Erdoğan hem AB'yi, hem de muhalefeti eleştirdi

Erdoğan hem AB'yi, hem de muhalefeti eleştirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB'ye katılım konusunda en ufak tereddüdü, çekincesi ve soru işareti bulunmadığını, sürecin hız kestiğine yönelik eleştirilere de katılmadığını bildirdi. Erdoğan, "Türkiye bütün engellemelere, motivasyon kırıcı tüm girişimlere rağmen aynı kararlılıkla, aynı heyecanla yoluna devam ediyor" dedi. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi (KİK) Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, Türkiye halkının AB'ye olan güvenin de kayıp olduğunu, bunun Avrupa'da yapılan açıklamalara bağlayan Erdoğan, "Ya inanırsınız, ya inanmazsınız ama biz AB'ye bir şeyler katacağımıza inanıyoruz. Biz AB'ye yük olmaya değil, AB'nden yük almaya geliyoruz" diye konuştu. "Dürüst ve samimi olmak lazım" Şu anda AB üyesi ülkeler içerisinde, coğrafi olarak Avrupa kıtası içerisinde olmayan ülkeler olduğunu belirten Erdoğan, "Bunu ne ile izah edeceksiniz? Kopenhag siyasi kriterleri itibariyle, ekonomik kriterler itibariyle verilen AB müktesebatı içerisindeki başlıkları henüz yerine getirememiş ülkeler var. Bunları nereye koyacaksınız? Onun için dürüst ve samimi olmak lazım" dedi. AB'ye uyum sürecinde gerçekleştirilen reformları aktaran, muhalefetin bu süreçteki tutumunu da değerlendiren Erdoğan, Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nın önümüzdeki hafta tamamlanması yönünde talimat verdiğini, 301. maddede öngörülen değişikliğe ilişkin TBMM Meclis Başkan Vekili Güldan Mumcu'nun da tutumunu eleştirdi. Yapıcı eleştiri isteği Eleştirilmekten kaygıları olmadığını, yapıcı eleştirileri kendilerine yol gösterici olarak aldıklarını ifade eden Erdoğan, "Hükümet olarak 'biz bir adım atacağız' işveren örgütlerimiz, işçi örgütlerimiz, esnafımız, çiftçimiz, bizim bu adımımıza yönelik eleştirilerini söyleyecek. Bu da bizim attığımız adımların daha sağlıklı, daha kaliteli, toplumun her kesiminin yararına sonuçlar doğurmasını sağlıyor. Bundan çekinmeyiz, gocunmayız ama bu yaklaşımın Türkiye'nin her meselesinde cesur bir şekilde, kararlı bir şekilde gösterilmesi en büyük arzumuzdur. Türkiye'yi bu şekilde demokratik bir yapıyla kavuşturacağımıza inanıyorum. Şurası 'beyaz', bu beyaza siyah deme gayreti içine girmeyi anlamakta zorlanıyoruz. Bazı sivil yaklaşımların tavrıdır, bizi üzen. İşte 'bu beyaz, buna siyah' denir mi, 'Efendim ben muhalefetim, onun buna siyah' diyecem. Olmaz böyle bir şey. Böyle dediğin sürece kendinde kaybedersin, ülkede kaybeder. Olaylara biraz daha matematik hesaba göre bakmak gerekir" dedi.