Faiz lobisi için borsada bir inceleme başlattınız mı?

CHP'li Faik Öztrak'tan Başbakan Erdoğan'a faiz lobisi sorusu...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA – CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Başbakan Erdoğan'a, "İktidarınızın ilk günlerinde, iddia ettiğiniz bu faiz lobisi çevreleriyle iyi ilişkiler kurabilmek amacıyla yurtdışında yoğun çaba harcadığınız milletimizin malumudur" derken, "İddia ettiğiniz bu lobinin spekülasyonları için borsada herhangi bir inceleme veya soruşturma başlattınız mı" diye sordu. 

Öztrak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı'na soru önergesi verdi. Başbakan'ın Fas ziyareti öncesi Taksim Gezi Park'ında yaşananlara yönelik yaptığı değerlendirmelerle başlayan sürecin hafta boyunca piyasaların seyrini etkilediğini belirten Öztrak, 3 Haziran günü Borsa İstanbul'un (BİST) son 10 yılın en sert düşüşünü yaşadığını ve tek bir günde yüzde 10,5 değer yitirdiğini anımsattı. Başbakan'ın Kuzey Afrika gezisinde Gezi Parkı olaylarıyla ilgili yaptığı her açıklamanın dolar kuruna ve borsaya etkisine dikkat çekti. 

Ak Parti döneminde muhayyel faiz lobisine dünyanın en yüksek karları verildi
Öztrak, Erdoğan'ın son dönemdeki açıklamalarında, borsadaki dalgalanmanın sorumlusunu "faiz lobisi" olarak gösterdiğini hatırlatarak, "Oysa iktidarınızın ilk günlerinde iddia ettiğiniz bu faiz lobisi çevreleriyle iyi ilişkiler kurabilmek amacıyla yurtdışında yoğun çaba harcadığınız milletimizin malumudur" dedi. AK Parti iktidarı döneminde muhayyel faiz lobisine dünyanın en yüksek karlarının verildiğini iddia eden Öztrak, "Sizin iktidarınız döneminde iddia ettiğiniz bu lobinin borsaya yatırdığı her 1 milyon dolar, 7 milyon dolar olmuştur. Sadece geçtiğimiz yıl Borsaya getirdiği her 1 milyon doları 1 milyon 630 bin dolar yapan bu muhayyel lobi; aynı dönemde Hazine'nin borçlanma kağıdına yatırdığı her 1 milyon doları, 1 milyon 210 bin dolar yapmıştır" dedi. 

Spekülasyonu engelleyebilecek dalgalı kur rejimi çalıştırılmadı
Uygulanan politikalarla Türkiye ekonomisinin "borç-faiz/rant-spekülasyon" üçgenine sıkıştırıldığını belirten Öztrak, AK Parti'nin bir dönem dış basının methiyelerle dolu yayınlarını memnuniyetle kabul ettiğini ve bu lobilerle "Beraber yürüdük biz bu yollarda ahdini" beraber okuduğunu ifade etti. Öztrak, "Faiz lobisi öcüsü ile millete seslendiğiniz ve bu lobiye milletin alın terini yedirtmeyeceğinizi söylediğiniz bir anda; bu muhayyel lobilerin spekülasyonunu engelleyebilecek en önemli emniyet mekanizması olan ‘dalgalı kur rejimi' 7 Haziran 2013 tarihinde her nedense başta Özelleştirme İdaresi ve diğer kamu kurumlarının yaptığı yoğun döviz satışları ile adeta çalıştırılmamıştır. Nitekim bu müdahalelerin etkisi ile 7 Haziran tarihinde dolar kuru 1,87 TL seviyelerine kadar düşmüştür. Böylece Türkiye'den çıkacak spekülatörlerin kazançlarının aşınmamasına önemli bir imkan tanınmıştır" dedi. 

Ne oldu da şimdi aranız bozuldu?
Öztrak, önergesinde Başbakan Erdoğan'a şu soruları yöneltti: 
"3 ve 6 Haziran 2013 tarihlerinde borsadaki düşüşlerin sorumlusu olarak gösterdiğiniz faiz lobisi kim veya kimlerden oluşmaktadır? 
İktidara gelmeden önce siz ve partinizin yetkilileri uluslararası finans merkezlerinde bu lobileri ikna turları yaptı mı? 
İddia ettiğiniz bu lobinin spekülasyonları için borsada herhangi bir inceleme veya soruşturma başlattınız mı? 
İddia ettiğiniz bir lobi kesimine, 10 yılı aşkın bir süredir, dünyanın en tatlı karlarını sağlamış iken; şimdi neden bu sözde lobi ile kavga etmeye başladınız? İddia ettiğiniz bu lobi sizden ne istedi de şimdi aranız bozuldu? 
Yıllarca milletimizin alın terini sömürmekle suçladığınız bu lobiyi engellemek ve milletimizin alın terini korumak için bu güne kadar hangi tedbirleri aldınız? 

Cari açık faiz lobisinden alınan borçlarla mı kapandı?
1950 ile 2002 arasında iktidara gelmiş tüm hükümetlerin verdiği cari açık toplamı 44 milyar dolar iken; sizin Başbakan olarak 10 yıl 3 aylık iktidarınızda verilen toplam 350 milyar dolarlık cari açık nasıl kapatılmıştır? İktidarınızda verilen 350 milyar dolarlık cari açık yardım kuruluşlarından alınan paralar ile mi kapatılmış yoksa sizin ‘faiz lobisi' dediğiniz kesimlerden alınan borçlarla mı kapatılmıştır? 52 yılda verilen cari açığın iktidarınızda 8'e katlanması, Türkiye'nin iddia ettiğiniz faiz lobisine teslim edilmesi anlamına gelmez mi? 
Yine iktidara geldiğinizde 85,5 milyar dolar olan Türkiye'nin net döviz açık pozisyonunun (net uluslararası yatırım pozisyonunun) iktidarınızda 5 kat artarak 434 milyar dolara çıkması Türkiye'nin iddia ettiğiniz faiz lobisine çok daha fazla para kazandırması anlamına gelmez mi? 

Kamu kurumlarının yoğun döviz satışlarına neden izin verildi?
Milletin alın terini sömürmekle suçladığınız bu lobinin zarar etmemesi ve karlarının erimemesi için 7 Haziran 2013 tarihinde kamu kurumlarının yoğun döviz satışlarına neden izin verilmiştir? Tüyü bitmedik yetimin hakkı olan bu dövizler neden ülkeden çıkmak isteyen sıcak paracıların kazancını korumak amacıyla kullanılmıştır? 
Bu çerçevede, 7 Haziran 2013 tarihinde hangi kamu kurumları ve bankaları iddia ettiğiniz faiz lobisine ne kadarlık döviz satışı yapmıştır? 
Türkiye sahip olduğu yüksek cari açık ve kısa vadeli dış borç stoku nedeniyle üyesi olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlar tarafından en kırılgan ekonomi olarak gösterilmeye başlanmışken, küresel ekonomide belirsizlikler yeniden artarken; siyasette kutuplaşma ve gerginliği artıran söylemlerinizin piyasalarda neden olduğu doldur boşalt hareketlerinin, varlığını iddia ettiğiniz faiz lobisinin karını daha da artıracağını düşünmüyor musunuz? 
Ekonomide son bir haftada yaşanan çalkantılar da toplumu geren, ayrıştıran söylemlerinizin sorumluluğunu üstlenmek yerine; niteliği anlaşılmayan ve bilinmeyen bir lobiyi sorumlu göstermeyi etik buluyor musunuz? Bu çerçevede Fas gezinize başlarken Atatürk Havaalanında ‘borsa bu iner de, çıkar da' derken; dönüşünüzde borsadaki düşüşü faiz lobisi öcüsüyle ilişkilendirmenizin gerekçesi nedir? 
Bir başbakanın özel bankaları kamuoyuna hedef göstererek ‘devletin bankalarından istifade edersiniz' çağrısı yapması hukuka uygun mudur? Hukuk devleti olan Türkiye'de BDDK ve Rekabet Kurulu gibi bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumlar sözleriniz nedeniyle inceleme başlatmak isterse buna izin verecek misiniz?"