Dünyayı değiştirmenin 3.5 milyar yolu var

G(irls)20’nin hedefi, 2025 yılına kadar 100 milyondan fazla kadını iş hayatına kazandırarak; önemli ölçüde global büyüme ile yoksulluk ve eşitsizliğin azaltılmasını sağlamak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

didem-eryar-unlu-012.png

600 milyon kadın veya genç kızın internet erişiminin sağlanması, küresel GSYİH’nın 13-18 milyar dolar yükselmesine yol açacak. Yöneticilerinin çoğunluğunu kadınların oluşturduğu şirketlerde karlılık oranı yüzde 34 daha fazla. Okula giden kızların oranı yüzde 10 artırıldığında, bu ülkenin GSYIH’sının ortalama yüzde 3 yükselmesine neden olacak. 

Bu rakamlar Dünya Bankası’na ait rakamlar. 

Bugün dünya genelinde 3.5 milyar kadın yaşıyor. 

G(irls)20, “Dünyayı değiştirmenin 3.5 milyar yolu var” diyor. 

Kadın işgücü artışının global ekonomik hedeflere ulaşmadaki stratejik önemini geliştirme amacı ile 2009 yılında Farah Mohamed tarafından kurulan G(irls)20, G20 mimarisine sahip. Zirve, her G20 ülkesinden bir kadın delegenin yanı sıra, Avrupa ve Afrika sendikalarından, Afganistan, Pakistan ve MENA bölgesinden de birer temsilciyi bir araya getiriyor. Hedef; 2025 yılına kadar 100 milyondan fazla kadını iş hayatına kazandırarak; önemli ölçüde global büyüme sağlanmasını, yoksulluk ve eşitsizliğin azaltılmasını sağlamak. 

İlk kez 2009 yılında Clinton Küresel Girişimi açıldığında düzenlenen G(irls)20 Zirvesi, daha sonra, Toronto, Paris, Mexico City, Moskova ve Sidney’de olmak üzere beş kez gerçekleştirildi. Zirve, kadınların işgücüne katılımının ekonomik büyüme için bir anahtar olduğunu savunan ilk küresel sosyal girişim oldu. 

15-23 yaş arasındaki genç kadınların dahil olduğu G(irls)20 programı kapsamında yetenek geliştirme odaklı workshoplar gerçekleştiriliyor, genç kadınların akademik ve profesyonel başarı elde edebilmeleri için gerekli altyapı inşa ediliyor, genç kızların becerileri üzerine stratejik yatırımlar yapılıyor, 

G(irls)20 Zirvesi'nin Kurucu ve CEO'su Farah Mohamed bu sene 5-6 Ekim'de G20 Türkiye Başkanlığı'nda gerçekleşecek olan G(irls)20 Zirvesi öncesinde İstanbul’daydı ve kendisi ile sohbet etme fırsatım oldu. Farah Mohamed ile kadınların ekonomik özgürlüğünün önündeki engellerden; G20 liderlerini ne şekilde etkilemeye çalıştıklarından; kadının ekonomik gücünü artırmak için erkeklerin neler yapabileceğinden bahsettik. 

“Ben Afrika’da doğdum. Hindistan kökenliyim. Kanada’da büyüdüm. Adım Farah ve Müslüman’ım. Dolayısıyla kültürel zorlukların sandığınızdan çok daha fazla ülkede olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta hangi ülkede olursanız olun, gerçek olan şu: Eğer insan kaynaklarınızın tamamından faydalanamazsanız, büyüyemez, sürdürülebilir olamaz, rekabet edemezsiniz” diyen Farah Mohamed’in yorumlarına kulak verelim: 

Okuyan kadının daha değerli olduğunu anlatmak gerekiyor 

“Kadınların ekonomik özgürlüklerini ilgilendiren üç temel konu olduğunu düşünüyorum. Öncelikle söylemde bir değişiklik gerekiyor. Bugün hükümetler ve iş dünyası kadın işgücünü desteklemenin, bir zorunluluk olduğunu kavramış durumdalar. Ayakta kalmak, yaratmak, rekabet edebilmek için kadınlara ihtiyaçları olduğunu gördüler. Bu çok önemli bir değişim, ama hala bazı ülkelerde bu değişim yaşanmış değil. Dolayısıyla, kız çocuk babalarına eğitimli kızların çok daha değerli olduğunu anlatmak gerekiyor. Kızların okula gitmesinin ekonomi açısından daha yararlı olduğunu anlatmak gerekiyor. 

İkinci konu, kadınların bir araya gelmeye başlaması. Kadınlar, dünyanın diğer bölgelerindeki kadınları görmeye, tanımaya başladılar. Biz, onlardan kendilerini değiştirmelerini istemiyoruz; ama kendilerine güvenmelerini istiyoruz. Dolayısıyla iletişim, teknik veya finans gibi farklı konularda beceri kazanmaları için genç kızlara yatırım yapmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Üçüncü nokta ise şu: Söylem değişip, yetenekler kazanıldıktan sonra, sıra G20 liderlerinin harekete geçmesine geliyor. G20 liderlerinin gündeminde, genç kızların iş gücüne dahil edilmesi var artık. En azından ‘ekonomik büyümede kadının çok önemli bir rolü olduğunun farkındayız’ diyorlar. Peki bunu sağlamak için ne yapıyorlar? İş güvenliği, erkeklerle eşit şartlarda çalışma hakkı, kadınların internete erişimi gibi konularda, kadınların hayatını kolaylaştırmaları gerekiyor. 

Bugün çok sayıda kurum kadın istihdamı konusunda veri topluyor. Biz G20 liderleri ile bir araya geliyoruz, onlara kendimizi anlatıyoruz. Obama, Abe ya da Angela Merkel bu konuyu daha fazla gündeme getiriyor; ama yeterli değil. Masaya daha fazla liderin toplanması gerekiyor. Sorun kadınların çalışmasını desteklemek değil. Kadınlar zaten çalışmak istiyorlar. Önemli olan kadınların işe gitmesini, iş kurmasını sağlayacak ortamı yaratmak; fırsatları sunmak; kadınların erkeklerle eşit ücrete sahip olacakları, yükselme fırsatı tanıyan işlerde çalışmalarını sağlamak, finansmana ulaşmalarını, kendilerine güvenmelerini sağlamak.” 

10 yıl içinde 1 milyar kadın daha işgücüne dahil olacak 

“Kadınlar kazançlarının yüzde 90’ını aileleri veya içinde yaşadıkları topluluk için harcıyorlar. Erkeklerde ise bu oran yüzde 30-40 civarında. Bu rakamlar Dünya Bankası’nın istatistikleri. 

Bir diğer istatistik ise şunu söylüyor: Farklı ülkelerde kadınlar işgücüne dahil olduklarında, o ülkenin GSYIH’sı en az yüzde 3 oranında artış gösteriyor. Bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. Önümüzdeki on sene içinde bir milyar kadın işgücüne dahil olacak. Bugün dünya nüfusu 7 milyar. İşgücüne dahil olan bu bir milyar kadının şirketler için yaratacağı tüketici potansiyelini düşünün. Dolayısıyla şirketlerin, bu kadınları iş dünyasına dahil etmek için ne yapmaları gerektiğini düşünmeleri gerekiyor. Vurgulanması gereken bir gerçek daha var. O da şirketlerin büyümek için kadınlara ihtiyaç duydukları. Bugün yöneticileri arasında daha fazla kadın bulunan şirketlerin kar oranları daha yüksek; çünkü kadınlar işe farklı taraftan bakıyorlar; rekabet açısını değiştiriyorlar; kadınların olduğu şirketlerde daha az hata, daha az kaza yaşanıyor.” 

Bir erkeği güçsüzleştirerek bir kadını güçlendiremezsiniz 

“Erkeklerin bu tartışmaya katılmaları gerektiğine inanıyorum. Bir erkeği güçsüzleştirerek, bir kadını güçlendiremezsiniz. Bu çözüm değil. Erkekler de kadınların yanında olmak istiyorlar. “Kızlarına Güç Veren Babalar” (Fathers Empowering Daughters) adında bir kampanya başlattık. Bu kampanyanın temeli aslında benim babamla olan ilişkime dayanıyor. Babalar kızlarına nasıl destek olduklarını, kızlarına nasıl güç verdiklerini anlatıyorlar. Erkekler, kadınların işgücüne katılmasını destekliyorlar; bu konuya destek vermenin ekonomik yarar sağlayacağını anladılar.”

Kültürel engeller sandığınızdan çok daha fazla 

“Kadın istihdamı sorunu kültürden kültüre farklılık gösteriyor. Çocuk gelinler konusu bunun en çarpıcı örneklerinden birisi. Eğer hiçbir şey yapmazsak, önümüzdeki 10 yıl içinde 142 milyon kız çocuk 18 yaşından önce evlendirilecek. Öte yandan Suudi Arabistan gibi ülkelerde kadınların çalışması, hatta araba kullanması bile yasak. Değişim bazı bölgelerde daha uzun sürecek. Bir ülkede işe yarayan bir çözümü, başka bir ülkede uygulamak mümkün olmuyor her zaman. Ülkelerin, B20, C20, Y20 ve G(irls)20 çerçevesinde oluşturulan önerileri dikkate almaları ve kendi kültürlerine uygun olanları belirlemeleri gerekiyor. Ben Afrika’da doğdum. Hindistan kökenliyim. Kanada’da büyüdüm. Adım Farah ve Müslüman’ım. Dolayısıyla kültürel zorlukların sandığınızdan çok daha fazla ülkede olduğunu söyleyebilirim. Sonuçta hangi ülkede olursanız olun, aynı durum söz konusu: Eğer insan kaynaklarınızın tamamından faydalanamazsanız, büyüyemez, sürdürülebilir olamaz, rekabet edemezsiniz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a G(irls) 20 programını sunacak

Farah Mohamed, bu sene, G20 Türkiye Başkanlığı’nda İstanbul’da gerçekleşecek G(irls)20 Zirve'si kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a kadın istihdamını yaratmak için hazırladıkları programı sunacak. Mohamed, “Kadınlar zaten işe gitmek istiyorlar. Önemli olan kadınların çalışabilecekleri imkanların yaratılması ve kadına yatırım yapılması. Kadınların finansmana ulaşımı, teknoloji kullanımı çok önemli konular. Dünyadaki en iyi uygulamalardan yola çıkarak, Türkiye’ye uyacak çözüm önerilerimizi sunacağız” diyor. G(irls)20 Zirvesi, her G20 ülkesinden bir kadın delegenin yanı sıra, Avrupa ve Afrika sendikalarından, Afganistan, Pakistan ve MENA bölgesinden de birer temsilciyi bir araya getiriyor. Delegeler, açık, küresel bir uygulama sürecinde seçiliyorlar. Seçim, adayların; liderlik, kişisel başarı hevesleri, analitik becerileri, hem küresel hem de yerel olarak ekonomik zorluklara yenilikçi çözümler bulabilme becerilerine dayanan cevapları üzerinden gerçekleşiyor. Bu sene, zirve kapsamında, 27 delege için 1000’den fazla başvuru oldu. İstanbul’daki zirveye ayrıca Azerbaycan, Singapur ve İspanya’dan da birer delege katılacak. G(irls) 20’de Türkiye’yi 21 yaşındaki Sebiha Güngör temsil edecek. Güngör, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İş Yönetimi üçüncü sınıf öğrencisi. Bu arada Sabancı Vakfı da G(irls)20’nin ortakları arasında yer alıyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir