Ceylan Girişimci hızlı koşuyor
Çalışan sayısını 3 yıl içinde 2 katına çıkaran girişimleri ifade eden “ceylanlar”, verimlilikleriyle dikkat çekiyor. Örneğin, tekstil ceylanlarının, ceylan olmayanlara göre verimliliği yüzde 60 daha fazla
“Hızla büyüyen girişimler” olarak tanımlanan “ceylan girişimlerin”, sektörlerinde verimlilikleriyle dikkat çektiği bildirildi. Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) İmalat Sanayi Sektörleri Rekabet Göstergeleri Raporu’nda “ceylan girişimler” de ele alındı. Raporda, “Son yıllarda araştırmalar, hızlı büyüyen girişimler üzerine odaklanmıştır. Ceylan olarak adlandırılan bu girişimlerin, birçok ülkede yaratılan yeni işlerdeki payının yüksek olduğu belirtilmektedir. Çalışan sayısı 3 yıl içinde 2 katına çıkan girişimler ceylan olarak tanımlanmıştır” denildi. Türkiye’de imalat sanayiinin alt sektörleri itibariyle ceylan girişimlerin özellikleri de anlatılan raporda şu bilgiler verildi:
“Alt sektörlerde hızlı büyüyen ceylan girişimlerin toplam girişim sayısına oranı yüzde 3-6, istihdam payı ise yüzde 2-4 arasında... Birçok sektörde ceylanların işgücü verimliliği, ceylan olmayan girişimlerin işgücü verimliliğinden yüksek gözükmektedir. Örneğin tekstil sektöründe ceylanların işgücü verimliliği ceylan olmayanlarınkinden yüzde 60 daha yüksektir.”
Muharrem Yılmaz: Büyümenin motoru imalat sanayisi
SEDEFED’in söz konusu raporunun da tanıtıldığı 9. Rekabet Kongresi’nin açılışında konuşan TÜ- SİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, büyümenin motorunun imalat sanayisi olduğunu belirterek, “2023 hedefl eri geleneksel büyüme anlayışı veya bugünkü verimlik düzeyi ile kesinlikle yakalanamaz. Bu büyüme anlayışı büyümenin niteliğine katkı sağlamayacak ve büyümeyi vasati düzeyde tutarken bizi de orta gelir tuzağına kilitleyecektir” dedi.
Yılmaz, krizden daha az etkilenen ülkelerin imalat sanayisini merkeze alan ülkeler olduğunu vurgulayarak, rekabet gücünü artırmak için aynı miktardaki girdiyle daha fazla üretim ve katma değer yaratılması gerektiğine dikkati çekti. İmalat sanayi sektörünün milli gelir içindeki payının son 10 yılda yüzde 25’ten yüzde 15’e gerilediğini ifade eden Yılmaz, “Bu önemli bir zafiyettir. Asıl zafiyet bu düşüşe neden olan sektördeki verimlik kaybıdır. Katma değerdeki bu büyük kayba karşı istihdam nispi olarak aynı kalmıştır. Yani daha fazla kişi ile daha az üretir hale gelmişiz. İmalat sanayisinde gücünü nispeten koruyan ülkeler aslında verimliliğini koruyan ülkelerdir. Almanya, Kore gibi” değerlendirmesinde bulundu.
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Onatça ise konuşmasında Soma’daki 301 maden işçisinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak, “Türkiye’de son yıllarda yaşanan iş kazaları ile bu kazalar sonucu gerçekleşen ölümlerin ve yaralıların sayısı kabul edilemeyecek bir düzeye ulaşmıştır. Bizim arzuladığımız sadece büyüyen bir ekonomi hedefi değil, ülkemizi aynı zamanda yurttaşlarının güven içinde yaşadığı ve en önemlisi güvenli çalışma ortamına sahip olduğu bir ülke seviyesine çıkarmaktır” dedi.
Oran, Türkiye’de yüzde 15 İskandinav ülkelerinde yüzde 50
TÜSİAD Genel Sekreteri Zafer Ali Yavan da “İmalat Sanayi Sektörleri Rekabet Göstergeleri Raporu” hakkında bilgi verdi. Devlet ve özel sektörün, birim verimlilik konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını savunan Yavan, Türkiye’nin yüzde 15 seviyesindeki birim başı verimliliğine dikkati çekti. “Bir bardak üretiyorsunuz, verimlilik yüzde 15, bu oran İskandinav ülkelerinde yüzde 50 civarında” diyen Yavan, bu oranlarla Türkiye’nin büyüme hedefl erini yakalamayacağını savundu.