Dışarıdan ortaklık için artık 'aileler' geliyor

Kıta Avrupası'nda büyüme sinyalleri bir türlü gelmiyor. Krizin ardından Avrupa'da büyümeden umudunu kesen şirketler yatırım tercihlerini gelişmekte olan ülkeler lehine kullanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ece CEYHUN

İSTANBUL - N+1 Daruma Yönetici ortaklarından Özkan Yavaşal, kıta Avrupa'sında büyüyemeyen aile şirketlerinin rotayı Türkiye'ye çevirdiğini söyledi. Yavaşal, çok uluslu şirketlerden ziyade sektöründe uzmanlaşmış stratejik ortaklıklar arayan şirketlerin satın alma fırsatları için Türkiye'de arayışta olduğunu vurgulayarak "Yurtdışından daha önce satın alma ve ortaklık yapmak için ya çok büyük, çok uluslu olarak nitelendirebileceğimiz şirketler ya da private equity'ler geliyordu. Artık daha tabana yaygın, daha orta ölçekli aile şirketleri geliyor" dedi. Yavaşal, hatta son dönemde Türkiye pazarı ile ilk defa tanışan private equity sayısında artış olduğunu da ifade etti. Yavaşal ayrıca Türk gıda sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin çok kısa bir süre içerisinde yurtdışında çok köklü bir şirketi almaya hazırlandığının ipucunu da verdi.

Kurumsal finansman şirketi olarak 1998 yılında kurulan Daruma 2005'ten itibaren piyasaların da bu yönde ilerlemesi ile satın alma ve ortaklık işlemlerine aracılık etmeye başladı. Geçen yıl İspanya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya'da hizmet veren yatırım bankası N+1 International ile ortaklık yapmıştı. Not artırımı ve piyasalardaki son gelişmelerin ardından satın alma ve birleşme tarafındaki gelişmeleri değerlendiren Özkan Yavaşal, 2012'nin hareketli geçtiğini bu yıl ise hem yatırım hem de satın alma ve ortaklık tarafında hareketliliğin hızlanacağını anlattı.

İşlem hacimleri geçen yılı aşar

Yavaşal, geçen sene 700 milyon euroluk satın alma ve birleşme işlemine, 500 milyon euroluk da borç finansmanına imza attıkları bilgisini de paylaştı. Bu yıl ağırlıklı olarak satın alma ve birleşme tarafında daha çok hareket olduğunu belirten Yavaşal, fakat faizlerin dolayısıyla kredi maliyetlerinin düşmesi ile borç finansmanında hareketliliğin olduğunu kaydetti. 2013 sonunda satın alma ve birleşme tarafında 10 işlemden az olmayacak şekilde 1 milyar euroluk hacim yaratacakları öngörüsünde bulunan Yavaşal, "Bir o kadar da kurumsal finansmanda iş yaparız" yorumunu yaptı.  

Bu yıl en son 6 dijitli bir işlem olan Fransız Danone ile Sırma Su'nun ortaklık işleminde aracılık yaptıklarını ifade eden Yavaşal, "Ağırlıklı olarak satın alma ve birleşme tarafında 20-100 milyon euroluk, borç finansmanı tarafında da 10-50 milyon euroluk işlemlerde artış var" dedi. N+1 Daruma ağırlıklı olarak satın alma ve birleşmelerde 20-200 milyon euroluk, kurumal finansmanda ise 10-200 milyon euro arasındaki yatırımlarla ilgileniyor.

Gelen yatırımcının profili değişti

Yavaşal, satın alma ve birleşme işlemlerinde son dönemde stratejik yatırımcılarda artış olduğundan bahsederken yurtdışından gelen yatırımcının profilinde değişim olduğunu da vurguladı. Yavaşal, "Bugüne kadar piyasada duyulan satın alma ve birleşme işlemlerinde ya çok uluslu devler ya da bu coğrafyada faaliyet gösteren private equity fonlar vardı.  Ama daha çok çok uluslu bir şirket gelir bir Türk şirketin tamamını satın alır ve işlemi bitirirdi. Şimdi çok orta – küçük ölçekli hatta aile şirketleri olarak nitelendirebileceğimiz Avrupalı şirketler gelmeye başladı. Sırma ve Danone örneğinde olduğu gibi stratejik oyuncular geliyor. 200 milyon euro cirosu olan şirketler burada ortaklık yapmak istiyorlar ve yapıyorlar" dedi ve ekledi: "Bunun nedenlerinden biri de özellikle Avrupa'daki kriz ve durgunluk Avrupa merkezli ülkeleri çok ciddi etkiliyor. Kendi ülkelerinde kıta Avrupa'sındaki daralmanın daha ne kadar süreceğini kimse tahmin edemiyor. Dolayısıyla kıta Avrupa'sındaki daralmayı aşmanın yollarından biride Türkiye gibi potansiyeli olan gelişmekte olan ülkelere gitmek. Bugün Avrupa'da ekonomisi en iyi ülke Almanya'da bile bir şirket daralmadan kurtulmak için ortaklık yapıyor."

Yavaşal, private equity tarafında ise hep bilinen fonların yanı sıra daha önce Türkiye'ye hiç yatırım yapmamış milyar dolarları yöneten oyuncuların artmasını bekliyor. Yavaşal, son not artırımından sonra bu fonların ilgisinin katlanarak artmasını da bekliyor.  

Sağlık sektöründe hareketlilik çok

Yabancı sermaye girişlerinde tüketim grubundaki sektörlerin başı çekeceğini belirten Yavaşal, "Nihai tüketiciye ulaşan her sektör yatırımcının radarında. Gıda, içecek, perakende bire bir tüketici ile ilintili sektörler. Enerji ve finans sektörleri de cazibesini koruyor" bilgisini verdi.
Yavaşal, son dönemde sağlık sektörünün hareketli olduğunu ve burada ilaçtan hastaneye hatta bu sektörde çok niş alanlar yaratan, pazar lideri olan şirketlerde satın alma ve ortaklık görüşmelerinin hızlandığını kaydederek "Sektöründe çok niş alan yaratan, hatta pazarı oluşturan firmalar var" ifadelerini kullandı. Yavaşal , Memorial ve Medical Park'ın ardından Medicana ile de aynı çizgide ilerlediklerini de anlattı.

Yatırım fonu kurmak için çalışıyor

N+1 ve Daruma,  biri enerji diğeri gayrimenkul ağırlıklı olmak üzere iki mezzanine fon kurmak için çalışıyor. Ortaklık anlaşması çerçevesinde toplam 250-400 milyon euro tutarında Enerji Fonu, 200-300 milyon euro tutarında Mezzanine Yatırım Fonu ve 200-300 milyon euro tutarında bir Ticari Gayrimenkul Yatırım Fonu kurulmasıda plana alınmıştı. Özkan Yavaşal, fon kurmaya başladıkları bilgisini de paylaşırken ilk olarak mezzanine fonuyla başlayacaklarını bildirdi. Yavaşal, "N41'in üç ayrı yapı altında enerji, gayrimenkul ve private equity fonu var. Benzer bir şeyi Türkiye'de yapacağız. Mezzanine ile başlayacağız. Mezzanine kaynak sağlayan fonlar sınırlı ama bu tip kaynağa talep çok. Firmalara çok uygun bir model. Çünkü mezzanine finansmanda şirketinizi satmıyor, yönetime kimseyi almıyorsunuz. Sermayeniz dar gelmiş, ortak almışcasına bir kaynak yaratıyorsunuz. Bu alana Türkiye'de de çok talep olduğuna inanıyoruz. Zaten Türkiye'deki 8 mezzanine işleminin 5-6'sı da Daruma tarafından gerçekleştirildi. Fonun büyüklüğü 250 milyon euro olacak. Avrupalı ve körfez bölgesinden kurumsal yatırımcılardan oluşacak. Bu yıl sonuna kadar hayata geçirmiş oluruz. Ölçek ve sektör bağımsız olacak. Fakat yatırım miktarlarının 15-20 milyonun altında olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Private equity fonda ise bir ortakla yapmayı değerlendiriyoruz. Başka bir fon yönetim şirketi ile beraber olabilir. Private euity'de çok oyuncu var. Dolayısıyla çok sayıda oyuncunun olduğu ortamda yeni oyuncu olmak mı? Yoksa anışmanlık hizmeti veren bir şirketle rakip olmak mı? diye gelecek stratejimizi şekillendirmeye çalışıyoruz" dedi.