi gibi kaliteli Türk bayrağı üretimi yapılmadığını belirten Çendik, bu nedenle günümüzde kısıtlı sayıda kaliteli bayrak üretildiğini söyledi.

Kaliteli bayrağın yüzde 80 pamuk, yüzde 20 polyester karışımdan oluştuğunu ifade eden Çendik, "Günümüzde ise bayrak üretiminde yüzde yüz polyester kumaş kullanılıyor. Şu anki kumaşların gramajı da düşük. Kaliteli bir bayrağın kumaşının metrekarede 160 gram olması gerekirken, şimdi 80-90 gramlık kumaşlar kullanılıyor. Bu da kaliteyi tamamen düşürüyor." dedi.

 "15 Temmuz'dan sonra Türkiye, bayrağa doydu"

Her sektörde olduğu gibi bayrak sektöründe de kalifiye eleman sıkıntısı yaşadıklarını, yetiştirecek ve dikişte kullanabilecek eleman bulamadıklarını belirten Çendik, sözlerine şöyle devam etti:

"Bayrak sektöründe bir konfeksiyon gibi sürekli iş olmuyor. Belirli dönemlerde, özellikle 29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos gibi resmi bayramlarda işlerimiz yoğun oluyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Türkiye, bayrağa doydu. Çünkü her evde en az 3-4 bayrak var. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra en çok bayrağın satıldığı dönem 15 Temmuz sonrası. Kıbrıs Barış Harekatı döneminde ülke nüfusu 45 milyon civarında. O zamanlar nüfusun iki katı Türk bayrağı satılmış. 15 Temmuz sonrasında da nüfusun neredeyse 1,5 katı kadar, yani yaklaşık 120 milyon bayrak satıldı. Bu yıl, resmi bayramlardaki bayrak satışı asgari seviyede. Kurumlar ellerindeki bayrak eskidiyse veya yırtıldıysa alıyor."

İstanbul'da küçük ölçekteki atölyeler şeklinde yaklaşık 500'e yakın bayrak firmasının bulunduğunu, ülke genelinde ise 2000-2500 kişinin bu sektörde çalıştığını anlatan Çendik, "Eskisi gibi 500-1000 metrekarelik firmalar artık yok. Eskiden birkaç büyük firma vardı. Onlar da küçüldü. Bu sektörün küçülmesinin en büyük sebebi, dijital baskı teknolojisinin hızlı şekilde ilerlemesiyle herkesin bu işi yapar hale gelmesi. Örneğin eskiden bayrakçılık başlı başına bir sektördü. Şimdi tabelacı da matbaacı da bayrakçılık yapıyor. Çin'den 20-30 bin dolara alınan makineleri temin eden herkes bu işi yapıyor." değerlendirmesinde bulundu.

En büyük bayrak Çamlıca Camisi için

Firma olarak bugüne kadar en büyük Türk bayrağını inşaat çalışmaları devam eden Çamlıca Camisi için yaptıklarını aktaran Çendik, "Bir kapalı spor salonunda yaklaşık bir hafta süren çalışmayla 1453 metrekarelik bir bayrak yaptık. Bayrak, 10 kişilik ekip tarafından 3 metre enindeki kumaşlar birleştirilerek dikildi. Bayrağın yalnızca ay-yıldız figürünü monte ettiğimiz bölümü salonun tamamını kaplıyordu." dedi.

Türkiye'de yılda 1,5 milyon metre kumaşın bayrak yapımı için satıldığını dile getiren Çendik, şunları kaydetti:

"Bayrakçılara seçim zamanı derler ki 'Seçim geliyor, sizin işleriniz iyi olur.' Bizim gibi atölyelerin seçim zamanı iş yapma gibi bir şansı yok. Çünkü büyük tekstil firmaları bu işin içine giriyor. Benim kumaş aldığım firma A ve ya B partisine bayrak fiyat teklifi veriyor. Benim bu firmayla, fiyat bazında baş etme gibi bir durumum söz konusu değil. Partilerin de buna meydan vermemesi gerekiyor. Niye? Çünkü burada böyle bir sektör ve istihdam olan insanlar var. Belirli bir kapasitede işim olsa, kapasitemi büyütürüm. Bu mahallede daha büyük bir yere taşınırım. Bu mahalledeki enflasyonu düşürürüm, evlere iş veririm. İnsanların da ekonomilerine de katkımız olur. Bu sektör sadece bayrak olarak büyümez. Ben imalatı, memlekete taşımayı düşünüyorum çünkü burada eleman bulmakta zorlanıyorum. İstanbul'da kiralar çok yüksek. Hem memlekette de istihdam olmayı bekleyen insanlar var."