DİR’de aynilik denetimi isteniyor
İş dünyası DİR sisteminde yapılması planlanan değişiklikleri değerlendirdi. DİR kapsamında ithal edilen ürünlerin kullanılıp kullanılmadığını denetlemek için mekanizma kurulması gerektiği vurgulandı
SERCAN AKINCI - ZEYNEP PARÇAM
Geçtiğimiz gün DÜNYA’nın duyurduğu Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) bir takım yeniliklerin yapılacağı haberinin ardından yerli hammadde üreticileri planlanan düzenlemeye şimdiden destek veriyor. İhracatçılar ise mevcut sistemin iyi olduğunu sadece devletin denetim mekanizmasını güçlendirmesi gerektiğini söylüyor.
DİR’de aynilik testinin çok önemli olduğunu belirten SOCAR Türkiye CEO’su Kenan Yavuz, ihraç edilen üründe gerçekten DİR kapsamında ithal edilen ürünlerin kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesinin çok önemli bir mesele olduğunun altını çizdi. Gümrüklerde bu konuyu denetleyecek bir sistemin kurulması gerektiğine dikkat çeken Yavuz, “Bir de 1’inci kalite bir ürün getiriliyorsa denetim yapılarak ihracat edilen ürünün içinde aynı kalite hammadde kullanılmış mı diye bakılmalı. Getirilen kaliteli hammadde iç piyasada satılabiliyor. Bir de getirilen 1 kilogramlık hammadde varsa bunun 100 gramını kullanılıp, gerisinin iç piyasaya satılmasının da önüne geçilmeli. Fire oranlarında da ciddi sıkıntılar yaşanabiliyor. Bu yeni düzenleme hızlı şekilde yapılmalı. Yerli üretici ithal baskısından kurtulmalı” dedi.
‘Sistem zorlaştırılmamalı’
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran ise DİR’de kolaylaştırıcı bir yöntem uygulanması taraftarı. İhracat yapanların önünün açılması gerektiğini söyleyen Dalgakıran, şunları söyledi: “DİR zorlaştırıcı hale getirilmemeli. Devlet kendi mekanizmasını kurarak sistemi kötüye kullanan o 3- 5 kişiyi yakalamalı. Biz mevcut sistemden memnunuz. Bize göre eksiklik ya da sorun yoktu. Devlet denetim mekanizmasını iyi kurmalı. Denetim yapacak uzman kişiler yetiştirmeli devlet. Bunların da standartlarını belirlemeli. Zaten ihracatta sıkıntı varken bir de DİR’i zorlaştırmak yanlış.”
‘Devlet sesimizi duydu’
ESTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Esat Koç, ihracatçıya dünya ile rekabet imkanını sağlayan bir DİR’in gerekliliğini kabul ettiklerini vurgulayarak şunları söyledi:
“Sıkıntımız rejim imkanlarının iç piyasa argümanı olarak kullanılması ile rejimin imtiyaza dönüşmesine olan kaygı ve itirazlarımızı seslendirdik. Ancak yine basından okuduğumuz kadarı ile gümrük yetkililerinin yaptığı incelemede ortaya çıkan yüzde 70 gibi yüksek orandaki bir uyumsuzluğu da beklemiyorduk.” Yaklaşık 2011 yılından bu yana DİR’in ruhuna aykırı işlemleri seslendirdiklerini dile getiren Koç şöyle devam etti:
“Gerek Gümrük Bakanlığı’nın gerekse devletimizin sesimizi duyduğunu hissetmekteyiz. Yurtiçi üretimden aldığımız mamullerle çalışan ve bu mamullerle yurtiçi rekabet ortamında yaşama savaşı veren işletmeler olarak DİR’i imtiyaz olarak kullananlarca ezildik ve ticaret dışına itildik. Her şeyden önce Karadeniz Ereğli’deki ticari katliamın sebeplerinden birisinin de rejimin mevcut uygulamasının oluşturduğu açıklar olduğunu gördük. DİR rehabilite edilirken Sanayi Bakanlığı’nın fire ve istihdam, Maliye Bakanlığı’nın da vergi yönünden ilgili denetim adımlarını rejime monte etmesini diliyoruz. Ayrıca yine iştigal konumuz olan yassı çelik sektörüyle ilgili olarak yapılan ithalat ve ihracatta eşleştirilme kontrolü yapılmasını da bekliyoruz. Bunların yapılması iç piyasada ihracatla rekabet halinde olan gerek istihdam, gerekse katma değer oluşturarak vergi üreten işletmelerimizi haksız rekabete karşı korurken, cari açığımızı da daha aşağılara çekme yönündeki yolculuklarını destekleyecektir.”
İhracatçının stok maliyetini artırabilir
DİR'de birtakım sıkıntılar olduğunu ifade eden İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, buna karşın yıllardır DİR’i kullanarak Türkiye’ye ciddi şekilde ihracat katkısı sağlayan firmalar olduğunu hatırlattı. Mevcut sistemde ihracatı yapıp, ihracat yaptıkları kadar hammadde ithal etmek istediklerini belirttiklerini söyleyen Akyüz, “İhracatımızı yaptıktan sonra ihracat yaptığımız kadar örneğin 100 tonluk hammadde ithal etmek istediğimiz belirtiyorduk. İhracatçı önünü gördükten sonra DİR kapsamındaki ithalatını yapabiliyordu. Düzenli ihracat yapmayan bu yüzden DİR sistemini güvenli şekilde kullanmak isteyen birçok firma var. Şimdi firmalara stok maliyeti yüklenebilir. Yeni düşünülen sistemde ayniyat istenirse bunun belirlenmesi her ihracatta ciddi maliyet oluşturacak. DİR kapsamında hammaddeyi önceden alması istenirse firmalara ciddi stok maliyeti oluşacak. Hammaddeyi vadeli alıp stoğunda tutmak isteyen firmalar için de ciddi bir KKDF yükü yüklenecek” dedi.