DEİK'ten mutabakat yorumu

DEİK Başkanı Vardan Türkiye ile İsrail'in ilişkilerinin normalleştirilmesi için yapacağı mutabakata ilişkin, 'Bölgenin siyasi ve ekonomik geleceği açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz' değerlendirmesini yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, Türkiye ile İsrail anlaşmasını, bölgenin siyasi ve ekonomik geleceği açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendirdiklerini bildirdi. 

Vardan, yaptığı yazılı açıklamada, söz konusu anlaşmanın iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkisine olumlu katkı sağlayacağını ümit ettiğini dile getirerek, Batı ittifakının bu önemli iki ülkesinde de serbest piyasa ekonomisinin ve çok partili demokrasinin hakim olduğunu belirtti. 

İsrail'in, kuruluşundan bugüne kadar uygulanan politikalar nedeniyle komşu ve bölge ülkeleriyle yaşadığı sorunların Türkiye'yi de olumsuz etkilediğine işaret eden Vardan, 2010 yılında yaşanan Mavi Marmara krizi sebebiyle ilişkilerin neredeyse durma noktasına geldiğini anımsattı. Buna rağmen Türkiye'nin İsrail ile yaşadığı siyasi sorunları, ekonomik ilişkilere yansıtmama konusunda azami çaba gösterdiğini ifade eden Vardan, şunları kaydetti:

"Öncelikle bölgenin iki önemli ülkesinin aradaki sorunların halledilmesine yönelik bir anlaşmaya varmış olmasını, bilhassa bölgenin siyasi ve ekonomik geleceği açısından çok önemli bir gelişme olarak değerlendiriyoruz. Her ne kadar bu anlaşmanın, yaşamını yitirmiş olan insanlarımızı geri getirmeyecek olduğunu bilsek de, Filistin halkının insani durumunu iyileştirme yönünde yaşama muslukları yıllardır kesilmiş olan Gazze'de enerji ve su ile ilgili yapılacak yatırımların ve insani yardımların ulaştırılması için yapıcı düzenlemelerin bu anlaşmada yer alması memnuniyet vericidir. 

Anlaşmanın bundan sonra iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerine olumlu katkı sağlayacağını ümit ediyorum. Özellikle ekonomik çerçevede, enerji arz güvenliği ve enerji kaynak çeşitliliği adına bölgedeki dengeler açısından önemli fırsatlar oluşacaktır. Ayrıca, başta enerji, inşaat, altyapı ve turizm olmak üzere farklı sektörlerde ekonomik iş birlikleri de gündeme gelecektir."

DEİK bünyesinde bulunan 133 iş konseyinden birinin de Türkiye-İsrail İş Konseyi olduğunu ve konseyin 1993 yılında kurulduğunu anımsatan Vardan, konseyin bugüne kadar iki ülke arasındaki potansiyel yatırım ve ticaret alanlarını tespit ederek, iş adamlarına yol gösterme misyonunu yerine getirmeye çalıştığını aktardı.

Vardan, "Bu kapsamda, anlaşma sonrası oluşacak sıcak iklimde önümüzdeki dönemde de taraflar arasında ekonomik iş birliğinin artırılması konusunda iş konseyimiz çalışmalarına devam edecektir." ifadesini kullandı.