CLN’yle fabrika kuruyor, alüminyum janta da girecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İnternet sitesinde bir kronoloji var, kuruluşu 1977. Buna göre Jantsa 35 yıllık bir şirket. Ege Bölgesi jantın merkezi; CMS, İnci, Cevher ve Jantsa... Bunlar büyükleri. Aydın’da 3, İzmir’de 3 olmak üzere toplam 6 fabrika var bölgede.
Jantsa’yı Şefik Çerçioğlu kurmuş. 2007’de oğlu Ercan Çerçioğlu genel müdürlüğe gelmiş, Şefik Çerçioğlu, yönetim kurulu başkanı olarak aktif işlerden önemli ölçüde çekilmiş.

Jantsa’yı Ercan Çerçioğlu ile konuşuyoruz. Konuşmamızın nedeni de şirketin yaptığı bir duyuru: “Jantsa, 5 Kıtaya yayılan bir başarı öyküsüne imza attı. 2009-2010  yılları arasında yüzde 90 gibi kırılması güç bir büyüme rekoruna imza atan Jantsa 80 ülkede 250 bayii kurmakla yetinmedi, 36 milyonluk yatırımla dünyanın en büyük jant fabrikasını Aydın’da kuruyor.” Duyuru böyle.
Jantsa’nın gerçekleştirdiği yüksek büyümelerin nedeni jantın diğer segmentlerine açılması ve yeni ortaklıklar. Şirket üretimine zirai treyler jantı üreterek başlamış. 1988’de Tubeless kamyon jantı üretmiş. 1999’da ürün portföyüne endüstriyel ve iş makinası jantlarını eklemiş. Aynı yıl İspanya’da Brigestone- Firestone firmasını satın alarak, ekipmanları Türkiye’ye taşımış, çember ve segman üretimi için yeni tesis kurmuş.

2004’te Belgrad merkezli bir jant firmasını satın almış.
2005’te İtalyan Titan’la ortak olmuş ve traktör jantı üretimine başlamış. Çok önemli bir değişiklik, bu tarihe kadar ticari araç jantı üreten Jantsa, 2011’de CLN Group ortaklığına imza atarak, binek araç jantı üretimine de girmiş.
Dahası bu ortaklıkla kamyon jantı üretimi için yeni bir tesis kuruluşuna da başlamış. Şimdi jantın bütün temel segmentlerinde üretim yapan, Tunus, Meksika ve Kanada’da ofisleri bulunan, 250 bayisiyle 80 ülkeye ihracatı olan bir sanayi şirketi var. İhracatının yüzde 40’ı AB, yüzde 25’i ABD’ye. Ercan Çerçioğlu Jantsa’yı anlatıyor: “Ortağımız CLN İtalyan, 100 yıllık jantçı. Daha önce Titan’la ortak olmuştuk. Onlarla geçen yıl yollarımızı ayırdık. Hisselerimizi devraldılar. Biz faklı müşterilere traktör jantı üretmeye devam ediyoruz.

jantsa.jpg

CLN ortaklığı çok yeni. Bu ortaklıkla binek araba jantı üretimine girmiş oluyoruz. Onlar da İtalya’daki fabrikalarını buraya taşıyorlar. Ortaklık anlaşmasında bu var. Ortaklar fabrikalarındaki
üretim hatlarını birleştiriyor. 36 milyon euroluk tesis kurduk, deneme üretimine başladık. Buradaki kapasite oto jantında 2.6 milyon adet. Ticari araçta da 1 milyon adet.

Bunun dışında Jantsa’nın 1.5 milyon adet yıl ticari zirai ve iş makinesi jantı üretim kapasitesi var. Jantsa halka arz oldu. CLN ile JMW’yi kurduk. Yüzde 50 - 50. Yönetim bizde. Kendi üretimimizde (Janatsa AŞ’de) ihracat payı yüzde 70’tir. 2012’de 60 milyon dolar ihracat olacak. 2013’te CLN devreye giriyor. Doblo jantı üreteceğiz. Onlar İtalya FIAT’tan işi almışlardı zaten. 2014’ten itibaren JMW, Avrupa’daki oto fabrikalarına ihraata başlayacak. Doblo için 800 bin adet gerekiyor, kapasite fazlamız var zaten.

O zaman başka marka ve modellere üretim yapabiliriz.”

Yatırımın ikinci bölümü 2015’te
Ercan Çerçioğlu’na, Jantsa’nın sektördeki yerini anlamak üzere, pazar paylarını soruyorum. Sektörde, bu konuda kesin konuşabilmek için çok sağlam veriler olmadığını belirtiyor:
“Ticaride pazar payını net söylemek zor. Cirodan bakınca çelik jantçılarda iki numarayız. ISO’da 411’inci sırada yer alıyoruz, ciro 93 milyon dolar. Bu sene JMW katılıyor.  Orada hedeflenen ciro ilk yıl için 6 milyon dolar. 2014’te 12 milyon dolar, 2015’te 48 milyon dolar. Çünkü o zaman yatırımın ikinci etabı devreye girecek. 36 milyon euroluk yatırımın şimdi bir kısmı yatırıldı, tamamlandığında kapasite artışı da gelmiş olacak. Orada ciro 48 milyon dolara gidecek.”

Jantsa’da 538 kişi çalışıyor. Yeni şirketle 50 kişi daha geliyor. 2015’te orada 250 kişi olacak. Jantsa, hızlı büyüyor anc ak, son yıllarda Avrupa’da satın alınabilecek şirketlerden, markalardan söz ediliyor. “Bu fırsatlara bakıyoruz, diyor Ercan Çerçioğlu, ortakla da olabilir bağımsız olarak da şirket alabiliriz.”

Ercan Çerçioğlu, Jantsa’nın başında. Kardeşi Erkan Çerçioğlu da lastik ve jant ticareti yapan Jantsan’ı yönetiyor. “Bizim markamızın dağıtımını yapıyor ayrıca lastik ticareti yapıyor. Büyük distrübütördür. Aile şirketidir, ayrı değiliz” dedi.

‘Alüminyum janta girebiliriz’

Peki hep lastik ve jantla mı devam edilecek, yeni bir sektöre girme fikri var mı? Ercan Çerçioğlu, şöyle dedi:
“Enerji çok konuşuluyor. Özellikle güneşte farkındalığımız var. Aydın, güneş enerjisine uygun bir il. Ne gibi teşvikler olacak bilmiyoruz. Gayrimenkul işi yapamam. Arsalarım var ama bu işi şimdilik düşünemem. Eşim belediye başkanı. Çocuklar kalkınma ajansına proje yapalım diyorlar, ona bile hayır diyorum. Kendi sektörümüzde yapacak işler var. Alüminyum, alaşımlı jant konusuna
bakıyoruz. İtalyan ortağımızla birlikte olabilir. O zaman yatırım gerekecek. Araştırma safhasında, henüz fikir. Alüminyum biraz daha lüks. Ekonomik arabalar çelik kullanıyor. Alüminyumun
teknolojisi farklı.”

AKLIMA TAKILANLAR

O tablolar neden artık yok?

Türkiye’de yabancı uyruklulara gayrimenkul satışında, daha önce ‘mütekabiliyet
esası’ vardı. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hangi ülkelerde gayrimenkul edinebiliyorsa, o ülke vatandaşları da Türkiye’de gayrimenkul edinebiliyordu. Bu şekilde onbinlerce konut satıldı yabancılara. Ancak binlerce satın alma talebi de yine bu şarta takıldı. Özellikle Rusya vatandaşlarının Antalya’da satın alma talepleri karşılanamadı... Sonra? Sonra, bilindiği gibi sektörün önünü açmak için hükümet bu koşulu kaldırdı. Özel kısıtlar hariç bütün ülkelerin vatandaşlarına, karşılıklılık aranmadan Türkiye’de mülk edinmeleri yolu açıldı. Sektörün beklentisiydi, “Yılda 5 milyar dolar satış olur” deniliyordu. Gazeteci merakı... Bu koşul kaldırdıktan sonra neler oldu? Yeni dönemde 183 ülkeye satış mümkündü... Tapu Kadastro verileri ne diyordu?

Uygulama daha yeniydi ama acaba, beklenen ilgi var mıydı? Ne kadar satış olmuştu Acaba sektörün beklentisi gerçekleşiyor muydu?

Ama yok! Tapu Kadastro’nun internet sitesinden böyle verilere, tablolara ulaşılabiliyordu ancak şimdi o tablolar yok! “O tabloları artık koymuyoruz” denildi. Dahası, “Bunu Dışişleri Bakanlığı istedi“ denildi. Tabii anlaşılamadı, neden?