ESG düzenlemelerine uyumun uzun vadede yeterli olmuyor

Ernst & Young (EY), küresel çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) düzenlemelerinin hızla geliştiği, yalnızca kurallara uyum sağlamanın uzun vadede yeterli olmayacağını bildirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Şirketten yapılan açıklamaya göre, EY'nin 2024 Küresel Etik ve Uyum raporunda, dünya çapında ESG düzenlemeleri hızla gelişmeye devam ederken, sadece kurallara uyarak şartları yerine getirmenin orta ve uzun vadede pratik olmadığını ortaya koyuyor.

Gerçekleştirilen ankette, katılımcıların yüzde 37'si, ESG uyumluluk yükümlülüklerini yerine getirmede karşılaştıkları en büyük zorluklardan birinin değişen ESG düzenlemelerine uyum sağlamak olduğunu söylüyor. Küresel çapta 2011'den 2023'e kadar 1255'ten fazla ESG düzenlemesi yapıldığı belirtiliyor.

Üst düzey yöneticiler ESG konusunda yedi alanda zorlanıyor

EY araştırmasında, CFO'ların, sürdürülebilirlik yöneticilerinin (CSO'lar) ve diğer üst düzey yöneticilerin ESG konusunda en çok yedi alanda zorlandıkları belirlendi.

Üst düzey yöneticilerin, zorlandıkları alanlar arasında, sürdürülebilirlik yolculuğunun haritalanması ve ölçülmesi geliyor. Araştırmaya katılanların neredeyse üçte biri (yüzde 34), performans hedeflerine yönelik ilerlemeyi ölçmek için sınırlı ve güvenilir veriye sahip olduklarını kabul ediyor. ESG amaç ve hedeflerine göre ölçümleme ve raporlama yapılması ise sektör bazında ve marka genelinde denetlenebilir verilere duyulan ihtiyacı artırıyor.

Rapora katılanların yüzde 29'u, yeterli seviyede etki veya güce sahip olmadıkları için ESG girişimlerine istedikleri kaynak ve bütçeyi alamayacaklarından endişe duyuyorken, mevzuat gerekliliklerinin yerine getirilmesi için sürdürülebilirlik çözümlerinin eklenmesinde de üst düzey yöneticiler zorlanıyor. ESG, kurum içinde ve dışında şirket stratejisinin ve kültürünün ayrılmaz bir parçası olması gerekirken, bunun sonradan düşünülmüş bir yaklaşım izlenimi oluştuğu belirtiliyor.

Rapora göre, şirketlerin hedeflerini ve stratejik önceliklerini ESG etrafında belirlemeleri için beş temel alana odaklanması gerektiği belirtildi.

ESG'yi stratejik bir öncelik haline getirilmesi ve önceliklere uyum konusunda fikir birliğine varılması ifade edilen raporda, şirket içinde ESG ile ilgili rollerin ve sorumlulukların açıklığa kavuşturulması gerektiği aktarıldı.

"Güven konusunda üst yönetim (yüzde 73) ile çalışanlar (yüzde 52) arasında bir algı farkı bulunuyor"

Açıklamada görüşlerine yer verilen EY Türkiye İklim Değişikliği ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Lideri Ece Sevin, gelişen ESG mevzuat ortamından kaynaklanan zorluklar ve risklerin korkutucu gibi görünse de aslında bu, şirketlerin sürdürülebilirliğe nasıl odaklandıkları konusunda daha olgun bir yaklaşım benimsemelerine olanak tanıdığını belirtti.

Sevin, sadece mevzuat veya yasal zorunlulukları yerine getirmenin ötesine geçen şirketlerin, sürdürülebilirliği temel stratejilerine derinlemesine yerleştirmenin ticari faydasını da gördüklerini aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gerçekleştirdiğimiz araştırmada, küresel çapta katılımcıların yüzde 62'si kuruluşlarının ESG'yi bir öncelik haline getirdiğini kabul ediyor. Ancak, bunu yaptıklarına dair güven konusunda üst yönetim (yüzde 73) ile çalışanlar (yüzde 52) arasında bir algı farkı bulunuyor. Ayrıca, önceliklerin uyumu konusunda da bazı tutarsızlıklar olduğu görülüyor. Şirketlerin ESG etrafında hedeflerini ve stratejik önceliklerini belirlerken, kurum içinde ve dışında da bu öncelikleri doğru uygulamaları gerekiyor."