Çin malları tehdidi yerini "yuan"a bıraktı

Çin malları tehdidi yerini "yuan"a bıraktı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Bir dönem ucuz malları ve iş gücü ile başta tekstil olmak üzere bir çok sektörü tehdit eden Çin, şimdi de para birimi yuan'ın değerlenmesi nedeni ile küresel piyasalara tedirginlik salıyor. Merkez Bankası, Çin'in para birimi yuan'ın başta dolar olmak üzere diğer para birimleri karşısında değer kazanması küresel enflasyon oranını yukarı yönlü tetikleyeceği korkusu içine girdi. Bu yılın sonu için yüzde 4 olan enflasyon hedefinin tutturulamayacağını açıkça dile getiren Merkez Bankası, bir taraftan da Çin'in enflasyon oranlarını yukarı yönlü çekmesi tedirginliği içine girdi. Merkez Bankası enflasyon raporunda 'Çin' tehdidine yer verirken, yuan'ın diğer para birimleri karşısında değer kazanmasının deflasyon ihraç eden yapısının bozulmasına neden olacağına parmak bastı. Raporda, Çin'in önümüzdeki dönemde küresel enflasyonu yukarı yönlü çekecek etkisi şöyle özetlendi: "Küresel piyasalarda yuan'ın başta ABD doları olmak üzere diğer para birimlerine karşı olası değer kazanımı, her ne kadar Çin'in enflasyon oranlarında gerilemeye yol açacak olsa da, Çin'in küresel ekonomiye gerek ucuz iş gücü gerekse düşük kur aracılığıyla deflasyon ihraç eden yapısının gelecekte daha da bozulmasına yol açacaktır. Bir başka ifadeyle, Çin malları fiyatlarının ABD doları ve diğer ana para birimleri bazında artmasının, önümüzdeki dönemlerde küresel enflasyon oranlarının yukarı yönlü eğilimini desteklemesi beklenmektedir. Bu durum tüm dünyada olduğu gibi Türkiye ekonomisinde de enflasyon oranlarında yukarı yönlü bir risk unsuru olarak ön plana çıkmaktadır." Sıcak para Çin'e akın edecek Son yıllarda hızla büyüyen çin ekonomisinin global ekonomi üzerindeki etkisini yorumlayan Merkez Bankası, para birimi değerleneceği beklentisi Çin'in sıcak para hareketlerini kendisine doğru çekeceğinin altını çizdi. Raporda, çin ekonomisi şöyle analiz edildi: "Para politikası uygulamasında önemli bir değişikliğe giden PBC, 9 Kasım 2007 tarihinde yayımlanan üçüncü çeyrek para politikası raporunda da ifade edildiği gibi, enflasyonu kontrol altına alabilmek amacıyla döviz kurunu da diğer para politikası araçlarıyla birlikte aktif olarak kullanabileceğini ifade etmiştir. 2007 yılı Kasım ayı sonrasında yuan ABD dolarına karşı sınırlı da olsa değer kazanma eğilimine devam etmiştir. önümüzdeki dönemde yuan'ın ABD dolarına karşı güçlenmeye devam etmesi beklenmekte, bu durumun da kur geçişkenliği kanalıyla Çin enflasyonundaki yükselme eğilimini sınırlayabileceği düşünülmektedir. Öte yandan, Ekim 2007 sonu itibarıyla 1,53 trilyon ABD doları seviyesine yükselen PBC rezervi ve halihazırda uluslararası karşılaştırmalara göre düşük seyreden ücret seviyesi, çin ekonomisini yuan'ın değerlenmesi üzerinden gelebilecek şoklara karşı dayanıklı hale getirmektedir. Yuan'ın ABD dolarına karşı beklenen değerlenme sürecinin küresel ekonomiyi iki önemli kanaldan etkilemesi beklenmektedir. İlk planda, rekabet avantajını kısmen de olsa düşük kur politikası ile sağlayan Çin'in cari fazlasının artış oranının yavaşlayacağı öngörülmektedir. Son dönemlerde ABD doları diğer ana para birimlerine karşı yüksek miktarlarda değer kaybetmiştir. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde küresel dengesizliklerde sınırlı da olsa bir düzeltme hareketi beklenmektedir. öte yandan yuan'ın başta ABD doları olmak üzere diğer para birimlerine karşı da değer kazanmasının bekleniyor olması, önümüzdeki dönemde Çin piyasalarına olan sıcak para hareketini de artırabilecektir." MB Çin'i yakın takibe aldı Merkez Bankası, Çin'de enflasyon oranındaki artışın devam edeceği beklentileri doğrultusunda Çin Merkez Bankası'nın (PBC) adımlarını izleyeceğini taahhüt etti. Çin ekonomisinde kasım ayında yüzde 6.9 oranında son 10 yılın en yüksek enflasyonunun gerçekleşmesi ve önümüzdeki dönemde de söz konusu artışların devamının beklenmesi, PBC'nin para politikası yaklaşımında değişiklikleri de beraberinde getirdiğini vurgulayan MB raporunda, " Bu not çerçevesinde PBC'nin son para politikası raporunda "enflasyonla mücadele amacıyla döviz kurunun da diğer para politikası araçları ile eşgüdümlü bir biçimde kullanılması" şeklinde ifade ettiği strateji değişikliği ve bunun dünya ekonomisine etkileri incelenecektir" dedi. Piyasalara Çin etkisi Merkez Bankası, Çin'de enflasyonu olumsuz etkileyen en önemli kanalın yüksek yabancı doğrudan yatırımlar ile kısa ve orta vadeli sermaye girişlerinin neden olduğu hızlı para arzı artışı olduğunu vurgularken, Çin'de enflasyon artışının nedenlerine ve piyasaya etkisine yönelik analizi şöyle: - Çin ekonomisinin yüksek büyüme potansiyeline sahip olması ilk planda şangay Borsası'nda işlem gören varlıklara olan ilgiyi artırmış sonrasında da gayrimenkul piyasasında son derece hızlı bir genişlemeye yol açmıştır. Söz konusu servet artışına paralel olarak tüketimde hızlı artışlar gerçekleşmiş ve enflasyonun yukarı yönlü eğilimi desteklenmiştir. Başta ham petrol ile birlikte enerji ve ana metal olmak üzere, genel olarak tüm emtialara talebi hızla artan çin, küresel düzeyde yaşanan hızlı emtia fiyat artışlarının temel belirleyicisi olmuştur. - Kuraklık, etanol ve biyodizel üretimi kökenli yapısal talep artışı gibi unsurların yanı sıra çin'in güçlü talebinden de etkilenen gıda fiyatları, bu dönemde diğer emtialar ile birlikte genel fiyat artışlarının en önemli sebebi olmuştur. - İhracatın büyümeye katkısının yüksek seviyelerde gerçekleşmesi ve artan gıda ve diğer emtia fiyatlarına paralel olarak ücretlerin yukarı yönlü artışlar sergilemesi, enflasyona olumsuz yönde katkıda bulunmuştur. - PBC artan enflasyonu parasal sıkılaştırma ile engellemeye çalışmış, bu bağlamda da politika faizlerini ve zorunlu karşılık oranlarını 2006 yılı ortasından itibaren hızla artırmış ve 2007 Aralık itibarıyla zorunlu karşılık oranları yüzde 14,5 seviyesinde gerçekleşmiştir Ancak, varlık enflasyonu ve parasal genişleme engellenememiştir. Hükümete yerel seçim uyarısı Merkez Bankası Enflasyon Raporunda, Türkiye'deki siyasi gelişmelerin ülke ekonomisine etkisine de yer verdi. Bu kapsamda Merkez Bankası, hükümete 2009 yılında yapılması beklenen yerel seçimlerin 2008 yılı bütçesine etkisini en aza indirgemek gerektiği uyarısında bulundu. Raporda, "2009 yılında yapılması beklenen yerel seçimlerin 2008 yılı bütçesine olumsuz etkisinin en aza indirilmesinin fiyat istikrarının sağlanması açısından önemli olduğu düşünülmektedir" denildi.