Eylem ve kapatma davası sosyal güvenlikte belirsizliği artırdı

Eylem ve kapatma davası sosyal güvenlikte belirsizliği artırdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Geçtiğimiz hafta işçi ve memur sendikalarının eylemleri ile Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısı'nda geri adım atan hükümet, tasarıyı Meclis Genel Kurulu'nda görüşmeye açıp-açmama konusunda tereddüte düştü. AKP'ye karşı açılan kapatma davası da, başta IMF ile yürütülen gözden geçirme çalışmaları olmak üzere adeta Türkiye'nin mali disiplin uygulamaları hakkında "göstergeye" dönüşen Sosyal Güvenlik Reformu'nu belirsizliğe sürükledi. Hükümetin hafta sonunda yaptığı toplantıda Sosyal Güvenik Yasası'nın akıbetine ilişkin bir karar vermesi gerekiyordu. Ancak AKP'ye karşı açılan kapatma davası nedeniyle bu karar verilemedi. Toplantıda, yasanın TBMM Genel Kurulu'na indirilmemesi ve kazanılan zaman ile tarafların uzlaştırılmaya çalışılmasının ağırlık basan görüş olduğu öğrenildi. Kapatma davasının açılmasıyla TBMM'de davaya karşı AKP'nin elini güçlendirecek yasal düzenlemelerin yapılma ihtimali, TBMM Genel Kurulu gündeminin yeniden şekillenmesine yol açabileceği vurgulanıyor. Ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'li yöneticilerin Çanakkale Zafer Haftası etkinliklerine katılmak üzere yarın Çanakkale'deki programları sebebiyle AKP Grubu bu hafta toplanmayacak. Tasarı öne çekilebilir Öte yandan bazı kaynaklar da AKP'nin kapatma davasıyla ilgili gelişmelerin kamuoyunu oldukça meşgul edeceği için tasarının, öngörülenden daha erken gündeme gelebileceğini öne sürüyorlar. Kaynaklar, kamuoyu kapatma davasıyla ilgilenirken, tasarının Meclis gündemine getirilmesinin, düzenlemeye yönelik gelecek tepkilerin etkisini azaltabileceği görüşünü savunuyorlar. 853 milyar YTL'lik kaynak hesabı Sosyal güvenlik sisteminin yasal düzenlemelerine ilişkin tartışmalar devam ederken, açığın Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkisinin çeşitli yollarla ortaya konulmasına devam ediliyor. Açıkları düşürmek için sert bir reformun gerekli olduğunu savunan Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilileri, yasanın haklılığını savunmak için yaptığı çalışmada, son 13 yılda kaybedilen kaynağın miktarını ortaya koydu. Sosyal güvenlik açıklarının finansmanı için 13 yılda harcanan paranın aynı dönemde Hazine'nin borç aldığı paranın faiziyle işletilmesi halinde 853 milyar YTL'lik bir kaynağa erişileceği hesaplandı. 2007 sonu itibariyle özel sektör hariç Türkiye'nin kamu içi ve dış borç stoğu 357.7 milyar YTL düzeyinde bulunuyor. Aynı zamanda bu miktar, Türkiye'nin bir yıllık GSYH tutarından daha fazla bulunuyor.