Bileşik faiz yeniden Türk Ticaret Kanunu'na giriyor

Bileşik faiz yeniden Türk Ticaret Kanunu'na giriyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'ndan çıkarılan bileşik faiz maddesi, finans kesiminin itirazlarına rağmen genel kuruldaki görüşmeler sırasında bir önergeyle yeniden kanun tasarısına eklenecek. Bu ay içerisinde Meclis Genel Kurulu'na getirilerek kanunlaştırılması beklenen Türk Ticaret Kanun Tasarısı'na bileşik faiz maddesi bazı değişikliklerle "Oran serbestisi ve bileşik faizin şartları" başlıklı 8. madde olarak yeniden girecek. AKP'li milletvekilleri tarafından hazırlanan önergeye göre, "üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin ana paraya eklenerek bileşik faiz yürütme şartı, yalnız cari hesap ve borçlu bakımından ticari iş niteliğini taşıyan ödünç sözleşmelerde geçerli olacak. Tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklı kalacak." Eklenen diğer bir fıkra ile buna aykırı olarak işletilen faizin yok hükmünde olduğu belirtiliyor. Hükümet tarafından Meclis'e gönderilen tasarıda 9. madde olarak yer alan bileşik faiz 22. Dönemde Adalet Komisyonu'nda tasarıdan çıkarılmıştı. 23. dönemde komisyonda yapılan çalışmada söz konusu maddenin yeniden tasarıya eklenmesi kararlaştırılırken, bu amaçla hazırlanan önergenin gerekçesinde şu değerlendirmelere yer verildi: "Bileşik faizin tek istisnası olan bu düzenleme bankacılık uygulamasında önemli bir ihtiyaca cevap vermektedir. Ayrıca bu hükümdeki bileşik faiz, cari hesap sözleşmesinin işlemesinin doğal sonucudur, bu anlamda sözleşmenin yapısının bir gereğidir." Hazırlanan önergede tasarının ilk şekline göre madde de yeni hükümler yer aldığı belirtilirken, tüketiciye ilişkin mevzuat hükümlerinin saklı tutularak, hükmün kötüye kullanılmasının önüne geçildiği vurgulandı. Neden çıkarıldı? Geçtiğimiz yasama döneminde Adalet Komisyonu, "üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla borçlu yönünden ticari iş niteliğindeki ödünç sözleşmelerde geçerlidir" şeklindeki hükmün tasarıdan çıkarılma gerekçesini uygulamada kötüye kullanılmasına dayandırmıştı. Komisyon bu konudaki değerlendirmeleri şöyle: "Söz konusu istisna, yoğun olarak hem cari hesap dışında hem de borçlu yönünden ticari iş niteliğinde olmayan ödünç sözleşmelerinde uygulanmıştır. Bu tür uygulamalara son zamanlarda çoğunlukla kredi kartı ile çalışan hesaplarda da rastlanılmıştır. Ayrıca bu istisna, bankaların genel kredi sözleşmelerini istisnasız cari hesap sözleşmesi şeklinde yapmaları sonucunu doğurmuştur. Bu yolla kredi sözleşmelerinde bankalar krediye ilişkin bir sebep olmaksızın sözleşmeyi istedikleri zaman feshedebilmişlerdir. Kredi sözleşmelerinin kolayca feshi ise bankaların kredi müşterilerinin işlem teminatından yoksun kalmalarına sebep olmuştur. " İyimaya: Ne benim, ne de bekçimin borcu var Bu arada, "kredi kartı faiz oranlarının sınırlandırılması konusunda verdiği yasa teklifi, ne kendi, ne de bekçimin borcuyla' ilgilidir" diyen Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, teklifin toplumsal talebe ve sosyal ihtiyaca dayandığını söyledi. Bazı gazetelerde yer aldığının aksine herhangi bir kredi kartı borcu olmadığını belirten İyimaya, "Beni ilgilendirmemesine rağmen bekçimin de kredi kartı kökenli bir borcu bulunmamaktadır. Teklif uydurulan öykülerden bağımsız ve toplumsal talep kaynaklıdır" dedi. Milletin vekillere verdiği egemenlik yetkisinin kişisel veya yakın çevre sorunlarına harcanmayacak kadar yüksek bir yetki olduğunu belirten İyimaya, "22. Dönem Adalet Komisyonu'nun Ticaret Kanunu'nda, cari hesaplarda bileşik faiz uygulamasını kaldıran raporunu değiştiren ve 23. Dönem Adalet Komisyonu'nca geliştirilen önergede benimsenen 'tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklıdır' yönündeki hüküm, düzenlemenin bir başka dayanağıdır" dedi.