Ev sahibinin Tokyo'ya gittiği yatırım zirvesi ilgi görmedi

İSTANBUL - Türkiye İş ve Yatırım zirvesinin ilki hayal kırıklığı yarattı. Ne yabancı yatırımcılar ne de kamu temsilcileri zirveye beklenen ilgiyi göstermedi. Zirveye katılan 320 katılımcının 60'ı yabancılara oluştururken yabancı ekibin 15'ini de gazeteciler oluşturuyordu. Ev sahipliğini üstlenen Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alparslan Korkmaz ve zirveye katılacağı bildirilen Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Japonya gezisindeydi. Zirveye katılan IMF Türkiye Temsilcisi Hossein Samiei, para politikasının kredibilitesinin tehlike altında olduğunu belirterek, "Gıda ve enerji şoklarına yeteri kadar yanıt veremedi" dedi. Türkiye Cumhuriyeti İş ve Yatırım Zirvesi 2008 dün İstanbul'da başladı. Zirveye katılacağı söylenen birçok bakan ve yatırımcının katılmaması dikkat çekti. Zirvenin ilk gününe katılan tek bakan Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan oldu. Çağlayan, Türkiye'nin küresel bir aktör haline geldiğini ve global olarak artan enerji ve gıda fiyatları nedeniyle dışarıdan enflasyon ithal ettiğini söyledi. Dünyadaki tüm ülkelerin enflasyon hedeflerini değiştirmek zorunda kaldığına dikkat çeken Çağlayan, "Türkiye'de enerji ithalatçısı olduğu için bu sorunu net şekilde yaşıyor. Enflasyon hedefleri tek haneli enflasyonun sürdürülmesi hedefi çerçevesinde revize edildi" dedi. Yatırım projelerinde son viraj Halihazırda birkaç yabancı yatırımcı ile milyar Euro'luk yatırım projeleri için görüşmeler yaptığını söyleyen Çağlayan, şöyle konuştu: "Bu projelerde son viraja geldik; çok önemli açılımların yapılacağı bir döneme giriyoruz. Türkiye önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 128 milyar dolarlık enerji yatırımlarının yapılacağı bir ülke... Gerek Mersin gerek Sinop ile ilgili iki nükleer santral ihalesi için yıl sonuna kadar ihaleye çıkılacak. Otoyol ve köprülerin özelleştirilmesiyle ilgili yakında ihale süreci başlayacak. Milli Piyango ve Halkbank'ın geri kalan hisselerinin özelleştirilmesi çalışmaları devam etmekte. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi önümüzdeki günlerde özelleştirme programı içinde sizlerin dikkatini çekecek önemli çalışmalardır. Yabancılara yönelik mülk edinme konusundaki düzenlemeleri de önümüzdeki günlerde yapmayı planlıyoruz" Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanvekili Levent Seçkin, yurtdışı temaslarında yabancı yatırımcıların kendilerine AKP'ye kapatma davası konusunda çok fazla soru sormadıklarını belirterek, "Sadece 2 kişi soru sordu. Bu konudan sonra yatırım planlarını revize eden, Türkiye'den çıkmayı planlayan kimse yok" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kapatma davası sonrasında yabancı yatırım miktarının 25 milyar dolardan, 13 milyar dolara indiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine ise Seçkin, "Başbakanımızın çok üst düzey görüşmeleri var" diye konuştu. Seçkin, 13 Haziran'da büyük bir yatırımcının Türkiye'yi üs yaptığına dair açıklama yapılacağını hatırlattı. YASED Başkanı Tahir Uysal, yüksek dolaylı vergilerin yatırımcıları etkilediğini belirtirken, greenfield yatırımları konusunda ajans ile birlikte rapor hazırladıklarını bildirdi. Merkez Bankası'na eleştiri IMF Türkiye Temsilcisi Hossein Samiei, Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflerini revize etmesine ilişkin olarak "Enflasyonda bir yükselme var. Ama esas olarak gıda ve enerji şokları buna sebep oldu. Para politikası bu gibi değişikliklere yeterince tepki veremedi" dedi. Samiei, para politikasının kredibilitesinin tehlike altında olduğunu belirterek, enflasyonun kontrol edilmesinde para politikasının destek olması gerektiğini söyledi. IMF'nin Türkiye'deki varlığını belirli formatta sürdüreceğini kaydeden Samiei, orta vadeli mali çerçevenin kurumsallaşması gerektiğini ifade etti. Son dönemde dünyada zorlukların yaşandığını kaydeden Samiei, "Global büyümede zayıflama var. Bu yıl yüzde 2-4.5 arasında bir büyüme bekliyoruz. Türkiye'de ise büyümenin yüzde 4 olacağını tahmin ediyoruz" dedi. Yüksek cari açığın risk olduğunu söyleyen Samiei, mali konsolidasyon ve dış borçlar konusunda Türkiye'nin birçok Doğu Avrupa ülkesinden daha iyi durumda olduğunu vurguladı. Samiei şunları söyledi: "Türkiye'de kısa dönemli dış borçlar ile ilgili yedek rezervler oldukça düşük. Kurumsal sektörde çok fazla dövizle borç kullanıldı. Veri problemi var. Bu sorunları çözmek için güçlü bir politikaya, tasarruf düzeyini artırmak için de disiplinli bir para politikasına ihtiyaç var". Mali politikalarda bu yıl gevşeme beklemediklerini söyleyen Samiei, Türkiye'nin yabancı yatırım için cazip bir ülke haline geldiğini anlattı. Yabancı yatırımların Türkiye'de çok fazla istihdam sağlamasa da büyümeyi desteklediğini ve teknoloji getirdiğini vurgulayan Samiei, "Şimdiye kadar yabancı sermaye daha çok bankacılık sektörüne geldi. Artık bankaların özelleştirilmesi bittiğine göre bu etkinin diğer sektörlerde hissedilmesini bekliyoruz" dedi. Samiei ayrıca Türkiye'nin kredi notunu geçtiğimiz aylarda negatife çeviren Standard and Poor's'un kararına şaşırdığını söyledi. Çalık: Performansımız hayretle izleniyor Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, tesis edilen ekonomik istikrar ve güvenin, Türkiye'nin yabancı yatırımcılar açısından cazibesini artıracağını kaydetti. Zirve çerçevesinde, Çalık Holding ev sahipliğinde düzenlenen yemek öncesinde konuşan Çalık, "Ülkemiz ve ekonomimize yatırımcı güveninin arttığını, ekonomik performans sonuçlarımızın yatırımcılar tarafından kimi zaman hayretle izlendiğini biliyoruz. Bilmenizi isterim ki bu gelişmede özellikle son 5 yıllık dönemde yaşadığımız ekonomik istikrar ortamının önemi tartışılmayacak kadar büyüktür. İnanıyorum ki tesis ettiğimiz ekonomik istikrar ve güven ülkemizin yabancı yatırımcılar açısından cazibesini artıracaktır" dedi. Çalıkbank 'direkt bankacılık' yapacak Zirvenin "Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Bankacılık Sektörü" konulu oturumunda konuşan Çalıkbank Genel Müdürü Önder Halisdemir soruları yanıtlarken, Kosova ve Arnavutluk'ta 1 milyar doların üzerinde mevduat topladıklarını belirterek, "Kendi ülkemizde mevduat imtiyazına sahip olmayı isteriz." dedi. Türkiye'de direct banking yapmak istediklerini belirten Halisdemir, "Capital One, İng Direct gibi doğrudan alternatif dağıtım kanallarının ana kanal olduğu bir bankacılık yapmak istiyoruz. Buna Türkiye'de ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Türkiye'de bir direct bank yok. Kurumsalda da daha odaklı, bazı alanlara odaklı olarak niş bankacılık yapmayı hedefliyoruz. Bu çerçevede mevduat izni alabilirsek de bizim çok şiddetli bir şubeleşme politikamızın olmayacağı zaten direct banking felsefesi ortada. Biz bunu bir tamamlayıcı unsur olarak görüyoruz" diye konuştu.