Erkek egemen sektörde cirosunu yüzde 300 artırdı

Belma BAĞRIK - MERSİN

Lojistik sektöründe faaliyet gösteren G&C Uluslararası Taşımacılık’ın Genel Müdürü Gül Erturhan, sektörde 10 yıllık iş ve 3 yıllık üst düzey yöneticilik tecrübesinin ardından, sadece iki kişi ile kurduğu firmasında şuan 20 çalışanı ile dünyanın bir ucundan diğer ucuna uluslararası taşımacılık faaliyeti gerçekleştiriyor. Yaklaşık 12 yıl önce faaliyete başladıklarını söyleyen Gül Erturhan, bugün 5 bin konteynerlik taşıma hacimleri olduğunu ve cirolarını kuruldukları yıla göre yüzde 300 artırdıklarını vurguluyor.

Uluslararası freight forwarder hizmeti veren G&C Uluslararası Taşımacılık, bir iş kadınının başarı hikâyesi olarak karşımıza çıkıyor. İktisat fakültesi mezuniyetinin ardından, gemi acentesinde ilk işine başlaması ile lojistik sektörüne adım atan Erturhan, sonrasında kendi işini kurdu. Erturhan o yılları şöyle anlatıyor: “1990 yılında bir gemi acentesinde sektöre adım attım. İşimi çok sevdim ve kendimi bu yönde geliştirdim. Bir noktadan sonra kendi işimi kurmak istedim, 2003 yılında kendi işimi kurdum. Bütün tecrübemi kendi işime aktardım. Hem Mersin’e hem de ülkemize fayda sağlamak, istihdam yaratmak için bir girişimcilik örneği göstermek istedim. Bir muhasebecim bir de ben vardım ilk başta. Bir yıl sonra erkek kardeşim, üç yıl sonra eşim şirketimize katıldılar. Şuan 20’ye yakın çalışanımız var.”

Uluslararası kara, deniz ve hava taşımacılığı ve lojistik alanında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Gül Erturhan, “Herhangi bir ithalat veya ihracat ürününü dünyanın bir noktasından diğer bir noktasına taşıyoruz” diyor. Bu noktadan noktaya yapılan taşımacılıkta bütün bağlantıları sağladıklarını vurgulayan Erturhan, ürünlerin sağlam bir şekilde ve zamanında teslim etme gayretinde olduklarını anlatıyor. “Bir çocuğun yediği çikolatayı veya bir askerin içtiği suyu gördüğümde işim aklıma geliyor. O ürünün nasıl üretildiğini görüyor ve dünyanın bir noktasından bir noktasına taşıyoruz. Üretiminden sonra tüketicinin eline gelmesine kadar olan süreçte lojistik sektörü olarak etkin rol oynuyoruz” diyen Erturhan, yoğun olarak çalıştıkları spesifik bir bölgenin olmadığını, müşteriden gelen taleplere göre dünyanın her yerine ürünleri taşıyabildiklerini dile getiriyor. Bu kararı, oluşabilecek bölgesel krizler nedeniyle aldıklarını ifade eden Erturhan, “İyi ki böyle yapmışız çünkü bölgesel krizler sektörü olumsuz etkileyebiliyor. Sektör olarak da bir sektöre bağlı değiliz. Her ürünü taşıyabilecek durumdayız” diye anlatıyor.

Dünya limanlarındaki etkinliğimizi arttırdık

Gül Erturhan, yurtiçinde kara taşımacılığında kullandıkları öz sermayeleri olan 4 tır ile faaliyet gösterdiklerini aktarırken, başlangıçta hiç tırlarının olmadığını, kiralık araçlarla taşımacılık yaptıklarını ifade ediyor. Başlangıçta konteyner taşımacılığı hacimlerinin yıllık 1200-1300 civarında olduğunu kaydeden Erturhan, şuan 5000 konteynerlik taşıma hacimlerine ulaştıklarının altını çiziyor. Proje taşımacılığı, transit taşımacılık ve açık konvansiyonel gemi taşımacılığı da yaptıklarına işaret eden Erturhan, ağırlıklı olarak yurtdışında faaliyet gösterdiklerini belirtiyor.

Dünyada 2 ayrı network ağına üye olduklarını söyleyen Erturhan, “Network ağlarımızla dünya limanlarındaki etkinliğimizi arttırdık” diyor. Kuruldukları günden bu yana sürekli bir büyüme yakaladıklarının altını çizen Erturhan, 12 yılda cirolarının yüzde 300 büyüdüğünü belirtiyor.  Erturhan: “Kuruluşumuzdan bu yana istikrarlı bir şekilde büyüme kaydederek piyasada itibarlı bir marka olduk. Şirketimizi gelecek nesillere de aktarabilmek istiyoruz. Sürekliliğimizi sağlamak için çalışıyoruz. Sadece iş alanı değil sosyal yönlerimiz de güçlü. Farklı sivil toplum kuruluşlarında görev alarak şehrimize ve ülkemize faydalı olmak için çalışıyoruz” diyor. 

Yükseldikçe kafamızı görünmez cama çarpıyoruz

Kadınların iş dünyasında cam tavan sendromunu çok sık yaşadıklarına dikkat çeken Erturhan şöyle devam ediyor: “Ne kadar büyürseniz büyüyün kadınların üst düzey yönetim pozisyonlarına gelmelerini engelleyen görünmez, yapay engeller var. Cam tavan sendromu ülkemizde fazlasıyla hissettiriliyor. Girişimci ve üst düzey anlamında basamakları çıkarken kadın olarak zorlanıyoruz. Yükseldikçe kafamızı görünmez cam tavana çarpıyoruz. Uluslararası nakliye işi yaptığım için erkek egemen bir meslekte tek başına bir kadın olarak ilk başlarda çok zorlandım. Bir müşteri ziyaretine gittiğinizde ilk başta ciddiyetinizi ölçmek istiyorlar. Gerçekten tecrübeli misin? Bunu öğrenmek istiyorlar. Bu nedenle kadın olarak her konuda çok dikkatli davranmalıyız. Dış görünüşünüzden iş tecrübenize kadar kendinizi doğru ifade etmeniz gerekiyor. Sektöre ilk adım attığımda çevremde, beni şahsen tanımalarına rağmen bir kadın olarak kendi şirketimin başarılı olup olmayacağı konusunda bir düşünce hakimdi. Bunları yavaş yavaş aştım. Nasıl merdivenleri adım adım çıkarsınız, aynı şekilde adım adım ilerleme kaydettik.”

Kendimden önce çalışanlarımı düşünürüm

Türkiye’de girişimci kadın sayısının çok az olduğunu vurgulayan Erturhan, girişimci kadınlar için tavsiyelerde bulundu. Erturhan şunları söyledi: “Öncelik, bir iş fikrinizin olmasıdır. İş fikriniz farklı ise her zaman bir adım önde başlarsınız. Ya hiç kimsenin yapmadığı bir işi yapacak ya da yaptığınız işte bir fark yaratacaksınız. Bu alanda kendinizi eğiteceksiniz. Yapacağınız iş ile ilgili tecrübeli olmak çok önemli ve hayat boyu öğrenmeye açık olmalısınız. Hayat denen yolculukta önce kendinizi eğitmelisiniz. Azimli ve sabırlı olmak çok önemlidir. Kriz dönemleri yaşayabilirsiniz ama umudunuzu yitirmemelisiniz. Hedefinize odaklanarak çalıştığınızda başarı geliyor. Kadın yapısı gereği daha duygusal ve annelik içgüdüleri gereği çalışanlarını ailesinin birer ferdi gibi görebiliyor. Personelimin huzurlu ve mutlu çalışmasını önemsiyorum. ‘Tek kanatla kuş uçmaz ‘ hayatımda özümsemeye çalıştığım atasözlerinden biridir.”