Çin çeliği dünyaya akmaya devam edecek
Türk çeliğinin dünyada önemli rakiplerinden olan Çin çeliğinin fiyatındaki artış son aylarda Türk çelik üreticisine rahat nefes aldırmıştı. Ancak Çin’de iç tüketimin hız kesmesi, Çin çeliğinin rotasının yeniden dünya piyasalarına çevirmesine neden olabilir.
Evrim KÜÇÜK
Dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin’in Batı ile çelik savaşı daha da kızışacak gözüyor. Türk çeliğinin dünyada önemli rakiplerinden olan Çin çeliğinin fiyatındaki artış son aylarda Türk çelik üreticisine rahat nefes aldırmıştı. Ancak Çin’de iç tüketimin hız kesmesi, Çin çeliğinin rotasının yeniden dünya piyasalarına çevirmesine neden olabilir. Uzmanlar, Batı ile çelik savaşına giren, anti-damping soruşturmalarıyla boğuşan Çin’in ihracatında yılın ilk döneminde yaşanan gerilemenin geçici olduğunu, iç talebin zirve yapması nedeniyle ihracatın artmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyorlar.
Ocak-mart döneminde, dünyanın en büyük çelik üreticisi konumunda bulunan Çin’in ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın ilk 3 aylık dönemine kıyasla yüzde 4.6 oranında artışla 201.1 milyon tona yükseldi. Ülkenin çelik ürünleri ihracatı ise aralık-şubat döneminde art arda 3 ay boyunca geriledi. Ancak uzmanlara göre bu durum geçici.
Çin, geçtiğimiz yıl küresel üretimin yarısını oluşturan 808 milyon ton üretimiyle dünyanın en büyük çelik endüstrisine sahip. Bugüne kadar Çin’deki dökümhanelerin üretiminin yüzde 90’ı iç piyasada kullandıldı. Ancak Financial Times’ta yer alan bir analize göre iç talep zirveye ulaştı. Ülkede ekonomik büyümenin hız kesmeye başlaması ve altyapı ile gayrimenkul inşaatlarının olgunlaşma dönemine girmesi daha fazla Çin çeliğinin dünya piyasalarına akması anlamına geliyor.
Çelik fiyatlarının artması atıl kapasiteyi devreye sokacak
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch de Çin’in ihracatındaki gerilemenin geçici olduğunu savunanlar arasında. Kuruluş, geçtiğimiz haftalar da yayınladığı raporda, Çin’in ihracatındaki düşüşün, küçük tesisler tarafından hurdadan üretilen ve inşaat sektöründe kullanılan ‘detiaogang’ olarak bilinen çelik ürününü Haziran 2017’de kadar piyasadan kaldırma politikasının ve hava kirliliğini kontrol için çelik üretiminin geçici olarak azaltılmasının geçici bir arz sıkışıklığı yaşanmasına yol açtığını ve bunun ihracatı azalttığını vurgulamıştı. Diğer yandan cari çelik fiyatlarının daha önce atıl olan çelik kapasitelerinin yeniden devreye alınmasına yol açacağı tahmin edilirken, bunun geçici arz açığının 6 ay içinde ortadan kalkacağını ve ihrcatın yeniden artmasına, fiyatların ılımlılaşmasına yardım edeceği belirtiliyor.
AB’nin üretiminin azalması Çin için fırsat
Geçtiğimiz yıl Çin, üretiminin yüzde 14’ünü oluşturan 109 milyon ton çelik ihracatı gerçekleştirdi. Bu rakam, dünyanın en büyük çelik şirketi ArcelorMittal’in üretiminden fazla. Çin’in çelik sektörü çok büyük olduğundan, ihracatındaki her yüzde 1’lik artış neredeyse ABD’nin çelik üreticilerinin toplam ihracatına denk geliyor. Çin, ABD’nin ithalatı için Çin büyük bir kaynak değil fakat AB için Çin, bir numaralı çelik kaynağı. AB üyelerinin yassı çelik ithalatının yüzde 32’si ve inşaatta kullanılan uzun çeliğin yüzde 17’si Çin’den geliyor. İç piyasada talebin azalmaya başlaması nedeniyle Çin, AB ve Avrupa dahil yeni pazar arayışlarında. Avrupa’da üretimin 2008 döneminin altına inmesi, Çin’in buraya yaptığı ihracatı artırması için fırsat sunuyor.
Ayrıca Baosteel gibi Çinli büyük üreticilerin nükleer tesislerde ve petrol-gaz boruhatlarında kullanılan üst kalite çelik üretiminde büyümesi, bu segmentteki Batılı şirketlerin rekabet gücünü azaltıyor. Uzmanlar, Çin’in üretiminde keskin bir düşüş yaşanmadığı sürece Çin çeliğinin uzun bir süre daha dünya piyasalarını istila etmeye devam edeceği uyarısı yapıyor.
Çelik fiyatında yüzde 45 artış sektörde satın almaları hızlandırdı
Resesyondan çıkan küresel çelik sektöründe satın alma ve birleşmeler hızlanıyor. Dünyada çelik fi yatlarının 2015 sonundan bu yana yüzde 45 yükselmesi çelik şirketlerinin cazibesini artırdı. Avrupa’da zarar eden çelik şirketlerine bile milyarlarca dolar fi yat biçiliyor. Alman Thyssenkrupp, Brezilyalı CSA’yı 1.3 milyar dolara Ternium’a satarken, Hindistan merkezli Tata Steel, İngiltere ve Avrupa’daki bazı tesislerini Thyssenkrupp ile birleştirmeyi planlıyor. İtalyan Ilva da iki konsorsiyumun hedefi haline geldi. ArcelorMittel ve JSW’nin dahil olduğu bu konsorsiyumların Ilva için 4 milyar euroyu gözden çıkardığı belirtiliyor.