CARDIF, bireyi korumaya bankalar ve tüketici finansmanı şirketleri ile başlıyor

CARDIF, Türkiye'de bireysel kredi ve kredi kartı kullanıcılarını korumaya, 3 büyük banka ve 2 tüketici finansmanı şirketiyle başlıyor. Türkiye'nin önde gelen 3 bankası ve tüketici finansman sektörünün iki büyük oyuncusu olan Doğuş Grubu'nun VDF'si ve Koç Grubu'nun Koç Finans'ı ile anlaşan CARDIF, bir süre sonra sigorta şirketleri ile de paranın riskini üstlenecek. Örneğin, oto kredisi kullanan bir kişinin işsiz kalması veya iş göremez hale gelmesi durumunda CARDIF, bireyin tercih ettiği bir dönem için taksitlerini ödemeyi üstlenecek. Bireysel kredi koruma ürünleri ile hem iş ortaklarını hem de bireyleri destekleyeceklerine dikkat çeken CARDIF Türkiye CEO'su ve Genel Müdürü Yılmaz Yıldız, "Bireysel ödemelerin, kredilerin, para alışverişinin, olduğu her yerde CARDIF olacak" dedi. CARDIF, önümüzdeki dönemde bankalar aracılığı ile konut ve kredi kartı ödemelerinin yanı sıra maaş, kira, fatura ödemelerini kapsayan ürünlerini de Türk pazarına sunacak. Sırada yeni iş ortakları olduğunu anlatan Yılmaz Yıldız, her bir iş ortağı için terzi usulü ayrı ürünler tasarladıklarını belirtti. CARDIF'in 'açık mimari' model ile çalıştığını ve tüm bankalar, tüketici finansmanı ve sigorta şirketlerine eşit mesafede olduğunu söyleyen Yıldız, "Bugün, iş ortaklarımız Türkiye'deki tüm oto kredilerinin yüzde 50'sine, tüm konut, kredi kartı ve ihtiyaç kredilerinin de yüzde 30'una hakimler. 2-3 yıllık hedefe 2-3 ayda ulaştık. Burada doğru ürünlerle pazarın tamamına talibiz" bilgisini verdi. Türk sigorta sektörüne gelen yabancıların genelde piyasadaki mevcut bir oyuncuyu satın alarak pazara girdiğine dikkat çeken Yıldız, CARDIF olarak Türkiye'ye doğrudan yatırımcı olarak girdiklerini hatırlattı. Yıldız, şimdiye kadar yaklaşık 30 milyon YTL'si sermaye olmak üzere 60 milyon YTL'den fazla yatırım yaptıklarını kaydetti. "Doğru şartlarda biz Türkiye'nin bütün bireysel riskini alırız" diyen Yıldız, CARDIF'in sektöründe dünyanın en büyük şirketi olduğunu belirtti. Türkiye'de hanelerin borçluluğu artıyor 2002 yılında sadece 3 milyar dolar olan bireysel kredi ve kart kullanımının 2007 sonunda 70 milyar dolara geldiğine ve 8 milyon kişinin oto, konut veya ihtiyaç kredisi kullandığına, 27 milyon kişinin kartı olduğuna vurgu yapan Yılmaz Yıldız şöyle devam etti: "Yani toplamda 35 milyon kişi bankacılık hizmetlerinden yararlanmış. Baktığınızda Türkiye'de özel tüketimin yüzde 20'si bireysel kredilerle yapılıyor. Türkiye'deki bankaların toplam kredi portföylerinin yüzde 32'si bireysel kredi oldu. Bu rakamlara baktığınızda bireysel krediler hayatımızda vazgeçilmez hale gelmiş. Kredi kullanımının 3 milyar YTL'den 70 milyar YTL'ye çıkması demek, bugün Türkiye'de bireylerin hiçbir zaman olmadıkları kadar borçlu hale geldiğini de gösteriyor. 2002'de kredi kartı veya kredi borcunu ödeyemeyenlerin sayısı 26 bin düzeyinde bulunurken 2007 sonu itibariyle 266 bin kişiye yükselmiş. 2008'in ilk üç ayında ise neredeyse 2007'nin tamamına 200 binlere yaklaşıyoruz. Bugün Türkiye'de harcanabilir hane halkı varlıklarının yüzde 32'si bireysel kredi geri ödemesine gidiyor. 100 lira geliriniz varsa 32'si lirası kredi kartı ve bireysel kredi ödemelerinize ayırıyorsunuz. Gelirinizin üçte ikisi ile de kiranızı ve faturalarınızı ödeyip geçinmeye çalışıyorsunuz." İşsiz kalan 3 ay idare edebiliyor Yıldız, ekonomi büyür, gelirler artarken bireylerin borçluluk oranlarını korkmadan artırabildiğini ama ekonomi biraz yavaşladığı ve gelir artışı durduğu zaman kredi borcunu ödemek için daha hassas olmaları gerektiğine dikkat çekti. Yıldız, yaptırdıkları bir araştırmada, kişilerin borçlarını işsiz kaldığında, iş göremez hale geldiğinde ve ağır hastalıklar geçirdiğinde ödeyemediğini tespit ettiklerini kaydederek, "20 ülkede yaptığımız araştırmaya göre, insanlar işsiz kaldıkları noktadan sonra 1 ile 3 ay arasındaki bir dönemde hayat standartlarını çalışıyormuşçasına devam ettiriyorlar. Ondan sonra hayat standardı düşmeye başlıyor. Tasarruflarınız varsa onlara yöneliyorsunuz ya da aileniz eşiniz dostunuz size destek oluyor" diye konuştu. Kredi sigortanı al, işsiz kalmaktan korkma Kişilerin gelir kazanma gücünü kaybettikleri noktada CARDIF'in devreye girdiğini belirten Yıldız, ürünlerini şu örneklerle açıkladı: "Bugün siz bir konut kredisi aldınız. Aylık taksitleri ödüyorsunuz ama bir zaman geldi ki işsiz kaldınız. Veya bir oto kredisi kullandınız. Kredinizi alırken sigortanızı da alacaksınız. Kredinizin vadesine uygun olarak ister 3 ay ister 6 ay isterseniz 12 aylık işsizlik sigortası yaptıracaksınız. Genelde dünya uygulamaları 3 aydan 12 aya kadar çıkabiliyor. Bunu 36 aya kadar çıkartmanız mümkün ama ürünün fiyatı artacaktır. Standart bir üründen bahsedersek genelde 6 ile 12 aydır. Biz işsiz kaldığınız bu süre içinde sizin yerinize kredi ödemelerinizi yapıyoruz." Diyelim ki kullanıcı 10 yıl veya daha uzun vadeli bir konut kredisi kullandı. O zaman CARDIF toplamda 36 aya kadar ödemeleri karşılıyor. Aynı ürün kredi kartına da uygulanabiliyor. Yıldız, kısa süre içinde maaş, kira ve fatura ödemeleri için de bireysel koruma ürünlerinin devreye gireceğini kaydederek, şu örneği verdi: "Diyelim ki işsiz kaldınız, o gün kartınızda 5.500 lira borcunuz vardı. O ayın sonunda tüm kredi kartı bakiyenizi kapatıyoruz. Diyelim ki maaşınız bizim iş ortağımız olan bir bankaya yatıyor ve siz de bu ürünün kullanıcısınız. Siz işsiz kaldığınızda, siz çalışıyormuşsunuz gibi banka hesabınıza maaşınızı yatırıyoruz. Yani illa kredi bağlantınızın olmasına gerek yok. Siz isterseniz ürünün ödemesini toplu yapabilir, isterseniz taksitler halinde ödeyebilirsiniz. 4 yıl vadeli 20 bin YTL'lik oto kredisi için kişiye ürünün aylık maliyeti 12-18 YTL'ye gelecek." Yıldız, eğer istenirse ürünlerin geçmişte kullanılan krediler için de uygulanabileceğini söyledi. İşe bankalar ve tüketici finansman şirketleri ile başlıyor Türkiye'de bireysel kredi koruma ürünlerini sunmaya tüketici finansman şirketleri aracılığı ile başladıklarını açıklayan Yıldız, VDF ve Koç Finans ile anlaştıklarını, onları 3 bankanın takip ettiğini bildirdi. Eylül-ekim ayları gibi de bireysel emeklilik şirketlerine yönelik ürünlerini sunmaya başlayacaklarını anlatan Yıldız, ağır vasıta hariç binek oto ve hafif ticari araç alan bireylerin CARDIF'in koruma ürünlerini kullanabileceği bilgisini verdi. İki şirket için ayrı ayrı müşteri tabanına ve risk gerçeklerine uygun ürünler hazırladıklarının altını çizen Yıldız, tüketici finansman şirketleri için de bu ürünlerin Türkiye'de bir ilk olduğunu belirtti. Yıldız, "Tüketici finansmanı alanında Türkiye'nin iki büyük ve çok prestijli iş ortağı ile aynı anda başlayacağız" dedi. Yıldız, zaman içinde tüketici finansman şirketlerinin sistemdeki payının da büyümesinin beklenebileceğine işaret ederek, şunları anlattı: "Türkiye'de bireysel kredi dağıtımında bankalar piyasaya hakimler. Bu işin bir istinası vardır o da oto kredileridir. Bugün bireysel oto kredilerinin yaklaşık yüzde 20-25'i tüketici finansman şirketleri tarafından sağlanıyor. Dünya örneklerine baktığınızda orta vadede, bankalar konut kredilerine odaklanırken, ihtiyaç ve oto kredilerinde tüketici finansman şirketlerinin payı artacaktır. Eğer Türkiye'deki trend dünya örneklerine göre gelişirse bugün oto kredilerinde payı yüzde 20-25'ler civarında olan tüketici finansmanı şirketlerinin ağırlığının yüzde 40'lara kadar çıkması beklenebilir."