“Deniz benim huzurum, tutkum..."
“Hayata dair ne varsa aşkla yapıyorum, o zaman elimden gelenin en iyisi ortaya çıkıyor” diyen Melike Esra Karayel ile yelkenliden yazdıklarına, verdiği derslerden hayata bakışına uzanan geniş kapsamlı bir söyleşi yaptık...
EMRE ALKİN
Bu hafta olağanüstü meziyetleri olan, olağandışı bir hanımefendiyi ağırlıyorum. Melike Esra Karayel. Biz onu sosyal medyadaki yelkenciliği ve deniz tutkusu ile tanıyoruz. Birçok kişi de gazetedeki “Derdini Söylemeyen Derman Bulamaz” köşesinden. Sosyal antropoloji bölümünü bitirdikten sonra yine para- banka bölümünde yüksek lisans yapmış. Piri Reis Üniversitesi’nde “Intercultural Business Communication” ve Gedik Üniversitesi’nde “Behavioral Sciences” dersleri veriyor. Amerikalı metafizik öğretmeni olan Vernon Frost’un “Bilinçaltı ve Farkındalık Eğitimi”ne katılmış. Çalışmaları öfk e kontrolü, sevgiyi öğrenme ve insan ilişkileri üzerinde yoğunlaşmış. Ancak, denizde olmanın insan ruhuna kattığı güzellikleri göstermek bir diğer yaşam amacı olmuş. Profesyonel yelkenci aynı zamanda. Yelkenlide motivasyon, ekip çalışması, ânı yaşama ve liderlik konularında da eğitimler veriyor. On parmağında marifet. Paylaşmasak olmazdı...
- Okuyucuların tanıması için tam olarak bugüne kadar ne yaptığınızı kısaca anlatır mısınız ?
Yelkeni, üniversitede hocalığı, gazetede yazarlığı kısacası hayata dair ne varsa aşkla yapıyorum. O zaman elimden gelenin en iyisi ortaya çıkıyor. Böyle olunca da denizin, insanların ve kelimelerin kalbine dokunuyorsunuz. Bazı mekânlar vardır; güzeldir, konforludur. Ama ruh yoktur. Bazı mekânlar ise insanı çeker. Mekâna çeken, sahibinin oraya kattığı ruhtur. Yazar da aşkını ruhunu katarsa okuyucu geliyor. Bunun dışında sosyal medyada paylaşımlarım da ilgi çekiyor.
- Yaptığınız işi seçmenizde yaşadıklarınız mı etkili oldu, yoksa çocukluktan gelen bir motivasyon mu?
Büyüklerimizin saçlarımızı örerek okula uğurladığı yaşlarda, denizle ilgili hayaller kurardım. Haritadan gözlerimi kapar, bir yer seçer ve bir gün oraya tekneyle gideceğim derdim. Ve başlardım, hayaller kurup yazıya dökmeye. Deniz müthiş enerji veriyor... Huzurum, tutkum. Öğrencilerim, hayatın neşesi. Yazılarımın gelen e-maillerle kalplere dokunduğunu hissettiğimde onlar da yaşam enerjim oluyor.
“DÖNÜP DOLAŞIP AŞKA GELİYORUM"
- Anne ve babanızın, ailenizin hayattaki seçimlerinize etkisi oldu mu? Nasıl bir ailede büyüdünüz?
Ailem, eğitime ve çalışkan olmaya çok önem verirdi. Seçimlerime kimse karışmadı. Zaten boğa burcuyum, ondan mıdır, bilmiyorum; hep kafama koyduğumu yapmışımdır. Her şerde bir hayır arayanlardanım her zaman. Anne ve baba ayrılığını küçük yaşta deneyimledim. Çok şükür. Çünkü bu sayede güçlü olmayı, şükretmeyi, beklentisiz sevmeyi ve hayallerin peşinden koşmayı öğrendim.
- Başka hangi mesleği tercih ederdiniz?
Yelkenlide eğitimler vermek ve akademisyenlik dışında başka bir iş istemezdim. Yolculuğum zaman zaman zorluklarla dolu olsa da bunlar çok şükür bana hedefimi ne kadar çok istediğimi gösterdi. “Bankanın ya da holdingin başına geç, maaşını kendin belirle” bile deseler bile umurumda olmaz.
- Bu işte eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde...
Yelkenlide liderlik, motivasyon, satış gibi eğitimler verebilmek için öncelikle iyi bir eğitim gerekiyor. Sosyal bilimler ağırlıklı olmalı. Bununla birlikte iyi bir yelken eğitimi almalısınız. Yarışlara katılıp o atmosferi yaşamak şart. Dört senedir yaz-kış denizde ve yarışlardayım. İletişim ve kurduğunuz bağlantılar çok önemli. Yazarlık için konu ister ekonomi olsun, ister farklı bir başlık, ânı yaşamanız önemli. Ancak bu şekilde yaratıcılık artıyor. En çok da bu işi aşkla yapmanız ve sevmeniz. Dönüp dolaşıp aşka geliyorum.
- Bu işte ekmek var mı? Varsa nereden başlamalı?
Elimizden gelenin en iyisini yaptığımızda yapılan ne olursa olsun ekmek var. Hayatı severek, hedefe de âşık olarak başlamalı. E, tabi onu beslemek gerek. Aşk beslenmeyince yok olur. Sizi terk eder. Bunun için de eğitimlere devam etmeli, yabancı yayınlar okunmalı, metotlar araştırılmalı, bu alanda deneyimli kişilerle bağlantı kurmalı.
“UFACIK BİR GÜLÜMSEME AYAĞA KALDIRIR”
- Hiç unutamadığınız bir anı var mı?
Denizde bütün bu duyguları yaşıyoruz. O kadar çok olayla karşılaştım ki şaşırmıyorum ve kızmıyorum. Türkiye’nin en büyük yarışlarından biri olan Deniz Kuvvetleri Kupası’nda bir tekne batarken beş tekne direk kırdı. Biz ilk defa katıldığımız yarışta üst sınıfımızda olanları da geçtik. Sınıfımızda birinci olduk. O yarışta son yılların en sert havasıyla Kalamış’tan Sığacık’a doğru yola çıktık. Yolu yarılamadan dalga boyu dört metreyi bulunca, ben dahil, ekibin çoğunluğu mide bulantısından perişan oldu. “Allahım mide bulantımı geçir” diye dua ederken yarı baygındım. Tam dalarken yan kamarada aynı durumda olan arkadaşımın çığlığına uyandım. “O sırada diğer arkadaşımın yanıma gelip yanlışlıkla kafasına oturmuşum” deyince aşağıda pert olan herkes gülmeye başladı. Bir yandan doğa şartları bir yandan vücudumuzun dalgalara yenilmişliği. Ama ufacık bir gülümseme hepimizi ayağa kaldırdı. Deniz, zor anların gelip geçiciliğini bir kez daha öğretti.
- Yaptığınız işte örnek aldığınız kim ya da kimlerdir ?
Yelkenle tanıştıran ve denize kazandıran Şahin Akın hocamın yeri ayrıdır. Aynı gün defalarca eğitime çıksa da hep aynı enerji ve denize insan kazandırma isteği müthiş. Diğeri de Cenk Şahin hocam. Kaptanlık eğitimini ondan almıştım. Öğrencilere yaklaşımı, konuları öğretme tarzı ile örnek aldığım diğer kişidir.
- Çocuklarınız sizin yaptığınız işi yapsın ister miydiniz ?
Çok isterdim. Ama çocuğum yok. Hedefl erimden biri de Çocuk Esirgeme Kurumu’ndaki çocuklarımıza yaptığım işleri göstermek. Onlar da benim çocuklarım.
- Kesinlikle. Hepimizin çocukları onlar. Çok teşekkür ederim... Benim için büyük keyif oldu. Teşekkürler .
“HEP BİR HEDEFİM OLMALI...”
- Bu işi yapmaya ne zaman karar verdiniz? Bugün istediğiniz yere geldiğinizi düşünüyor musunuz?
Denizde olmak zaten soyadımdan belli, doğduğumda karar verilmiş. Yazarlığın temelleri ise okul yıllarında atıldı. Ortaokulda bir hocam yazdığım kompozisyon sonrası “Kalemin çok kuvvetli” demişti. O motivasyonla kitap yazıp denizde yaşamayı hayal etmeye başladım. Üniversitede okulda kalmayı çok istemiştim. Bugüne geldiğimde hayalimdeki işlerin hepsini aynı anda yapıyorum. Değerli bir hocam “En iyi öğretmenler pek çok karanlık geceden geçmiştir” der. Hiçbir zaman istediğim yerde olamam. Çünkü yaşam biter. Hep bir hedefi m olmalı.
- Sosyal medya yaptığınız işte ne kadar etkili?
Çok etkili. Görsellik ile yazıları birleştirdiğinizde pek çok insana ulaşıyorum. Bir duruş sergilemeniz ve ne olursa olsun bozmamanız gerekiyor. Zaten paylaşımlar beni yansıtıyor. Mesajları ise hep olumlu veririm. Sosyal medyanın kalbine sevgi aşılamayı ilke edindim diyebilirim.