'Damlaya damlaya göl olur' gençliği!

ING Bank’ın gerçekleştirdiği Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın 2017 yılı 2. çeyrek sonuçlarına göre, kentsel nüfusta tasarruf sahipliği oranı yüzde 13,8 oldu. 18-24 yaş arası gençlerde tasarruf sahipliği oranı ise yüzde 13’ten yüzde 16’ya yükseldi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kentsel tasarruf sahipliği oranlarını ve tasarruf eğilimlerini belirlemek amacıyla ING Bank’ın 2011 yılının Ekim ayından bu yana sürdürdüğü Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması’nın (TTEA) 2017 yılı 2. çeyrek sonuçları açıklandı. Araştırma döneminde kentsel nüfusta tasarruf sahipliği oranı, yüzde 13,8 ile 1. çeyrekte ölçümlenen yüzde 13,3’lük seviyenin üzerine çıktı.

Geçen yılın son üç çeyreğinde artış gösterdikten sonra 2017 ilk çeyreğinde düşüşe geçen tasarruf sahipliği yaş ortalaması, 2. çeyrekte de 37 yaş ile ilk çeyrekteki seviyeyi korudu. Bu dönemde hem 18- 24 hem de 45-54 yaş grupları içerisinde tasarruf yapanların oranı 3’er puan yükseldi. Diğer yaş gruplarındaki oranlar ise önceki dönemle aynı seviyede kaldı.

Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer dikkat çekici sonuç, çalışan kadınların tasarruf sahipliği oranında bir önceki döneme yüzde 25’ten yüzde 21’e bir gerileme yaşanırken, bekar erkeklerde oranın yüzde 21’den yüzde 28’e yükselmesi oldu. Çocuklu ve çocuksuz bireyler ise tasarruf sahipliğinde önemli bir farklılık göstermedi.

Gençler; okul, beklenmedik durum ve tatile para ayırıyor

2017 yılı 2. çeyreği itibariyle 18- 24 yaş arası gençlerde tasarruf sahipliği oranı yüzde 13’ten yüzde 16’ya çıktı.

İkinci çeyrekte, gençlerin tasarruf sebeplerinde ilk sırayı yüzde 34 ile okul için yapılan tasarruf yer alırken, bunu yüzde 22 ile beklenmedik durumlara karşı güvence oluşturmak ve yüzde 15 ile tatil için yapılan tasarruf izledi. Daha önce sıralamada yer almayan dil kursuna gitme hedefi bu defa yüzde 12 ile dördüncü gerekçe olarak öne çıktı. Gençlerin diğer tasarruf gerekçeleri ev alma (yüzde 10), evlilik/düğün hazırlıkları (yüzde 6), yeni ev kurma (yüzde 6), bilgisayar alma (yüzde 5) şeklinde sıralandı. Araştırma döneminde 3 ay içinde tasarruf yapmayı planlayanların oranı bir önceki döneme göre yüzde 19,7’den yüzde 23,5’e çıktı.

Birikim düzenli değil fırsat olduğunda yapılıyor

Araştırmaya göre bu dönemde tasarruf eden kitle içerisinde düzenli tasarruf yapanların oranı bir önceki çeyreğe göre 4 puan gerileyerek yüzde 67 olsa da, önceki dönemlere kıyasla hala yüksek bir seviyeyi korudu.

Araştırmaya bu dönemde tasarruf etme davranışının nasıl şekillendiğine ilişkin bir içerik de eklendi. Tasarruf eden bireyler içerisinde en yüksek eğilimin yüzde 39 oranıyla “her ay düzenli tasarruf yapmayıp, fırsat buldukça eline geçen parayı birikime ayırma” şeklinde olduğu görüldü. Bunu yüzde 35 ile “borçlarını ödedikten sonra ay sonunda kalan parayı birikime ayıranlar” ve yüzde 26 ile “maaşını alır almaz bir kısmını doğrudan birikime ayıranlar” izledi.

Geleceğe yatırım gerekçesi geriledi

Tasarruf yapma gerekçelerinde ilk sırayı alan “geleceğe yatırım”, ilk çeyreğe göre 3 puan gerilese de, yüzde 41 ile birinciliğini korudu. İkinci sırada yer alan ‘’çocuklarım için’’ tasarruf ediyorum diyenlerin oranı 3 puan artışla yüzde 29 oldu. ‘’Beklenmedik durumlara karşı güvence olması için’’ birikim yapanların son üç çeyrekte değişmeyen oranı 5 puan gerileyerek yüzde 18’e düştü.

Tasarruf araçları tercihlerine bakıldığında; 2016 4. çeyrekte yüzde 30 payla araştırmanın başlangıcından bu yana en yüksek düzeye erişen bireysel emeklilik yatırımları bu yılın ilk yarısında yüzde 28’e gelerek, tüm sistem içi ürünlerde en yüksek paya sahip olmaya devam etmiştir. Yeni işe girenler ve iş değiştirenlerin otomatik olarak bir bireysel emeklilik sistemine kayıt olacakları sistem değişikliğinin bu yıl bireysel emekliliği desteklediği düşünüldüğünde bu durum beklentilere yakın bir seyir ortaya koymuştur. “TL vadeli hesap” (yüzde 25) ile bu dönem yükselişe geçen ‘’yastık altı altın ve nakit’’ (yüzde 24) ise en çok tercih edilen diğer tasarruf araçları arasında yer aldı.

Yükselen faizler olumlu etkiledi

ING Bank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Barbaros Uygun, sonuçlara ilişkin değerlendirmesinde şunları kaydetti: “2016 yılının üçüncü çeyreğinde hem yerel hem global düzeydeki belirsizlik ortamı ve iş gücü piyasasına dair olumsuz beklentiler nedeniyle yüzde 16,7’lik rekor seviyesine ulaşan tasarruf oranı, iki çeyrek geriledikten sonra bu dönemde yönünü yeniden yukarı çevirdi.

Bu dönemde piyasalarda Nisan ayındaki referandumun ardından siyasi belirsizliğin azalması ve gelişmekte olan ülkelere yönelik devam eden risk iştahıyla olumlu bir hava oluştu. Merkez Bankası’nın sıkı duruşu, TL’nin oldukça ucuz olması, Kredi Garanti Fonu (KGF) teminatlı kredilerle yaşanan canlanma ve destekleyici mali duruş ekonomik aktivitenin güçlü seyretmesini destekledi. Piyasalarda göreli olumlu bir hava hakim olurken, 2. çeyrekte tasarruf sahipliğine yönelik davranışları ise enflasyonun ivme kaybettiği bir ortamda yükselen reel mevduat faizleri olumlu etkilemiş gözüküyor.”