Demirel:GAP çölü yeşil refah denizine çevirir

Demirel:GAP çölü yeşil refah denizine çevirir

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel GAP'ta sulamanın tamamlanmasıyla çölün yerini yeşil bir denizin alacağını ve bunun sonucunda, "Bu bir başka dünyadan nemalanacak, sağlığı düzgün, üstü başı düzgün, evi yeri düzgün, refaha kavuşmuş insan elde edeceğiz" değerlendirmesini yaptı. Demirel'in gördüğü eksik GAP yatırımının başlangıç ve gelişme dönemlerinde iktidarda bulunan Demirel, son on yılda ciddi adımlar atılmadığını belirterek yapılması gerekenleri şöyle değerlendirdi: "Evvela proje tamamlanmalı. Bugünkü kapsamıyla tamamlanmalı. Bugünkü kapsamı Atatürk Barajının arkasında 30 milyar metremikap su var. Bu suyun hiç olmazsa 10 milyarını Türkiye tarımda kullanır hale gelmeli. Ve bunu tarımda kullanabilmenin yolu Urfa tünelinden çıkan 328 metre mikap suyu, -ki aşağı yukarı Sakarya nehrinin Adapazarı'ndaki gücü kadar- Harran ovasına, Viranşehir ovasına, Kızıltepe ovasına, Mardin ovasına götürmek lazım. Harran kısmı şimdi aşağı yukarı şekillendi. 2 milyon dönüm kadar şekillendi.Ama Viranşehir kısmı duruyor. Şimdi ilk yapılacak iş Urfa-Mardin kanalını tamamlamak. Bunun temelini biz on yıl önce attık. Ancak, 60 kilometrelik kısmı tamamlandı. 150 kilometrelik kanal gerekiyor. Atatürk Barajının ardında 30 milyar metreküp su duruyor. Ceylanpınar'da, Kızıltepe'de insanlar yer altından 300 metreden su çekip tarım yapmaya çalışıyor. Ve elektrik parasını ödeyemiyor. Buna günah kardeşim. Suyu gütürmek lazım. Ve nasıl kullanılacağını öğretmek lazım. Damlama sulama sistemi, yağmurlama sistemi, öğretilmeli. Salma sulama, tarlayı suya boğma sistemi asgariye indirilmelidir. Onu asgariye indirmezsek tuzlanma ile ovaları kaybederiz.Tuzlanma dünyanın her yerinde söz konusu. Tuzlanacak diye araziyi sulamaktan vazgeçilmiyor ki. GAP'ta bugün aşağı yukarı 3 milyon dönüm arazi sulanıyor. Tuzlanan kısım 50 bin dönüm civanrında. Bu da az değil ama,mutlaka tuzlanmadan korumak lazım. Orada çok önemli hadise bu kanalları yaparken halka beraber su birlikleri kurulmalı. Subirlikleri sadece şekilden ibaret olmamalı.Onların yanına müşavirler verilmeli. Tarım müşaviri, veteriner müşaviri,çiftçiye destek verecek müşavirler lazım. Bu sistemi yaptığımız zaman, meydana gelecek üretimi işleyecek sanayiyi ve meydana gelecek üretimi pazara taşıyacak organizasyonu tamamlamak lazım. Bu Urfa Ovası için...Diyarbakır ovasına üç tane baraj yapılmıştır. Biri Dicle, biri Kralkızı, biri de Batman barajıdır. Ovaya yetecek kadar su var. Ve 4 milyon kadar arazi var. Bu Urfa kısmından daha iyi. Bu suyu kullanmak lazım. Bu suyu kullanamıyosuruz. Sonra, bir milyon dekarlık Suruç kısmı var. Fırat'la Urfa arasında. Bunun da tünelleri filan hazırdır. Atatürk Barajından su alınarak gelinecek.Bunu tamamlamak lazım. Biz on yıllık bir program bıraktık. Bu olduğu yerde yatıyor. Bugünkü konuşmaları bu projelerin tamalmlanmasına dönük görmüyorum." Proje tamamlanırsa ne sonuç verir Demirel projenin tamamlanmasıyla elde edilecek sonucu da çoşkuyla şöyle anlattı: "Bu ovalardan bizim elde edeceğimiz yeşil bir deniz. Yeşil bir deniz...Neyin yerine? Çölleşmiş toprağın yerine. Bu yeşil deniz başka bir dünyadır. Bu başka dünyadan nemalanacak, sağlığı düzgün, üstü başı düzgün, evi yeri düzgün, refaha kavuşmuş insan elde edeceğiz. Bolluk elde edeceğiz, bereket elde edeceğiz, Halil İbrahim barakati elde edeceğiz. Hayale kapılmıyoruz. Toprak bu kadar güzel, iklim bu kadar güzel...Eksiği iki tanedir. Birisi su, birisi bilgi. Bakın biz burada Urfa, Diyarbakır, Gaziantep, Malatya ve Elazığ üniversitelerini kurduk. Beş üniversite kurduk, bunların hepsinde Ziraat Fakülteleri var. Dünya kadar masraf edildi. Ben, Urfa tünelinin 1977'de temelini attığımda, aynı zamanda Urfa'da Ziraat Fakültesinin temeli attım. Bilimi işin içine sokacağız. Su barajın arkasında duruyor.Bu Türkiye Cumhuriyetinin başarısı. Şimdi suyu aramaya gidilmeyecek. Hem Diyarbakır ovaları için, hem de Urfa ovaları için suyu aramayacağız. Kanalları yapıp akıtacağız. Üçüncü bir olay daha var. Şimdi biz buradan sistemden 30 milyara yakın elektrik çıkarıyoruz. Daha bir 20 milyar çıkartabiliriz. Bu 20 milyarı da Fırat'ın, Dicle'nin kolları üzerindeki baraj imkanlarından elde edebiliriz. Burada 50 milyar elektrik çıkarırsak, ülkenin gayri safi millihasılasına yalnız elektrikten 4 milyar dolar veririz." Sanayi bölgelerinin imkanları Demirel, bölgede kurulan sanayi bölgelerinin yarattığı imkandan söz ederken de şu bilgileri verdi: "Birşey daha söyleyeyim.Urfa'da çok güzel bir sanayi bölgesi kuruldu. Diyarbakır'da da, Mardin'de de kuruldu. Buralara teşvik vereceksiniz. Güvenlik olunca bölgeye sanayi gidiyor. Gitti, ama küçük sanayi gitti. Ve burada üretimi katlayacaksınız. Hilvan'da uluslararası kapasiteli bir hava alanı yaptık. Buhava meydanını, sebzeyi, meyveyi, sütü,eti, ve daha birçok tarımsal ürünü her gün sabahleyin Kuveyt'e, Abu Dabi'ye, Birleşik Arap Emirliklerine, Moskova'ya, Berlin'e, Londra'ya taşımak için yaptık. Bunu harekete geçireceksiniz. Otoyol Urfa'ya kadar gelmiştir. Bunu Diyarbakır'a, Habur'a kadar götüreceksiniz.Eli kolu sıvayacaksınız. 2000 yılından bu yana burada birşey yapmadınız. 90'lı yıllar kadar yatırım ve iş yapacaksınız. Çok zaman alacak altyapının önemli bir kısmı tamamlanmıştır.Ben, üzülüyorum. Fırat, Dicle nehirlerindeki 15 milyar metreküp suya üzülüyorum. Duruyor. Sadece bir kısmı içme suyu için filan kullanılıyor o kadar." Bölünmüş arazide köylüden kiralamayla yapılan tarım Bölgede bir özel sektör firmasının bölünmüş arazileri köylüden beş yıllığına kiralayarak yaptığı büyük ölçekli üretim modelini nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda Demirel, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bu güzel projedir. Bu tür projeleri geliştirmek gerekir. Devlet yapacaklarını yaparsa zaten bu çeşit projeler çoğalacaktır. Çoğaltmak lazım. Bunlar gerçekten ekonomik fayda sağlayan projelerdir. Ama benim söylediğim hem ekonomik, hem de sosyaldir. Odağında insan olan projedir. İnsanı zenginleştirecek projedir."