Canikli: Yön arayan paraya liman olmak istiyoruz
Başbakan Yardımcısı Canikli, "Dünyada halen kendine yön arayan bir sermaye var. Yön arayan paraya liman olmak istiyoruz" açklamasını yaptı.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Yardımcısı dün açıklanan verilerin ardından, "Beklentilerin üzerinde makroekonomik rakamlar görmeye devam edeceğiz" dedi.
Nurettin Canikli, "Dünyada halen kendine yön arayan bir sermaye var. Yön arayan paraya liman olmak istiyoruz." dedi. Canikli ayrıca, kara para, terör parası, rüşvet parasını kesinlikle Türkiye'ye sokmayacaklarını belirtti.
Başbakan Yardımcısı Canikli, "Yatırımcının maliyetlerini azaltmak hedefimiz. Bu da harç ve damga vergilerinin kaldırılmasıyla sağlanıyor. Bu yıllık 750 milyon liralık kaynağın yatırımcıya aktarılması anlamına geliyor." şeklinde konuştu.
'Gayrimenkul sertifikası ihraç edilecek'
Canikli, şöyle devam etti:
"Yatırımcıya rekabet edebileceği bir maliyetle, düşük faizle kredi finansmanı sağlamamız gerekiyor uzun vadeli. Onu gerçekleştirmek için de kalkınma bankacılığını aktive ediyoruz. Büyük, ucuz ve kolay erişilebilen finansman modellerini hayata geçiriyoruz. İlk adımı attık."
Faiz içermeyen finans unsurlarının geliştirildiğini ifade eden Canikli, Gayrimenkul sertifikası ihraç edilecek. Düzenleme, Resmi Gazete'ye gönderildi. Yatırımcı, yatırım karşılığında metrekare bazında sertifika ihraç edebilecek. Herkes bir konut alamayabilir ama bu sayede her bir metrekare için bir sertifika üretilmiş olacak." değerlendirmesinde bulundu.
'Ücretsiz konut söz konusu değil'
Canikli, Suriyeli sığınmacılara TOKİ'den ev imkanı sağlanması konusunda "Bedava konut yok. Ücretsiz konut diye bir uygulama söz konusu değil. Sadece, vatandaşlarımıza yaptığımız gibi uzun vadeli ödeme imkanı sunuluyor. Onun dışında başka bir şey yok." diye konuştu.
"Hem terör örgütü, hem de arkalarındaki güç hendeğe gömülmüştür." diyen Canikli, şöyle konuştu:
"Şu anda yürütülen mücadele, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1980'li yıllardan beri sürdürdüğü o mücadeleden farklı bir mücadeledir. O klasik terörle mücadele tanımının içerisine sığmayacak, onun çok ötesinde bir mücadele. Hatta Türkiye açısından bir yeniden istiklal mücadelesi olarak bile tanımlanabilir."